Sayfa Yükleniyor...
Cumhuriyet Halk Partisi ve Sosyal Demokrasi Derneği’nin ortak düzenlediği Yerel Yönetimler Çalıştayında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geleceğin inşasının yerel yönetimlerden geçtiğini ancak Türkiye’de yerel iktidarın yeterli önemi görmediğini belirterek “Türkiye’nin de bir an önce aklını başına toplayıp yerel iktidarı ve yerelin maddi imkanlarını güçlendirecek çözümler bulması lazım” dedi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi ve Sosyal Demokrasi Derneği’nin ortak düzenlediği Yerel Yönetimler Çalıştayında konuştu.
“Nasıl bir kent” sorusuna yanıt aranacak olan çalıştayda ‘sosyal demokrasi’ burgusu yapan Başkan Soyer, tek başına sosyal demokrasinin yeterli olmadığının altını çizdi.
İktidarı, ‘vergi’ üzerinden eleştiren Soyer, yerel yönetimlere gereken önemin verilmesi noktasında uyarıda bulundu.
TEK BİR PANZEHİRİ VAR
Sosyal demokrasi ve nasıl bir kentten önce mevcut koşulların irdelenmesi gerektiğinin altını çizen Soyer, “Sosyal demokrasiyi konuşmak her zaman insanın içine su serpiyor. Çünkü sosyal demokrasi insanlığın en büyük inovasyonlarından biri. Nasıl bir kent sorusuna yanıt aranacak bugün. O soruya gelmeden önce nasıl bir iklimde yaşıyoruz irdelemekte fayda var. Thomas Morre diyor ki; bir toplumun iktidarın gazabına uğramaktan korkusu ve iktidarın iktidarı kaybetmesinin korkusu. Bu iki şey toplumu çürütür. Tek bir panzehir var. O da demokrasi. Uluslararası alanda demokrasinin krizinden bahsediliyor. Öyle bir şey söz konusu değil. Sadece demokrasinin uygulanmasında kriz yaşanıyor olabilir. Demokrasi 5 yılda bir sandığa gitmek değildir. Eşitlik, özgürlük, hukukun üstünlüğüdür. Ama demokrasinin teknolojiyle ilişkisinde, hayata uyarlanmasında zafiyetler olabilir Bunu gidermek de yerel yönetimlerin borcudur. Yani nasıl kent sorusunun en önemli cevaplarından biri sosyal demokrasinin uygulandığı kent olmalıdır” dedi.
SOSYAL DEMOKRASİ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
Sosyal demokrasinin yanında iki yeni kavram daha olduğunun altını çizen Soyer, “Sosyal demokrasi tek başına yeterli değil. İki yeni kavram daha var. Biri ekonomik demokrasi. Biz bunu en çok kooperatifçilik faaliyetleriyle biliyoruz. Ama bunu sadece tarımla sınırlı tutmamak lazım Yani halkın örgütlenerek üretim öznesi olması ekonomik demokrasi oluyor. Diğeri de ekolojik demokrasi. Biz kâinatın 1,5 derece ısınmasıyla birlikte aslında hasta bir gezegende yaşamaya başladık bu gezegen iyileşmeden bizim iyileşmemiz mümkün değil. Bizim doğayla uyumlu tarım politikaları, ekonomi politikaları ve turizm politikaları yapmalıyız. Yani hayatın her alanında attığınız adımın doğayla uyumlu olup olmadığını sorgulamalıyız. Yani sosyal demokrasi, ekonomik demokrasi ve ekolojik demokrasi birlikte olmalıdır. Nasıl bir kent sorusu bu üçünde saklı” diye konuştu.
YEREL İKTİDARI GÜÇLENDİRECEK ÇÖZÜMLER BULUNMALI
Yerel yönetimlerin gerek değeri görmemesi üzerinden iktidarı da eleştiren Soyer, şunları söyledi; “Geleceğin dünyası kentlerde saklı. Hayat yerelde akıyor, yerelde üretilen çözümler insanların dertlerine derman oluyor. Nedenle yerelin öneminin daha çok anlaşıldığı bir dünyayı konuşmamız gerekiyor. 5 yıl içinde İzmirliler 890 milyar lira vergi vermiş devlete. Bu verginin sadece 26 milyar lirasını devlerimiz, sadece altyapı çalışmalarında İzmir’e harcamış. Yani sadece yüzde 6’sı. Geleceğin şehirleri diyorsak İzmir gibi bir kente yüzde 6 harcanması yetersiz bir rakam. Neden 890 milyar liradan sadece 26 milyarı geliyor İzmir’e? Derdi olmadığı için mi? Yatırım yapacak alanı olmadığı için mi? O nedenle Türkiye’nin de bir an önce aklını başına toplayıp yerel iktidarı ve yerelin maddi imkanlarını güçlendirecek çözümler bulması lazım. Tüm bunların hayata geçirilmesi için çok temel bir leye ihtiyaç var. Dayanışma. Eğer burada bir zafiyet varsa emin olun ki sizin de demokratik haklarınız bir gün elinizden alınacaktır. Çünkü demokrasi, barış… İnsana hem çok iyi gelir hem de rehavete sokar. Onlar için mücadele etmek zorunda olduğunuzu unutursunuz ve gün gelip elinizden alınırlar. Tek çare dayanışma. Ve son olarak asla unutmamamız gereken… Güleryüzlü siyaset. Bu olmazsa kimsenin yüzünü güldüremezsiniz. Biliyorum ki sosyal demokrasi er ya da geç kazanacak.”
Bu haber de ilginizi çekebilir: Yerel yönetim çalıştayı başladı: Umut 2024’te iktidar olacak
Haber Merkezi