- İzmir
- 18.03.2025 20:21
Sokak Hayvanlarının sesi olmak adına TMMOOB İzmir İl Kordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, Şehir Plancıları odası İzmir Şubesi, Ege Kent Konseyleri Birliği, Mülkiyetler Birliği İzmir Şubesi ve İzmir Yaşam Alanları İzmir Barosu önünde toplandı
Saat 18:30’da güvenlik güçlerinin refakatiyle slogan atarak ve alkışlarla yürümeye başlayan grup, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki yürüyüşlerinin ardından grup adına Basın açıklamasını Avukat Melike Özdemir Ballı yaptı.
Burada toplanmalarının nedenini ‘’ötenazi, uyutma, doğal yaşam alanı, Avrupa modeli’’ gibi sokak hayvanlarının öldürülmesine yönelik yasa dışı talep ve uygulamaları protesto etmek olduğunu ifade eden Ballı ‘’Onların yalnız olmadığını haykırmak için İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Ege Kent Konseyleri Birliği, İzmir Mülkiyeliler Birliği ve İzmir Yaşam Alanları olarak toplanmış bulunuyoruz. Hayvanların hak ve özgürlüklerini korumak, onların sesini her alanda duyurabilmek için düzenlediğimiz basın açıklamamıza hoş geldiniz’’ diyerek açıklamalarına başladı.
Meclis gündemine girmek üzere olan yasanın sokak köpeklerinin tamamının ‘uyutma’ adı altında öldürülmesini planlandığını söyleyen Av. Melike Özdemir Ballı sözlerine ‘’Bugün buradayız çünkü; 2021 yılı yasa değişikliği sürecinde bize verilen sözlerden ve Hayvanları Koruma Kanunun 6. Maddesi’nden vazgeçileceğinden, endişe etmekteyiz. Aylardır yürütülen algı operasyonları ile sokakta yaşayan hayvanlar insanlar için tehdit ve bir güvenlik sorunu olarak gösterilmiş, görevini ihmal eden ve mevcut yasaları dahi uygulamayan başta yerel yönetimler ve kurumlar ile bu kurumları denetlemekle yükümlü Tarım ve Orman Bakanlığından hesap sorulmamıştır. Asıl failler kendilerini görünmez kılarken yoksulluğun, ihmaller sonucu meydana gelen ölümlerin, ekonomik krizin ve çarpık kentleşmenin faturası her şeyden habersiz sokaklarda yaşam mücadelesi veren bir canlı türüne kesilmiştir’’ şeklinde devam etti.
“Medeniyet, sokak hayvanlarına gösterilen şefkattir”
Sevimli ama aldatıcı ifadelerle hayvanların tecride ve ölüme mahkum edilmesini topluma kabul ettirilmeye çalışıldığını belirten Av Melike Özdemir Ballı “Avrupa'da nasıl çözüme kavuşturulduysa aynı uygulamaları hayata geçireceğiz.” diyen siyasi iktidar temsilcilerine buradan seslenmek istiyoruz. “Medeniyet, sokak hayvanlarına gösterilen şefkattir” şeklinde konuştu.
Avrupa’daki bazı ülkelerin uyguladığı “hayvanların hapsedilmesi ve belirli bir süre sonunda yuvalandırılamayan hayvanların öldürülmesi” yönteminin çözüm değil katliam olduğunu ifade eden Ballı ‘’ bizim yüzyıllardır var olan geleneklerimize, birlikte yaşam kültürümüze ve mevzuatımıza aykırıdır. Çünkü bu kadim ve köklü kültürde bizler; hayvanlarla kendi suyumuzu bölüşen, evlerimizin önüne bir kap da onlar için koyanlarız. Onların yanından başlarını okşamadan geçip gitmeyenleriz. Bu dünyanın yalnızca bize ait olmadığını, onların da hak ve özgürlüklerinin var olduğunu bilenleriz. Bizler vicdanlı, yaşamdan ve yaşatmaktan yana olanlarız. Hepimizi birleştirmesi gereken bir alan olan hayvan hakları ve hayvan sevgisi; bu ülkenin tarihi ve kültürü değerlerinin bir parçasıdır’’ dedi.
