- İzmir
- 19.03.2025 16:59
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin örnek projelerinden biri olan Zübeyde Hanım Huzurevi, sağladığı kaliteli hizmetlerle huzurevi kavramını yeniden tanımlıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Buca Sosyal Yaşam Kampüsü içinde faaliyet gösteren Zübeyde Hanım Huzurevi, hizmet kalitesiyle büyük beğeni topluyor. Güler yüzlü ve donanımlı personelinin yanı sıra fiziki konforuyla Türkiye’ye örnek olan 425 yatak kapasiteli tesiste; kütüphaneden kuaföre, terzihaneden spor salonuna kadar ihtiyaca yönelik pek çok birim yer alıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde görevli Huzurevi Şube Müdürü Cihangir Çetintaş, amaçlarının merkez sakinlerine İzmir Büyükşehir Belediyesi güvencesiyle sağlıklı, huzurlu bir hayat sunmak olduğunu belirtirken, “Kurum bakımı, hastane işlemleri, kurum içi ve kurum dışı sosyal etkinlikler, kültürel, sportif faaliyetler sakinlerimizin yararlandığı hizmetlerden. Her hafta yaşlılarımızı otobüsle Şirinyer Pazarı’na gönderiyoruz. Alışverişlerini yapıyorlar. Özel mutfaklarında yemeklerini istedikleri gibi pişiriyorlar. Huzurevi sakinlerimiz kurum hekimimize başvurabiliyor. Hekimimiz kendi müdahale edebildiği, ilaç yazabildiği durumlarda devreye giriyor. Daha ileri tetkik gereken durumlarda belediye hastanemiz olan Eşrefpaşa Hastanesi’ne ve başka hastanelere sevk ediyoruz. Eşrefpaşa Hastanemizin semt polikliniği de hemen yan binamızda” dedi.
Kurum sakinlerinin her an yanlarında olduklarını belirten Cihangir Çetintaş, “Yemeklerde, kültürel etkinliklerde sürekli beraberiz. Onların evlatları gibiyiz. İhtiyaçları olduğunda doğrudan bize ulaşıyorlar. Sarılan oluyor, hayatıyla ilgili bir şeyden bahsetmek isteyen oluyor. Bunu yakalayabilmek bizim için gurur verici. Bu iş sevmeden yapılacak bir iş değil. 15 yıldır bu işe gönül verdim. ‘Hafta sonu olduğunda sizi özlüyoruz, bir an önce hafta içi gelsin istiyoruz’ diyorlar. Ne mutlu böyle bir memnuniyet varsa. Gurur verici” diye konuştu.
Merkezde hizmet veren diyetisyen Efe Çelebi, doktorların verdiği bilgiye göre huzurevi sakinlerine diyet programı hazırladıklarını belirterek “Boy, kilo, yaş orantısına bakıyoruz. Kan ve şeker kontrollerini de yapıyoruz” dedi.
Huzurevinde çalışan gıda mühendisi Gonca Erdem ise öncelikle merkeze alınacak gıda malzemelerinin tespitini yaptıklarını söyleyerek “Diyetisyenlerimiz tarafından kalori hesabı yapılan, yaşlılarımız için uygun olarak hazırlanan ve aşevinden gelen menülerin kontrolünü yapıp, numune alıyoruz. Şeker, tansiyon hastalarına uygun üretilen ürünleri servis ediyoruz. Aşevi ile sürekli irtibat halindeyiz” diye konuştu.
Huzurevi sakinleri de hallerinden memnun. 4 senedir Zübeyde Hanım Huzurevi’nde aile ortamında yaşadığını belirten Semra Dinçer, “Evimizde olamayacağımız kadar rahat bir ortamdayız. Burada çalışanlar bizim evlatlarımız. Bizler şanslı kişilerdeniz. Böyle kurumların çoğalması lazım. Herkes huzurevi konusundaki önyargıları yıksın. Yaşamadığı için bilemiyor. Çok şükür” dedi.
