İsrail vahşeti uluslararası arenada yargıya taşınıyor

İsrail’in Gazze’de sebep olduğu insanlık suçuna tepkiler çığ gibi büyürken HUDER, Memur-Sen ve İSTOK, düzenlenen ortak basın açıklamasında saldırılara tepki gösterdi. Sorumlular için uluslararası arenada yargı sürecini başlatacaklarını söylediler


  • Oluşturulma Tarihi : 18.10.2023 14:58
  • Güncelleme Tarihi : 18.10.2023 14:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İsrail vahşeti uluslararası arenada yargıya taşınıyor haberinin görseli

7 Ekim Cumartesi günü Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının dün sabah İsrail'e “Aksa Tufanı” saldırısı İsrail’in verdiği karşılıkla savaşa dönerken bölgede gerilim her geçen gün daha da tırmanıyor.

Savaşın ikinci haftasında saldırıların dozu artarken verilen can kayıplarının artmasının yanında savaş suçlarının yanına insanlık suçları da eklenmeye başladı.

Gazze’nin elektrikleri kesilip su stoku biterken dün İstaril’in Gazze’de bulunan El-Ahli Hastanesi'ni bombalaması bardağı taşıran son damla oldu.

İsrail’in saldırısında çoğu bebek, çocuk ve kadınlar olmak üzere binin üzerinde kişi hayatını kaybederken İsrail’e tepkiler çığ gibi büyümeye başladı.

Son olarak Hukuki Araştırmalar Derneği İzmir Şubesi, İzmir Sivil Toplum Kuruluşları Platformu ve Memur-Sen İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyerek İsrail’e tepki gösterdi.

israil gazze1

KAYACAN: İNSANLIK KURAL TANIMAZ BİR TOPLULUKLA KARŞI KARŞIYA

Açıklamayı yapan HUDER Başkanı Halit Aydın Kayacan, “İsrail devi eti tarafından 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki Filistin halkına tüm dünyanın gözü önünde sistematik olarak bir soykırım uygulanmaktadır. Hava saldırıları ile yüzlerce sivil kadın, çocuk demeden vurulmakta, üstüne üstlük tüm insani yardımların ulaşması da engellenmektedir. Filistin halkı bombaların altında bir de açlık, susuzluk, tıbbi malzeme yokluğu içinde inim inim inlemektedir. Hastaneleri bombalayacak kadar korkak, çocukları öldürecek kadar vahşi İsrail, günlerdir hastane, ambulans dahi ayırt etmeksizin şimdiye kadar hiç kimsenin yapmadığı ölçüde canice davranmaktadır. Savaşlarda dahi hastanelerin vurulması tüm uluslararası sözleşmeler ile yasaklanmışken Israil dün gece itibariyle binlerce kişinin sığındığı hastaneyi vuracak kadar ve dahi bunu kendilerinin yapmadığını söylemek suretiyle, aklımızla alay edecek kadar cüretkârdır. Değerli arkadaşlar, bugün geldiğimiz noktada hava saldırılarında yıllar önce yasaklanan, insanların yanarak ölmesine neden olan beyaz fosfor bombası kullanacak kadar vahşi kural tanımaz bir toplulukla insanlık karşı karşıya kalmıştır” dedi.

“YARGI ORGANLARINI HAREKETE GEÇİRMEK İÇİN…”

İsrail’in savaş ve insanlık suçu işlediğinin altını çizen Kayacan, saldırıları yargıya taşıyacaklarını belirterek “Filistin'deki mazlumların yaşadığı can pazarını ibretle takip etmekteyiz. Evladının parçalanmış cesedini torbaya koyup getiren babaların, ölen bebeği ile keşke seni yine emzirsem diye vedalaşan annelerin ahının yeryüzünü çınlattığı günleri yaşarken, tüm dünyanın, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası mecraların, uygar olduğunu iddia eden devletlerin suskunluğu acımızı daha da büyütmektedir. HUDER İzmir şubesi olarak İsrail'in savaş suçu işlediğini İsrail devlet başkanı ve ordusu dahil, bu soykırıma ortak olan herkesi lanetlediğimizi, tüm milletimizi ve dünyayı, İsrail tarafından dünyanın gözü önünde yapılan terörist eylemleri ve soykırımı lanetlemek için tek yürek olmaya davet ettiğimizi bildiririz. Bir hukuk derneği olarak yeryüzündeki her insanın, hele ki yıllardır yerleşimci adı altındaki kişilerce kadim topraklarından tahliye edilmeye çalışılan, soykırıma uğrayan, yıllardır dünyanın sağır dilsiz kaldığı Filistin halkının yanındayız. İsrail'in işlediği savaş suçlarına dair, gerek yerel, gerekse uluslar arası ceza mahkemesinde suç duyurusu dahil olmak üzere tüm başvurularımızı da ileriki günlerde yaparak yargı organlarını harekete geçirmek için taşın altına elimizi koyacağız” diye konuştu.

