İzmir Büyükşehir'e yönelik yolsuzluk soruşturmasındaki "kooperatif" iddianamesinde detaylar ortaya çıktı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik “kooperatif” faaliyetlerindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin hazırlanan iddianamede, belediyeye bağlı İZBETON AŞ üzerinden yapılan işlemler sonucu, kamu zararının 41 milyon 935 bin 79 lira olduğu tespit edildi
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Terör, Örgütlü Suçlar ve Organize Suçlar bürolarından sorumlu Başsavcı Vekili Necati Kayaközü’nün koordinesinde yürütülen yolsuzluk soruşturmasında, “kooperatif” bağlantılı iddialarla ilgili soruşturma süreci tamamlandı.
İştirak halinde ve zincirleme şekilde, "kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçları ile bu suçlara teşebbüs tespitiyle hazırlanan iddianame, ilgili ağır ceza mahkemesine sunuldu.
65 ŞÜPHELİ HAKKINDA 3 YIL İLE 45'ER YILA HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ
İddianamede aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da bulunduğu 11'i tutuklu 65 şüpheli hakkında 3 yıl ile 45'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
450 kooperatif mağdurunun bulunduğu iddianamede, Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile İZBETON AŞ suçtan zarar görenler bölümünde yer aldı.
İZBETON AŞ yetkililerince Örnekköy 3. ve 4. etap bölgesi ile Gaziemir 1. etap, Karabağlar 3. ve 4. etap bölgelerinde kat karşılığı inşaat işlerinde usulsüzlükler yapıldığı yönünde tespitlerin bulunduğu aktarılan iddianamede; konaklama, seyahat, uçak bileti, yemek ve organizasyon giderlerinde usulsüzlüklerin bulunduğuna dikkat çekildi.
3 eylem olarak değerlendirilen usulsüzlük iddialarının birincisinde, belediyeye müracaat eden arsa sahiplerine, kat karşılığı inşaat yapılarak ev teslimi sağlanmak üzere güven duygularının sağlandığı, alınan arsa ve tapuların İzmir Büyükşehir Belediyesince ihale yapılmadan protokolle İZBETON AŞ'ye devredildiği belirtildi.
Kooperatiflerin de devraldığı işleri alt taşeron şirketlere verdiği, paraların da bu yöntemle buraya aktarıldığı vurgulanan iddianamede, bundan dolayı arsa sahipleri ve kooperatif üyelerinin mağdur edildiği kaydedildi.
ZİNCİRLEME NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇLARINI İŞLEDİKLERİ İLERİ SÜRÜLDÜ
İZBETON AŞ'nin bu usulsüz işlemlerinden dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesinin 41 milyon 935 bin 079 lira kamu zararına uğratıldığı iddianamedeki raporlarda yer aldı.
Ayrıca vaat edilen işlerin yüzde 22-35 seviyelerinde olduğunun bilirkişilerce rapor edildiği bildirilen iddianamede, şüphelilerin kendilerine sağlanan güven duygularını zedeleyerek iştirak halinde zincirleme nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri ileri sürüldü.
İkinci eylemde ise İZBETON AŞ yetkililerinin Gaziemir Aktepe ve Emrez Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı'nın yüzde 9, Karabağlar Uzundere Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı 3. Etap işinin yüzde 5, Karabağlar Uzundere Mahallesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı 4. Etap işinin yüzde 1 seviyelerinde olduğu, bundan dolayı şirketin dolaylı olarak zarara uğratıldığı ve şüphelilerde suç unsuru oluştuğu vurgulandı.
Suçlamanın son eyleminde ise 2021-2024 yılları arasında şirket kayıtlarında yer alan "seyahat, konaklama, yemek, uçak bileti ve organizasyon" harcamalarıyla ilgili yapılan incelemede 5 milyon 937 bin 136 lirayı oluşturan 129 faturada şirket faaliyetleriyle ilgisini kanıtlayan herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığına işaret edildi.
Faturaların bir kısmının eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ile eski İZBETON AŞ Genel Müdür Vekili Hüseyin Şimşek'in imzasıyla ödendiği belirtilen iddianamede, 983 bin 649 lirayı oluşturan 11 faturanın ise kimin talimatıyla ödendiğinin belli olmadığı tespitine yer verildi.
İddianamede, yukarıda belirtilen ödemelerdeki usulsüzlüklerden dolayı Kaya, Şimşek ve eski İZBETON AŞ Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Alphan Bozan'ın şirketi zarara uğrattıkları, gerekli dikkat ve özen sorumluluklarını yerine getirmedikleri tespitiyle de suçların oluştuğuna dikkat çekildi.
Eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Kaya'nın tek başına imza attığı bazı işlemler için yaklaşık 1,5 yıl sonra yönetim kurulunun bilgileri dahilinde yapılıyormuş gibi gösterdiği ifade edilen iddianamede, bu kararlara aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de imza attığı için görevi kötüye kullanma suçu oluştuğu kaydedildi.
Usulsüzlüklerin tespit edildiği raporlarda, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in aynı zamanda İZBETON AŞ Yönetim Kurulu Başkanı, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da S.S. İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı olarak yer aldığı bilgisi verildi.
İDDİANAMEDE, ŞÜPHELİLERİN İFADELERİNE DE YER VERİLDİ
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı kentsel dönüşüm projelerinin, müteahhitler için karlı olmaması nedeniyle ihalelere girmediklerini savundu.

Aslanoğlu, İZBETON AŞ'nin temel kazılarına başladıktan sonra kaynak yetersizliğinden dolayı inşaatı tamamlayamadığını aktararak, "Bu projenin fikir babası Şenol Aslanoğlu denilse de ben değilim. Ben süreci sonradan öğrendim ve dahil oldum. Bu metot ile kentsel dönüşümün yapılabileceğini gören belediye yetkilileri, kooperatifler vasıtasıyla bu işin yapılabileceğine kanaat getiriyorlar. Bütün belirttiğim hususlar doğrultusunda da ortada dolandırıcılık konusu yoktur. Ayrıca inşaatın gecikmesi de hukuk davalarının konusudur. Her bir vatandaş alacaklı olduğunu düşündüğü konularda hukuk davası açabilir. Hakkımda açılmış hiçbir hukuk davası yoktur" ifadelerini kullandı.

SOYER: VATANDAŞIN CEBİNDEN AZ PARA ÇIKMASINI HEDEFLEDİK
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer de dar gelirli vatandaşları ev sahibi yapmak için projeyi yaptıklarını savundu.
Soruşturmada yer alan kooperatiflerin kullandığı alt yüklenici firma sahiplerini tanımadığını ve onlarla ticari faaliyetinin bulunmadığını öne süren Soyer, "Vatandaşın cebinden az para çıkmasını hedefledik. Ancak müteahhitler eklenecek yüzde 20 oranını yeterli görmedikleri için kat maliklerinin çok daha ağır bedeller ödemesi durumu ile karşı karşıya kaldılar" diye konuştu.

KAYA: KAMUNUN ZARARA UĞRAMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR
Eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya da ifadesinde, "Halen bütün tapular belediye adına kayıtlı olup kamunun zarara uğraması söz konusu değildir. İmzaladığımız bu kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde sayısını hatırlamadığım daireler İZBETON AŞ'ye kalmıştır" dedi.
Bu arada İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk soruşturmaları kapsamında "asfalt kaplaması, yol ve inşaat bakım onarım ve yenileme" ile "iş makinesi ve araç kiralanması hizmet alımı" işlerine yönelik hazırladığı 2 iddianameyi de mahkemeye sunmuştu.