Emekli öğretmen Aynur Kuzgun, 3 yıldır eşiyle birlikte bu tesiste olduğunu belirterek “İkimizin annesinin de belli bir süre yatakta bakılması gerekti. Onlara bakarken üzüldük. Çocuklarımız bizim yaşadığımız üzüntüyü yaşamasın istedik. Üzüntü annelerimize bakmaktan, işten değildi, onların derdine çare olmamaktandı. Bu tesisler toplumun yüz akı kurumlarıdır. Çocuklarımız önce üzüldü. Ama bizim huzurumuzu ve mutluluğumuzu görünce onlar da mutlu oldu” diye konuştu.
Huzurevi sakinlerinden Ramazan Kuzgun da, yaşlılıkta en önemli konulardan birisinin de sağlık olduğunu söyleyerek “Burada bir sistem var, doktora rahat ulaşabiliyoruz, ilaçlarımızı almada yardımcı oluyorlar. Güvenli bir ortamdayız. Yaşlılar normalde yalnız aslında. Burada ise sosyalleşme imkanı var. Odalarımızdaki imkânlarımız iyi. Evimizde yapacağımız her şey burada fazlasıyla bize sunulmuş. Huzurevi yanlış anlaşılmış. İnsanlar çok sıcak bakmıyor, bunun yanlış olduğunu gördük. Hiçbir sıkıntımız yok” ifadelerini kullandı.
Necmettin Baydoğan ise tesisi beş yıldızlı otel gibi gördüğünü söyledi. Her türlü imkânlarının olduğunu vurgulayan Baydoğan, “Mutfağımızda da kendi istediğimiz yemeği yapabiliyoruz. Sağlık sorunlarım olduğu zaman doktora götürüyorlar” dedi.
Zafer Cansoylu 14 aydır burada olduğunu belirterek “Bize anne gibi bakıyor herkes. Allah hepsinden razı olsun” ifadelerini kullandı. Diğer bir huzurevi sakini Melahat Erkulu, “Manisa Akhisarlıyım, 4 senedir buradayım, çok rahatım. Yazın hemen hemen her hafta geziye götürüyorlar. Böyle bir yer yok. Takdir ediyoruz. Bir daha ömrüm olsa bir daha buraya gelirim” dedi.
8 ay önce huzurevine yerleşen Niyazi Kül, dışarıda kira ödemekte zorlandığını vurgulayarak, “Burası imdadıma yetişti. Eğer olmasaydı çok kötü duruma düşecektim. Tekrar dünyaya gelmiş gibiyim. Yemekler güzel. Dışarıda yesek altından kalkamayız. Macaristan’ın geleneksel yemeklerinden gulaş çıkıyor, elbasan tava çıkıyor. Şok geçirdim aslında. Gezilerimiz, konserlerimiz var. Şikayet edebilecek hiçbir şey yok. Çalışan personel de saygılı. Allah belediyemizden razı olsun. Hemen hemen hiçbir eksiğimiz yok. Temizliğimiz yapılıyor. Burada çok mutluyum” diye konuştu.
94 yaşındaki Kayhan Koçkar, huzurevinde koro faaliyetlerine katıldığını söyleyerek “Sanat gösterileri var, memnunum. Personel ve idareciler iyi insanlar. Bir şikayetim yok, memnuniyetim çok. Dünyanın pek çok yerini gördüm, burası beş yıldızlı otel seviyesinde” dedi.
Ekrem Kocaçal da günlerinin keyifli geçtiğini belirterek “Yaşamıma belli bir kalite geldi. Sağlık sorunlarım vardı. Burada yakından ilgilenildi. Bir kalp pili takıldı. Hayatımın kalitesi arttı. Burası nefes alınacak bir yer. Sosyal yaşantı anlamında bir kale. Ayrıca aile ortamı var” ifadelerini kullandı.