- İzmir
- 15.05.2025 12:03
İYTE Teknopark İzmir’de elektrikli araçların hızlı şarj sırasında bataryalarının ısınması ve ömürlerinin kısalması sorununa ekibi ile çözüm geliştiren Prof.Dr. Çetkin, patent aldıkları ürün için yatırımcı görüşmelerine başladıklarını söyledi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erdal Çetkin ve ekibi TÜBİTAK desteğiyle Teknopark İzmir bünyesinde kurdukları VBS Enerji firmasıyla elektrikli araçların hızlı şarj sırasında bataryalarının ısınması ve ömürlerinin kısalması sorununa çözüm geliştirdi. Patent başvurusu yapılan batarya sistemi projesi için yatırımcı görüşmelerine başladıklarını ifade eden Prof.Dr. Çetkin, “Birden fazla yatırım kuruluşları ile hem projemizin ayrıntılarını hem de yaptığımız işin ilerleyen süreçlerini konuşuyoruz. Onlara ne yaptığımızı ve amaçlarımızı anlatıyoruz” dedi.
ARAÇ MALİYETİNİN ÜÇTE BİRİ
Projenin detayları ve geldiği nokta hakkında ayrıntılı bilgiler veren Prof.Dr. Çetkin, “Batarya elektrikli araç işinin en önemli noktası. Bir elektrikli aracın maliyetinin üçte biri mertebesindeki kısmı batarya hücreleri ve paketin toplam maliyetinden kaynaklanıyor. En büyük gider kalemi o. Elektrikli araç kısmında hala çözülemeyen problemler var. Mesela aracı 5 yıl kullanacağım diye alıyorsunuz ama batarya paketi 3 yıl sonra ölüyor. Bu durumu cep telefonlarında da yaşıyoruz aslında. Batarya hücrelerini alıp paket haline getiriyoruz. Bizim teknolojimiz batarya paketlerinde ortaya çıkan bu problemleri çözmeye yönelik; her koşulda hızlı şarj yapabilin, ortam koşulları sizi etkilemesin ve batarya ömrü mümkün olduğu kadar uzun olsun. Çünkü o paketleme sırasında yaptığınız bir hata sıcaklıklar çok arttığı için yangın ve patlama riskine yol açabilir. Yangınla sonuçlanmasa bile 10 yıl kullanabileceğiniz bir hücreyi 2-3 yılda kullanılamaz hale getiriyorsunuz. Piyasadaki önemli bir markanın aracı aşırı sıcak ortam koşullarında maruz kaldığı için 2-3 yıl sonra kullanılamaz hale geliyor. Birazcık daha ortam sıcaklığı değişmeyen ortalama 15-25 derece arasında kalan iklimlerde ise bataryanın ömrü 5-6 yıla çıkabiliyor. Burada paketleme yaparken bazı kısımlar göz ardı edilebiliyor. Biz o göz ardı edilen kısımlara yenilikçi çözümler getirmeye çalışıyoruz” dedi.
POTANSİYELİNİ MAKSİMİZE EDİYORUZ
Batarya ömrünün uzun olması ile atık pil sorununa çözüm bulmanın yanında maliyetlerin de düştüğüne değinen Prof.Dr. Çetkin, “İçten yanmalı araç aldığınızda 4 yılda bir motoru değiştirecek olmak size mantıklı gelmez. Aynı şekilde, kısa ömürlü batarya paketleri de insanların elektrikli aracı kullanmasını engelleyecek bir durum ve ekonomiye de zararı olacaktır. Çünkü devamlı pil almanız gerekecek. Avrupa’da atık batarya problemi öngörüldüğü için çeşitli yaklaşımlar uygulanmaya başlandı. Birincil ömrünü tamamlayan bataryaları araçta kullanamıyorsunuz ama bunların elektrik hatlarına entegre edilip kısa süreli şarj ile ikinci yaşamda kullanılması gibi bir yaklaşım var. Geri dönüşümde bazı materyaller dönüştürülmüyor bunların dönüştürülmesi için ne yapılabilir diye çeşitli çalışmalar var. Bu kısım da bir yandan ilerliyor ama ömrü uzatmadığınız zaman giderek büyüyen bir problemle karşılaşacağız. Ekonomik olarak 10 yıl kullanabileceğiniz bir cihazı neden 3 yıl kullanmak durumunda kalasınız ki? Araç fiyatları da yüksek olunca bir nevi kredisi bitmeden bir daha araç almak durumunda kalınır. Batarya hücresi seviyesinde bazı veriler var ama bazı paket seviyesinde ömür araçtan araca çok değişiyor. Araç model ve markasına göre 6 yıldan 8 yıla