Harmandalı kararına tepki: Sorumluluğu kim üstlenecek?

Berkay Erden İzmir’de Harmandalı Düzenli Depolama Alanı’na çöp dökümünün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 31 Aralık’a kadar uzatılmasına bölge muhtarları ve halk tesisin önünde tepki gösterdi. 11 gündür nöbet tuttuklarını belirten muhtarlar, kararı “halkın iradesine rağmen alınmış bir dayatma” olarak değerlendirdi. “Burayı kapatan mahkeme ise, yeniden açan Bakanlıktır. Yaşanacak her olumsuzluğun sorumlusu bellidir” diyen muhtarlar, hukuki mücadeleyi büyüteceklerini ve gerekirse Ankara’da da girişimlerde bulunacaklarını ifade etti.

KAZAR: BURAYI AÇAN BAKANLIK

Büyükşehir’in talep ettiğini Harmandalı’nı açanın ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olduğunu söyleyen Cumhuriyet Mahallesi eski Muhtarı Dursun Ali Kazar, “Çevre Şehircilik ve Belediyeye defalarca ‘Harmandalı’nı bir daha gündeme getirmeyin’ dedik ama ne yazık ki bugün resmi yazı geldi. Yazıda, 31 Aralık’a kadar bir izin verildiği belirtiliyor. Bu karara karşı yapabileceğimiz bir şey yok, çünkü haklı olduğumuz davada bile sonuç alamamak beni çok üzüyor. Biz eylemimizi sürdüreceğiz. Arkadaşlarım burada 11 gündür nöbet tutuyor. Soğuk demedik, yağmur demedik, gece gündüz buradayız. Yüzümüz artık bu çöpe, bu çileye alıştı. Ama eylemlerimize devam edeceğiz. Yarından itibaren görüşmemiz gereken kim varsa, herkesle görüşeceğiz. Gerekirse Ankara’ya da gideceğiz. Artık kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Ne yazık ki Harmandalı konusunda ikinci kez hayal kırıklığı yaşıyoruz. Beş mahalleden söz ediyorum. Keşke herkes kendi havasına sahip çıksaydı… Sadece balkondan ‘koku var’ demekle olmaz. Eğer Mimarlar Odası söylüyorsa, Dokuz Eylül söylüyorsa, Ege Üniversitesi söylüyorsa… Bu bir felaket. Bilim söylüyor, gerçek ortada. Ama buna rağmen kimse ses çıkarmıyor. Yazık, gerçekten yazık. Biz insanız, insaf bekliyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Hukukun işlemesini istiyoruz. Bugün bir şey daha öğrendim; burası açık alan olarak duramazmış. Çevre Şehircilik mi, belediye mi, orta ortak mı çalışıyor bilmiyorum ama buradaki firmaları koruyan bakanlık, ne yazık ki bizi korumuyor. Yarın burada bir felaket yaşanırsa bunun hesabını kim verecek? Belediyeye de söyledim: Mahkeme kapatmış olabilir ama burayı açan Bakanlık. Bundan sonra Harmandalı’da yaşanacak bir olay olursa sorumlusu bellidir. Biz birlik olursak güçleniriz. Doğamız için, çocuklarımız için, temiz hava için buradayız. Bir kısmınız balkonunda otururken biz burada nöbetteyiz. Keşke bugün mahalle bayram yapsaydı… Mahkeme kararı çıktığında sevinseydi… Ama olmadı. Yine çok üzgünüz” dedi.

PARTİLERE TEŞEKKÜR

Harmandalı konusunda siyasi partilerin yerel temsilcilerinden destek aldıklarını söyleyen Ahmet Efendi Mahalle Muhtarı Hasan Ali Baytaş,“Yasalara saygılıyız. Hiçbir koşulda hukuksuz bir adım atmadık. Biz mahalle muhtarları olarak 11 gündür tüm hassasiyetle vatandaşlarımızın taleplerini yöneticilere iletmeye çalıştık. Bu olumsuz haberi aldığımızda gözyaşlarına boğulan anneleri gördüm. Çünkü hepimizin çok büyük bir umudu vardı: Artık Harmandalı’na çöp dökülmeyecekti. Her şeye rağmen inanıyorum ki 2026’nın ilk gününde Harmandalı çöp dökümüne tamamen kapatılacak. Bugün buradan bu inançla ayrılıyoruz. Çok üzgünüz, gerçekten üzgünüz. Bu süreçte ciddi emek verildi, büyük bir mücadele gösterildi. Buradan, huzurunuzda AK Parti, MHP ve CHP’li başkanlarımıza duyarlılıkları için yürekten teşekkür ediyorum. Belki buraya gelemediler ama her koşulda yanımızda oldular” şeklinde konuştu.

