EÜ’de karbon ayak izi mücadelesi: Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız

Karbon ayak izini azaltmak için çalışmalarını sürdüren Ege Üniversitesi, konuyla ilgili farkındalık oluşturmaya devam ediyor.


  • Oluşturulma Tarihi : 14.01.2025 12:15
  • Güncelleme Tarihi : 14.01.2025 09:16
  • Kaynak : BÜLTEN
EÜ’de karbon ayak izi mücadelesi: Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız

Küresel iklim krizinde pay sahibi olduğu tespit edilen karbon ayak izini azaltmak için dünya genelinde çalışmalar yürütülüyor.

Bu kapsamda çalışmalar geliştiren Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) de üniversite bünyesinde karbon ayak izi hakkında farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Karbon ayak izi ile ilgili çalışmalar yürüten ÇEVMER Arş. Gör. Dr. S. Tuğçe Kalkan, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında karbon ayak izi kavramını açıklayan Arş. Gör. Dr. S. Tuğçe Kalkan, şu ifadeleri kullandı:

“Gerçekleştirmiş olduğumuz tüm faaliyetler sonucunda ortaya çıkan sera gazları vardır. Bu sera gazlarının en önemlisi karbondioksittir. Bunun dışında metan, azotoksitler ve diğer zararlı gazlar da mevcuttur. Karbon ayak izi dememizdeki neden, yaptığımız bir faaliyet sonucunda ortaya çıkardığımız sera gazlarının aslında karbondioksit eş değeri cinsinden açıklamaktır. Örneğin, araba kullanırken ya da uçağa bindiğimizde ortaya sera gazları çıkıyor. Bu sera gazlarının küresel ısınmaya olan etkilerinin karbondioksit eşdeğerine dönüştürülmüş hallerini topluyoruz ve toplamda karbon ayak izini hesaplamış oluyoruz.”

“BİLMEK İÇİN ÖLÇMEK GEREKİR”

Arş. Gör. Dr. Kalkan, karbon ayak izini azaltmak için bireysel olarak insanların yapabileceklerine değinendi. Karbon ayak izini ölçen testlerin olduğunu belirten Kalkan, “Karbon ayak izini azaltabilmemiz için önce ne kadar ayak izimiz olduğunu bilmemiz gerekir. Bunu bilebilmek için de ölçmek gerekir. Bireysel olarak insanların karbon ayak izini hesaplayabileceği testler mevcut. Bu testler, sizin yaşam biçiminize göre verdiğiniz cevaplarla karbon ayak izinizi ölçüyor ve karbon ayak izinizi azaltmak için sizin yaşam tarzınızı değiştirecek şekilde size özel önerilerde bulunuyor.  Örneğin; çok fazla et tüketiyorsanız, bu tüketimi azaltmanızı öneriyor” dedi.

EGE ÜNİVERSİTESİ 88’İNCİ SIRADA

Dünyada üniversitelerin de karbon ayak izini azaltmak için faaliyetlerde bulunduğunu ifade eden Kalkan, “Üniversitemizin de 8 yıldır katılım sağladığı GreenMetric ‘Yeşil Üniversiteler Sıralaması’ var. 6 başlıkta üniversiteler değerlendiriliyor. Üniversitemiz, bin 477 üniversite arasından 88’inci sırada yer aldı.  Bu sıralama kapsamında değerlendirmeler yapıp her yıl önümüze bir yol haritası çıkartıyoruz. Bu harita sonucunda eksikliklerimize yönelik faaliyetler yaparak kendimizi geliştirmeye ve karbon ayak izimizi azaltmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

EGE ÜNİVERSİTESİ’NDE HANGİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTLÜYOR?

Kalkan, açıklamalarının devamında Ege Üniversitesi’nin karbon ayak izi azaltmaya yönelik faaliyetlerinden de bahsetti. Topluluklarla yapılan iş birliklerini ve diğer çalışmaları anlatan Kalkan, “Ege Üniversitesinin kampüsünde yenilenebilir enerji çalışması yapılacak ve kampüsümüz bu konuda örnek kampüs olacak. Ayrıca yağmur suyu hasadını yaygınlaştırmaya, atıklarımızı ayırıp bunları düzenli şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Öğrencilerin farkındalığını artırmak için sıfır atık seminerleri, sertifika programları yapıyoruz. Öğrenci Konseyi, Biyoloji Topluluğu gibi topluluklarla da iş birliği yapıp faaliyetler ve etkinlikler yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

“DÜNYADA DA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ ÇALIŞILIYOR”

Karbon ayak izinin ülkelerin ekonomik gelişmişlik seviyesiyle alakalı olduğuna dikkat çeken Arş. Gör. Dr. Kalkan, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Ekonomik gelişmişlikle alakalı olarak Amerika ve Çin, karbon ayak izinin en yüksek olduğu ülkelerin başındayken Türkiye 13’üncü sırada bulunuyor. Ülkelerin karbon ayak izinin yüksek olması, tüketimle ilgili ve bununla alakalı çalışmalar yürütülüyor. Dünyada da iklim değişikliği ile ilgili çalışılıyor. Türkiye’de Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın ‘İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi Ve Eylem Planı’ var.  Paris İklim Anlaşması’nda yer verildiği gibi dünyanın ortalama sıcaklık artışını 2 santigrat dereceye ulaştırılmaması için çaba harcanıyor ancak şimdiden 1,5 dereceyi aştık. Bu nedenle bizler sorumlu bireyler olarak küçük yaşam tarzı değişiklikleriyle elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız.”

BÜLTEN

Yazarımız Kim ?

BÜLTEN