EÜ’den Haluk Cenan anısına sergi

Emekli Koramiral Ressam Ekmel Totrakan, Ege Üniversitesi’nde Sualtı Belgeselcisi Haluk Cenan anısına düzenlenen sergide, “Haluk Cecan, bir deniz sevdalısıdır. Hatta deniz altının güzelliklerini etrafa duyurmak çabasıyla hasta oldu” dedi.


  • Oluşturulma Tarihi : 28.02.2025 12:59
  • Güncelleme Tarihi : 28.02.2025 12:59
  • Kaynak : BÜLTEN
EÜ’den Haluk Cenan anısına sergi

Ege Üniversitesi (EÜ) Etnografya Müzesinde Sualtı Belgeselcisi Haluk Cecan anısına “Sessiz Dünyada Sanat” başlıklı bir sergi düzenlendi.

Küratörlüğünü Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko’nun üstlendiği etkinlikte Emekli Koramiral Ressam Ekmel Totrakan resimleri sergilendi.

 

“BENİM İÇİN O HER ZAMAN HOCAMDIR”

Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, serginin açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Canko, “Ressam Ekmel Totrakan hocayla tanıştığımızda ona ‘Ben resim yapamıyorum’ demiştim ve o da bana ‘Herkes resim yapar’ dedikten sonra resim yapmaya başladım. Sonra, sanat tarihi okuyup akademisyen oldum. Ressam Ekmel Totrakan hoca böyle bir ışıktır. Ona yakın çevresi paşam diyor, benim için o her zaman hocamdır” ifadelerini kullandı.

 

“VEFA EN ÖNEMLİ DUYGULARDAN BİRİSİDİR”        

Serginin Haluk Cecan anısına gerçekleştirildiğini dile getiren Ekmel Totrakan, “Bugün sadece sanat konuşacağız. Bu sergi, Türk fotoğrafçı, balıkadam ve su altı belgeselcisi Haluk Cecan anısınadır. Vefa, Allah’ın insana verdiği en önemli duygulardan birisidir ve layık olana gösterilir. Haluk Cecan, bir deniz sevdalısıdır. Hatta deniz altının güzelliklerini etrafa duyurmak çabasıyla hasta oldu.  Kendisi uluslararası alanda tanınmış biridir. Onun yanında resimler yaptım. Burada sizinle onunla ilgili bir denizaltı belgeseli izleyeceğiz” dedi.

 

“İNSANLARI BİR ARAYA GETİREN ORTAK YANLARIDIR”

Sanatın öneminden bahseden Totrakan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“İnsanları bir araya getiren ortak yanlarıdır. Ortak yanlar ne kadar güzel olursa o kadar güzel ortamlar oluşur. Sanat da çok önemli bir yandır. Emeklilikten sonra bir araya gelmenin de bir yolu sanattır. Ben sanata şöyle bakıyorum. Yaşam, denemeye dayanır. Biz bebekken yürümeyi denemeseydik hala yerde sürünürdük. Resim de böyle. ‘Kimse ben resim yapamam’ demesin. Ressam olmak şart değil. Özellkle gençleri buna teşvik ediyorum. Benden önce sergi açanlar bile oldu. Ülke sınırlarını silahlı kuvvetlerle aşar geçersiniz ama iki taraf için de kanlı olur. Fakat sanatta, sporda, bilimde ilerideyseniz hudutlarda sizi kimse tutamaz. Gittiğiniz ülkelerin takdirini kazanarak oraları kendi kültürünüzle işgal edersiniz. Kültür, birikim demektir. Biz nerede doğup büyüdüysek o birikimle yaşarız. Onun kültürü, benimkinden farklıdır. Kültürü tanıtmak çok önemli. Medeniyet, ayrıntı demektir. En ufak parçaya sahip olamadan bütüne sahip olunamaz.  Karşıyaka’dan bir sürü arkadaşım burada. Asker olmama rağmen hala karşılarında heyecandan titriyorum. Emeklilikte böyle işler yapmak şarttır. Ertesi gün için bir amacınızın olmaması, sizi yatağa bağlar.”

Sergi açılışı, düzenlenen kokteylin ardından son buldu.

BÜLTEN

Yazarımız Kim ?

BÜLTEN