YILMAZ: SOYKIRIMIN ORTAĞI ABD VE AB’DİR

Memur-Sen İzmir Şube Başkanı Gençer Yılmaz ise, “Terör örgütü İsrail dün gece içinde binlerce kişinin bulunduğu hastaneyi bombalayarak tarihin en büyük katliamlarından birini gerçekleştirdi. 12 gündür tarihinin en büyük yıkım ve soykırımlarından birine şahit oluyoruz. Gazze’de gözümüzün önünde katliam yaşanıyor. Tüm dünya buna sessiz kalıyor. Bu sessizlik, katil İsrail’e güç veriyor. Yalan haberlerle, dezenformasyonla, algı operasyonlarıyla direnişi karalayan ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışanlar dün akşamdan beri şaşırmış durumdalar. Artık hakikati nasıl örteceklerini bilemiyorlar. Yaşanan vahşetin farkında oldukları için ve bunu dünya kamuoyuna izah edemeyeceklerini bildikleri için inkâr ediyorlar. Oysa dün akşam bütün dünya İsrail ve destekçilerinin kirli yüzünü bir kez daha bütün çıplağıyla gördü. Bu soykırımın ortağı Akdeniz’e gemilerini gönderen ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail’e destek açıklaması yapan bütün AB ülkeleridir. Türkiye’yi İsrail’e destek vermeye ve tarafını seçemeye çağırarak tehdit eden Avrupa Parlamentosu’dur” ifadelerini kullandı.

“VAHŞETİN SORUMLULARI EN KISA SÜREDE HESAP VERMELİDİR”

Yılmaz, İsrail’in uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanması gerektiğini belirtirken dünya ülkelerine çağrıda bulunarak şunları söyledi; “İnsanlığın yalnız bıraktığı Filistin bu katliamları 75 yıldır yaşamaktadır. Mescidi aksanın mahremiyeti 1948’den beri çiğneniyor. Barış şehri olan Kudüs mahzun. 16 yıldır Gazze’de 2,5 milyon insan zindan hayatı yaşıyor. Hu durum insan haklarını ihlal etmektedir. Bu barbarca saldırılar soykırımcı İsrail’in haksızlığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Gazze başta olmak üzere bütün Filistin insani krizin pençesindedir. İsrail’in saldırıları çaresizliği daha da artırmaktadır. Masum sivillerin ölümüne neden olan bu vahşetin sorumluları en kısa sürede hesap vermelidir. Maalesef bütün dünya bu katliamlar karşısında gözlerini kapamakta, kulağının üzerine yatmaktadır. Onlar istiyorlar ki Filistin halkı; katliama uğrasa da sürülse de itiraz etmesin. Yok edilirken direnmesin. Kutsalları çiğnenirken, hastaneleri, okulları, camileri bombalanırken kaderlerine razı olsunlar. Filistin’in kendisini bu işgalci ve soykırımcı İsrail’e karşı savunması meşrudur ve desteklenmelidir. Birleşmiş Milletler’e, AB’ye, İslam İş birliği Teşkilatına, bütün İslam ülkelerine sesleniyoruz… BM, İsrail’e yönelik aldığı kararları uygulamalı, Siyonistler Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalı, Filistin devletinin kendisini savunabilmesi için askeri yardımlar yapılmalıdır. İsrail’le bütün diplomatik ilişkiler kesilmelidir. İşgal bitmeli, başkenti Kudüs olan bağımsız birleşik Filistin devleti kurulmalıdır.”

BAYRAK: SİNMEK YERİNE SESİMİZİ DUYURMALIYIZ

İSTOK Dönem Başkanı Uğur Bayrak ise İsrail Büyükelçisi’nin hala İstanbul’da olduğunu hatırlatarak iktidarı göreve çağırarak “İsrail, aslında yeryüzünün bütün kötü sıfatlarını barındırıyor. İsrail Gazze’deki kardeşlerimizi katlediyor. Bizler Müslümanlar olarak Filistin ve Gazze’deki kardeşlerimizin daima yanındayız. Onların çektikleri cefalar bizim için de geçerli. Gazze’deki kardeşlerimizim hayatında sadece 3 şey var. Ya açlıktan ya İsrail silahıyla ya da savaşarak ölecekler. Empati yaparak Gazzeli kardeşlerimizin yerine kendinizi koyun. İsrail’in sırayla kendilerini öldürmelerini beklemelerini mi istiyoruz? Tüm Müslümanlığın zalimliğe karşı mücadele etmesi gerekiyor. Biz kardeşlerimizi destekliyoruz. Türkiye hükümetime şunu söylüyoruz İsrail’e karşı yapılması gereken ne varsa yapılmalı. İsrail Büyükelçisi hala İstanbul’da kalıyor. Derhal sınır dışı edilmelidir. İsrail göz göre göre dün akşam bir hastaneyi bombaladı. Binlerce insan hastanede şehit edildi. Bugün Amerika’da biden denen adam İsrail’i şımartmak için her türlü destek sözünü verdi. Müslümanlar olarak sinmek yerine sesimizi duyurmalıyız. Mücadelemiz özgür Filistin kurulana kadar devam edecektir” dedi.

BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İsrail- Gazze savaşında 12'inci gün