- İzmir
- 05.10.2025 12:03
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” seçilen 71 yaşındaki Ömer Faruk Kurşunel, çaldığı kanunun sık sık bozulması üzerine kendi enstrümanını üretmeye başladı.
Türk musikisinin vazgeçilmez enstrümanlarından kanun, Türkiye’de yalnızca birkaç usta tarafından üretiliyor. İzmir’de yaşayan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanı verilen 71 yaşındaki Ömer Faruk Kurşunel, meslek hayatına kanun ve ut sanatçısı olarak başladı. 2005’ten bu yana ise kanun yapım ustası olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Bir dönem gündüzleri teknik müdürlük, akşamları ise otelde kanun çalan sanatçı olarak çalışan Kurşunel, çaldığı enstrümanın sık sık bozulması üzerine kendi kanununu yapmaya karar verdi. Yaklaşık 20 yıl önce oteldeki işinden ayrılan usta, tamamen kanun üretimine yönelerek mesleğini bu alanda sürdürmeye başladı.
Ortaokul çağlarında müziğe yöneldiğini dile getiren Kurşunel, "Senelerce ut çaldım, sonrasında bir arkadaşım kanun çalmaya heveslendirdi. Bir kanun aldım ve çalmaya başladım. 3-4 ay akort sorunum oldu, kimseye akort ayarı yaptıramadım. Esas mesleğim klima bakım ve tamiri, 2000 yıllarında Alanya'da bir otelde teknik müdür olarak çalışıyordum, akşamları da otelin restoranında turistlere müzik çalıyordum. Elimdeki kanun bozuktu ve her gün beni bıktırıyordu, akort sorunu vardı, deniz kenarında olduğumuz için havadan etkileniyordu. Ben de kendi kanunumu yapmaya karar verdim ve ilk kanunumu o zaman yaptım" diye konuştu.
Kanun yapımını bir ustadan öğrenmediğini söyleyen Kurşunel, "2005 yılında İzmir'e geldim, Ege Üniversitesi Konservatuarı'ndan Maruf Alaskan dükkanının anahtarını bana verdi. Öyle kanun üretmeye başladım, Ar-Ge çalışmaları yaptık. Kanun enstrümanını yapmak zor ve meşakkatli. Türkiye'de yapılan kanunların standardı, yok herkes kafasına göre bir ölçü bulmuş. Bu konuda bir norm yok. Kanun yapımını araştırırken makine mühendisi oğlum bana bu konuda çok katkı verdi" şeklinde konuştu.
Türkiye'de kaliteli kanun yapan yalnızca 3-4 usta olduğunu aktaran Kurşunel, "Türkiye genelinde kanun üretimi denilince İzmir akla gelir. Çünkü kanunların en iyi yapıldığı yer İzmir. Merdiven altı yapan da çok var ancak ucuz kalitesiz malzemelerden yapılan kanunlar 2-3 sene sonra bozulur. Ayrıca kalitesiz kanunlar yeni başlayan kişinin heveslerini kırılmasına, öğrenmemesine neden oluyor. Kişinin iyi bir enstrümana sahip olmasının yolunu açacağına eminim" dedi.
Yılda 20 tane kanun ürettiğini söyleyen Kurşunel, "Üretimde makineleşmedik. Kanunun kasası, telini takması, verniğinin kuruması, 280 adet mandalı hatasız çakması, bitmesi 20 gün ila 1 ayı buluyor" dedi.
Yurt dışına kanun ihraç ettiklerini belirten Kurşunel, "10 senedir Bakü'ye kanun gönderiyoruz, gönderdiğimiz kanunların sayısı 100'ü buldu. Bakü'de Rusya'dan kalma batı müziği eğitimi veriliyor, biz Türk gibi çalabilmeleri için Türk musikisi kanunlarını oraya gönderdik. Eskiden solist arkasında çalamıyorlardı şimdi çok mandallı Türk kanunuyla çalabiliyorlar. İran, Mısır, Tunus, Fas, Yunanistan, Almanya, Avusturya, Amerika'ya dünyanın her tarafına kanunlarımızı gönderiyoruz. Elimizden geldiği kadar Türk musikisini yaymaya çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
Üniversitelerde konservatuarlarda çalgı yapım ve temel bölümlerin bulunduğunu ancak bazı üniversitelerin çalgı yapım bölümlerinde kanun yapımı eğitimi verilmediğine vurgu yapan Kurşunel, “Konservatuarlardaki çalgı yapım bölümlerinde kanun üretiminin yapılması şart" dedi.
Çırak bulamadığı konusunda yakınan Kurşunel, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Biz son nesiliz. Çırak bulamıyoruz. Bu işin içinde marangozluk, boyacılık, ustalık var ve çalınca sanatçılık var. Birçok sanatı içinde barındırıyor. Enstrüman yapmaktan zevk alıyorum, yaptığım çok güzel olduğu zaman haz duyuyorum, verdiğim kişiler de haz duysun istiyorum. Enstrüman eskidikçe kıymetlenen bir şey, ne kadar çalarsan o kadar kıymetlenir. Uzun müddet çalınması lazım."
Kaynak : DHA