YELMAN: KARAR DERİNDEN YARALADI

Mücadeleye devam edeceklerini ve gerekirse Ankara’ya gideceklerini belirten, Harmandalı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Mahallesi Muhtarı Sevcan Yelman, “Hepinize teşekkür ediyorum. Gerçekten kelimelerin boğazımıza düğümlendiği bir an yaşıyoruz. Bu haberi aldığımızdan beri o kadar üzgünüz ki, duygularımızı kelimelere dökmekte zorlanıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin diretmesi ve  Bakanlığın  31 Aralık’a kadar yeniden uzatması hepimizi derinden yaraladı. Her zaman yanımızda olduğunuzu biliyoruz. Bu süreçte gerekirse İzmir’de, gerekirse Ankara’da mücadele edeceğiz. Biz buraya bir netlik istediğimiz için, gerçek adalet için nöbete geldik. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Hak, hukuk, adalet devletinin çocuklarıyız. Ve burada Dursun Ali muhtarımızın kazanmış olduğu bir dava var. Bizim tek istediğimiz; muhtarlar olarak tek talebimiz hak, hukuk ve adaletin işlemesi” ifadelerini aktardı.

AKÇELİK: ÇİLEYİ YAŞAMAYAN BİZE AKIL VEREMEZ

Süreç içerisinde başlarda yeterli kalabalığı oluşturamadıklarını belirten Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Fatma Akçelik, “Şu kalabalığa baktığımda, içimden “Keşke bu birlikteliği daha önce de gösterebilseydik” demeden duramıyorum. Son iki gün Cumartesi ve Pazar hep birlikte büyük bir mücadele verdik, yolculuk yaptık, sesimizi duyurmaya çalıştık. Hepinizden Allah razı olsun. Ama ne yazık ki yeterli olmadı… Çünkü birlik olamadık. Gücümüz bölündü, sesimiz zayıfladı. Emek veren, elini taşın altına koyan herkese teşekkür ediyorum. Fakat açık konuşacağım: Bu süreçte sadece uzaktan konuşup, gelip durumu yerinde görmeden yorum yapanlara hakkımı helal etmiyorum. Kimse bizim adımıza, bizim yaşam alanımız hakkında karar veremez. Buraya gelip görmeden, bu kokuyu solumadan, bu çileyi yaşamadan kimse bize akıl veremez. Bu direniş 11 gündür sürüyor. 31 Aralık’ta sürecin nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz. Şu an top onlar da… Üzgünüm, gerçekten çok üzgünüm. Bu 11 gün boyunca evimle, ailemle bağım koptu. Sizler için, mahallemiz için buradaydım. Hakkım varsa helal olsun… Ama siz de bana helal edin. Biliyorum, bu konu hepimizin canını sıkıyor. Biliyorum, yoruldunuz. Ama lütfen… 31 Aralık’tan sonra çıkacak duruma göre hareket edeceğiz. Çoğalalım, büyüyelim, kenetlenelim. Amacımız belli: Bu doğayı, bu mahalleyi, çocuklarımızın geleceğini korumak. Dualarımız bir olsun. Eğer 1, 2, 3 değil; 5, 7, 8, 9, 10 kişi değil, halk olarak birlik olursak, iyilik de güç de bizimle olur. Birlik olursak başaramayacağımız hiçbir şey yok” dedi.

YİĞİTOĞLU: İNANIN AĞLADIK

Haberi aldıkları ilk andan itibaren gerekli tüm görüşmeleri yaptıklarını belirten İnönü Mahallesi Muhtarı Pınar Yiğitoğlu, “Hep birlikte buradayız. Ben her zaman söylüyorum; biz burada muhtar olarak değil, vatandaş olarak bulunuyoruz. Sevcan Muhtarımın da dediği gibi, haberi aldığımız andan itibaren aramadığımız, görüşmediğimiz kimse kalmadı. İnanın, ağladık… Kelimeler boğazımıza düğümlendi. Çocuklarımıza bunu nasıl anlatacağız diye düşündük. Burada büyük bir paylaşım duygusu yaşadık. İlk sıcak çorbayı paylaşırken bile herkesin gözündeki umudu gördüm. Ama ne yazık ki çabamız yetmedi. İçim dolu, öfkeliyim… Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki! Fakat şunu özellikle belirtmek istiyorum: gelmesi gerektiği hâlde gelmeyenlere kızgınım. Herkesin bir bahanesi vardı. Evet, bizim de sorumluluklarımız vardı ama biz buna rağmen buradaydık, mücadele ettik, yine edeceğiz. Gerekirse Ankara’ya da gideceğiz. Çünkü biz çocuklarımızı temiz bir çevrede büyütmek istiyoruz. Sonuna kadar elimizden geleni yapacağız” ifadelerini aktardı.