Daha önce yasal olarak zehirleyip öldürmenin bir sonuç getirmediğini belirten Av. Melike Özdemir Ballı ‘’ Seksen bin köpeğin, bir adada aç ve susuz bırakılarak birbirlerini yiye yiye katledildiği Hayırsız Ada Katliamı toplumsal belleğimizde halen onarılmaz bir yara olarak durmaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen popülasyon kontrol altına alınamamıştır’’ ifadelerinde bulundu.
Kurumlar Görevlerini yerine getirmiyor
Yetkililerin esas çözüm olan ‘kısırlaştır, aşılat, kayıt altına al’ politikasını hiçbir zaman uygulamadığına dikkat çeken Avukat, toplumun ve sokakta yaşayan hayvanların sağlığı için bu uygulamanın yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
TBMM Araştırma Komisyonu’nun 2004 yılından veri var olan Hayvanları Koruma Kanunu’nun ana maddelerinden biri olan kısırlaştırmayı 2019 yılında tek yöntem olarak önerdiğinin altını çizen Ballı ‘’ bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yakala, kısırlaştır, sal” diyerek uygulandığını ancak başarılı olunamadığını iddia ettiği açıklamasının aksine- kurumların, 20 yıldır hayvanları kısırlaştırmaması, beslememesi, bakım ve rehabilitasyonu üstlenmemesi ve yasada yer alan görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle popülasyon artmıştır’’ şeklinde sözlerine devam etti.
Sorumluların köpekler olmadığının altını çizen Av. Ballı ‘’ gerekli bütçe, ekipman, personel desteği sağlamayan, kısırlaştırma, aşılama, bakım ve rehabilitasyon yapmayan, denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen, STK ve gönüller ile işbirliği yapmanın önünü açmayan, üretim çiftliklerini kapatmayan, hayvan satışını yasaklamayan, hayvan sahiplenme konusunda gerekli eğitim ve prosedürü koymayan, eğitim ve öğretim müfredatlarında, yazılı ve görsel basında birlikte yaşama kültürü ve hayvan davranışları konusunda eğitim ve farkındalık yaratmayan, konu üzerinde politikalar üretmeyen siyasi iktidar, görevini gereği gibi yerine getirmeyen yerel yönetimler ve 5199 sayılı yasada görevli olan diğer kurumlardır. Onca emek ve çabaya rağmen hak savunucularının ve TBMM Araştırma Komisyonu raporunun önerilerini dikkate almayan yasa koyuculardır’’ ifadelerini kullandı.
Sosyal medya çalışmaları ve gerçek dışı haberlerle nefretin ve şiddetin teşvik edilmesine izin vermeyeceklerini aktaran Avukat Melike Özdemir Ballı ‘’ Sizleri en temel hakları dahi görmezden gelinen, ormanlara, çöplüklere, otoyol kenarlarına atılan, barınak ve doğal yaşam alanı denilen toplama kamplarında ölüme, hastalığa, açlığa mahkûm edilen, zehirlenen, açlıktan birbirini yiyen, canlı canlı gömülen, yakılan, işkence gören, tecavüz edilen, vahşice öldürülen hayvanlardan yana saf tutmaya ve yüzyıllardır var olan birlikte yaşam kültürümüze sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kültürümüzün, inançlarımızın, değerlerimizin, geleneklerimizin, vicdanımızın, bilimin, hak ve özgürlüklerin ışığında; yine gerekirse can veririz, canlarımızı vermeyiz diyerek hiçbir hayvanı sürgüne, toplama kamplarına, ölüme göndermeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz’’ dedi.
Basın açıklamasının sonunda 2 Haziran günü saat 15:00’da Cumhuriyet Meydanı’ndan Gündoğdu Meydanı’na yapacakları yürüyüşe herkesi davet eden grup olaysız bir şekilde dağıldı.