- İzmir
- 25.11.2025 12:57
İYİ Parti’den kadına yönelik şiddete karşı acil çağrı: Caydırıcı cezalar şart!
İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın açıklamasında İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, kadın cinayetlerinde koruma kararlarının yetersizliğine ve caydırıcı cezaların uygulanmadığına dikkat çekerek, kadınların en güvende olmaları gereken evlerinde hayatlarını kaybettiğini vurguladı
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : BÜLTEN
Türkiye genelinde eş zamanlı olarak 81 ilde düzenlenen basın açıklamalarıyla, İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ kapsamında kadınlara yönelik artan toplumsal sorunlara dikkat çekti. İzmir’de gerçekleştirilen açıklamada konuşan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, kadın cinayetlerindeki endişe verici artışa ve koruma kararlarının yetersizliğine vurgu yaparak, kadınların en güvende olmaları gereken evlerinde dahi hayatlarını kaybettiğini belirtti. Doğan aynı zamanda “Neden hâlâ caydırıcı cezalar yasalaştırılmıyor?” sorusunu yöneltti.

KADINLARIN YÜZDE 65’İ EVLERİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
Koruma kararı olmasına rağmen öldürülen 9 kadının olduğunu ifade eden Doğan, “Bugün 25 Kasım. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin günü değil; AK Parti iktidarında her gün yeniden yaşanan, sayıları giderek artan ölen kadınların, korunamayan hayatların acı günüdür, Ülkemizde 2025 yılında yani 328 günde şüpheli ölümler de dahil 482 kadın hayattan koparıldı. Neredeyse her gün, en az bir kadın öldürüldü. Kadınların yüzde 65’i evlerinde öldürüldü. Geçen yıl bu oran yüzde 57’ydi. Yani kadınların en güvende olmaları gereken yer, artık mezarları hâline geldi. Koruma kararı olmasına rağmen öldürülen 9 kadın var. Kadın devleti yöneten iktidara gidiyor, ‘Beni koru’ diyor, karar çıkıyor. Ama o koruma sadece bir kâğıt olarak kalıyor. Hatta iç işleri bakanı tarafından, kapıyı açıp öldürüldüğü için bile kadın suçlanıyor” diye aktardı.
İKTİDAR KADINLARI NEDEN KORUYAMIYOR?
Tablonun, iktidarın kadına yönelik şiddeti bir öncelik olarak görmediğini açıkça gösterdiğini belirten Doğan, “Kadın cinayetleri bireysel bir sorun değil; toplumsal, kültürel ve siyasal bir meseledir. Toplumun bütün kesimleri ile birlikte ele alınmalı ve çözüm üretilmelidir. Kadına yönelik şiddetin kökünde: Kadını eşit bir birey olarak konumlandıramayan zihniyet, Cezasızlığı besleyen adalet sistemi, Etkisiz koruma mekanizmaları yatmaktadır. Kadının hayatına dair verdiği kararlar hâlâ erkek tahakkümü tarafından denetlenmek isteniyor. Giyimi, işi, eğitimi, boşanması, çalışması, bir sözü, bir tercihi. Bu bahaneler kadınların ölüm sebebi olmaya devam ediyor. Bugün en önemli soru şudur: Bu iktidar kadınları neden koruyamıyor? Biz İYİ Parti olarak iktidara soruyoruz: Neden hâlâ caydırıcı cezalar yasalaştırılmıyor? Neden TBMM acil toplanıp şiddete karşı yaptırımları ağırlaştırmıyor? Haksız tahrik indirimleri neden kaldırılmıyor? Neden hâlâ ‘iyi hâl’ adı altında katillere indirim veriliyor? Koruma kararları neden kâğıt üzerinde kalıyor?” ifadelerini kullandı.
KURUMLAR NEDEN GÖREVLERİNİ YAPMIYOR?
“Kadını korumakla yükümlü kurumlar neden görevlerini yapmıyor ve hesap sorulmuyor?” sorusunu yönelten Doğan, “TBMM’de oluşturulan Kadına yönelik şiddetle mücadele Komisyonu, raporunu TBMM Başkanına sunalı 4,5 ay oldu. O günden bu yana 106 kadın daha öldü. Bunun hesabını da sormayacak mısınız veya vermeyecek misiniz? Çözüm mü? Var. Ve zor değil. Dünyada başarı sağlamış yöntemler ortada: Etkin koruma sistemi, elektronik kelepçe uygulamasının zorunlu hale gelmesi, hızlı müdahale ekipleri, cezasızlığı ortadan kaldıran net ve ağır yaptırımlar, uzmanlaşmış kolluk birimleri, faile zorunlu rehabilitasyon programları, kadına yönelik şiddet davalarında ihtisas mahkemeleri. Ama bunlar için önce liyakat, sonra irade, samimiyet ve siyasi cesaret gerekir. İYİ Parti olarak bizim kararlılığımız nettir. Geçtiğimiz yıl kadına yönelik şiddet başta olmak üzere şiddet ve şiddetle mücadele çalıştayımızı düzenledik. Önerilerimizi grubumuz vasıtasıyla TBMM’ye sunduk, ilgili bakanlıklara, üniversitelere ve STK’lara ilettik. Sorunları belirledik ve çözüm önerilerini de sıraladık” dedi.
KRİTİK 3 ADIM
Sözlerinin devamında ise Doğan şu ifadelere yer verdi:
“Hiçbir şey bilmiyorlarsa bu bildirgemizi bir kez daha onlara gönderelim, okuyup faydalansınlar ve çözüme yönelsinler. Kadının eşit birey olarak güçlendirilmediği bir toplum da şiddet bitmez. Bu nedenle şiddetin önüne geçmek için en kritik ve acil üç adım şunlar olmalıdır; Toplumun yarısını oluşturan kadının statüsünün güçlendirilmesi, temsil de eşitliğin sağlanması, faillerin hiçbir aftan yararlandırılmaması, kadın cinayetlerinde de uygulanan haksız tahrik ve iyi hâl indirimlerinin kaldırılması, caydırıcı cezaların yürürlüğe konularak cezasızlık algısının ortadan kaldırılması, şiddeti ortadan kaldıracak, koruyucu, önleyici tedbirlerle birlikte güçlü ve hızlı çalışan bir devlet mekanizmasının kurulması. Kadınları, çocukları bile koruyamayan bu iktidar kimseyi koruyamaz. Kadınları yaşatamayan bir ülke ise geleceğini yaşatamaz. Atatürk’ün ‘Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’ sözünden hareketle, İyi Parti’nin hedefi, kadınları eşit vatandaşlar olarak, yaşamın tam da merkezine ve hak ettikleri yere konumlandırmaktır. Kadın Cumhuriyettir, Cumhuriyet kadın.”
Kaynak : BÜLTEN