kadar gidebiliyor. Yapılan işler o kadar kötü yapılıyor ki elinizdeki potansiyeli kullanamaz hale geliyorsunuz. Geliştirdiğimiz sistemde 3 yıl ömrü olan paketin ömrünü 3 kat arttırabilirsiniz. Biz bu problemi ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Aracı ilk aldığınızda 500 km gidiyorsunuz ama bir yıl sonra 450’ye düşüyor. İki yıl sonra 400’e düşüyor. Burada bu düşüşün kontrolünü iyi planlamak gerekiyor. İlk yıl 500 km kullanabildiğiniz araç neden 450 km’ye düşsün? Bu düşüş minimum seviyede gerçekleşmeli. Bir batarya hücresini alıp 10 yıl boyunca bekletseniz de kapasitesinde bir düşüşün olduğunu görürsünüz. O kendi iç karakteristiği ile alakalı ama bunu yavaşlatmak bizim elimizde. Biz bunu yavaşlatmaya çalışıyoruz. 3 yıl yerine 10-15 yıl kullanamıyoruz ama bunu yapacak potansiyelleri var. Biz bu potansiyeli maksimize etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
HIZLI ŞARJA DA OLANAK SAĞLIYOR
Bataryanın ömrünü maksimize etmeye çalışırken bir yandan hızlı şarja olanak sağlamak için uğraştıklarını ifade eden Prof.Dr. Çetkin, “Bizim buradaki hedefimiz hem batarya ömrünü mümkün olduğu kadar uzatalım hem de araç kullanıldığı zaman zarfında hızlı şarj edilebilsin. Batarya ömrü sıcaklıkla çok değişiyor. Siz aynı telefonu farklı iklimlerde kullandığınızda da bunu hissedebilirsiniz. Bir uygulama kullanırken telefon ısınmaya başlıyor. Soğuk ortamda da batarya ömrü kısalıyor. Belli bir sıcaklık aralığı var onun altına ya da üstüne gittiğinizde hem ömürden yemeye başlıyorsunuz hem de performans düşüklüğü oluyor. Biz bu problemleri çözerek verdiğiniz paranın da karşılığını alın istiyoruz. Bataryanın ömrü 10 yılsa siz bu 10 yılı alın istiyoruz” diye bilgi verdi.
200 MİLYAR DOLARLIK SEKTÖR
Prof.Dr. Çetkin, batarya paketi özelinde dünyada 150-200 milyar dolar seviyesinde bir pazar olduğuna dikkat çekerek, “Bu rakamlar her sene katlanarak gidiyor. Her ne kadar Kovid-19 sürecinde tedarik zinciri kırılmış olsa bile çok fazla üretim yapılıyor. Batarya firmaları kuruluyor. Pil üreten firmalar artıyor. En son Türkiye’de ASPİLSAN pil fabrikası kurdu. Her yerde hızlı geçişler var. O yüzden sayılar katlanarak artıyor. Scooter özelinde yapılan araştırmalar bile yalnızca Avrupa scooter pazarının 2028’de 200 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Buna diğer araçları hatta iş makinalarını da kattığınızda devasa rakamlar ortaya çıkıyor ve hızlı bir şekilde artıyor. Biz de projenin geldiği son nokta itibariyle birden fazla çeşitli yatırım kuruluşları ile hem projemizin ayrıntılarını hem de yaptığımız işin ilerleyen süreçlerini konuşuyoruz. Onlara ne yaptığımızı ve amaçlarımızı anlatıyoruz. Biz bunu üniversitede yaptık ve sanayiye geçip ülkemizde yerli bir teknoloji olarak kullanılsın istiyoruz” dedi.
DURMA NİYETİMİZ YOK
Prof.Dr. Çetkin son olarak üniversite-sanayi işbirliği kapsamına da değinerek şunları söyledi: “Akademisyen, sanayici ve öğrencisi de bir yere odaklanmasın. Kendimizden bakarsak akademide devamlı gelişme olması lazım. 30 yıl önce aldığınız eğitimle eğitim veriyorsanız o eğitimin kalitesi düşer. Bizim ekip olarak durma gibi bir niyetimiz yok. Hep üstüne bir şeyler koymaya çalışıyoruz. Girişimcilere ve öğrencilere tavsiyem hep sevdiğiniz işi yapın yönünde oluyor. Sevdiğimiz işi, bu işi seven arkadaşlarla yapıyoruz. Böyle yaptığınızda da ortaya illaki güzel bir sonuç çıkıyor. Durursanız zamanın gerisinde kalırsınız. Biz teknoloji olarak zamanın ilerisinde olmayı hedefliyoruz. Bir şey yaptık 30 yıl boyunca bunu satalım gibi bir hedefimiz yok.”