- İzmir
- 26.07.2025 19:22
Sayfa Yükleniyor...
İzmir’de barajlar kuruma noktasına geldi. Gördes Barajı tamamen kururken, Tahtalı Barajı'nda doluluk oranı yüzde 10’un altına indi. İZSU, su kesintilerine karşı uyardı ve tüm vatandaşları acil tasarrufa çağırdı.
İzmir, son yılların en kurak yazını yaşarken, kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlar alarm veriyor. Gördes Barajı tamamen kurudu. Tahtalı Barajı’nda ise su seviyesi yüzde 9,66’ya kadar düştü. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Tahtalı’yı da kaybedersek İzmir ciddi bir içme suyu kriziyle karşı karşıya kalır” diyerek vatandaşlara çağrıda bulundu.
Su krizinin yalnızca iklim değişikliği değil, aşırı kullanım, artan nüfus ve küresel ısınmanın da etkisiyle büyüdüğünü vurgulayan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Gördes Barajı tamamen kurudu, yeraltı sularında da kuraklıktan dolayı sorunlar yaşıyoruz. Elimizdeki son baraj olan Tahtalı Barajı’nda da su biterse İzmir’de ciddi anlamda olumsuzluklar yaşanır. Bunun yaşanmaması için elimizdeki tüm imkânları kullanıyoruz. Bunun yanında Aliağa’daki Güzelhisar Barajı’ndan da kentimize su sağlamak için protokoller yaptık. Bunun yanında vatandaşlarımızın yapacağı yüzde 10 tasarruf bile bu anlamda çok büyük fark yaratabilir. Biz, zorunlu olmadıkça su kesintisine gitmemeye çalışacağız ama gerekirse vatandaşlarımızın hayatını en az etkileyecek şekilde planlı kesintilere başlatacağız” dedi.
Yeraltı kaynak sularında da kuraklıktan kaynaklı problemler yaşandığının altını çizen Gürkan Erdoğan, “Biz bu durumun önüne geçebilmek için yenileme kuyuları açtık. Göksu-Sarıkız’da 11 kuyu açtık. Halkapınar’da da 3 kuyu açtık. Elimizdeki tüm enstrümanlarla bu durumun önüne geçebilmek için yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz. Elimizde son kalan Tahtalı Barajı’nı yeni yağış mevsimine kadar elimizde tutmak istiyoruz. Bunu yapabilmemiz için suyu çok tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Ancak şartlara göre tasarrufun yetmediği noktada da vatandaşlarımızın hayatını minimum etkileyecek şekilde planlı su kesintilerine başlayacağız. Planlı su kesintileri yapılmazsa kentin suyunun yarısını sağlayan barajları kaybederiz. Bu da vatandaşların hayatını ciddi oranda etkileyecek kesintileri beraberinde getirir. Bizler bu durumu yaşamamak için planlarımızı yaptık. Bu çerçevede vatandaşlarımızın bireysel anlamda yapacağı yüzde 10 su tasarrufu olursa su kesintilerini en az ölçüde yaparak yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
İzmir’in küresel iklim krizinin etkilediği şehirlerin başında geldiğini ifade eden Erdoğan, “İklim bilimcilerin ‘geri dönülmez eşik’ olarak tanımladığı 1,5 derece artışın etkileri İzmir’de ciddi şekilde hissediliyor. Bu anlamda sadece tasarrufla yetinmeyip su tüketimi alışkanlıklarımızı da gözden geçirmemiz gerekiyor. İzmir’de 2008 yılında benzer bir durum olmuştu. Ancak o kriz ocak yağışlarıyla atlatılmıştı. Şimdi temmuz ayındayız ve kriz çok daha derin hissediliyor. İzmir’de son 5 yıldaki yağışlara baktığımızda son 4 yılda yağış oranında ciddi bir düşüş yaşandığını görüyoruz. İçinde bulunduğumuz Tahtalı Barajı rezervuar alanı 3 yılda bir dolup boşalacak şekilde tasarlanmıştı. Bizler 3. kuraklık yılının sonunda 4. kuraklık yılını görüyoruz. Bunun dışında ne yazık ki çok ciddi bir şekilde kaçak yeraltı sularıyla tarım yapılıyor. Bu da yeraltı su seviyelerini düşürüyor” dedi.
Kent olarak su tüketimi yüzde 10 azaltırsa bu sürecin daha iyi bir şekilde atlatılacağını söyleyen Gürkan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Basit birtakım kurallara dikkat ederek bu tasarrufu sağlayabiliriz. Vatandaşlarımızın yapacağı tasarruf sadece kendileri için değil tüm kent için çok anlamlı bir adım olacak. Biz daha önce yüksek su tüketen vatandaşımızı tasarrufa çekmek için kademeli fatura sistemini getirdik. Bu bütçe açısından yapılan bir şey değildi. Tasarruf sağlanması için atılan bir adımdı. Bunun olumlu sonuçlarını görmeye başladık ama tam yeterli değil. İZSU Genel Müdürlüğü olarak kent genelinde bulunan park ve bahçelerde de tasarrufu sağlamak için su sayaçlarını sökmeye başladık.”
İzmir’in temel içme suyu kaynaklarından Gördes Barajı’nın su hacmindeki düşüş, tarım sektörünü ve şehir halkını doğrudan etkiliyor. Tahtalı Barajı gibi diğer büyük rezervuarlarda da benzer düşüşler görülüyor. İklim değişikliği, düzensiz yağışlar ve artan sıcaklıklar barajlardaki su seviyesinin azalmasında başlıca nedenler olarak gösteriliyor.
İzmir’in altı büyük barajında su seviyeleri geçtiğimiz yıla göre dramatik şekilde azaldı.
2024 yılı Temmuz ayı ile 2025 yılı Temmuz ayı kıyaslandığında, İzmir’in barajlarında şu oranlarda doluluk seviyeleri tespit edildi:
Balçova Barajı’nda 2024 yılında yüzde 54,21 olan doluluk oranı, 2025’te yüzde 35,97’ye geriledi.
Gördes Barajı ise neredeyse tamamen kurudu. Geçen yıl yüzde 8,91 olan seviyenin, bu yıl sadece yüzde 0,10’a indiği açıklandı.
Tahtalı Barajı’ndaki düşüş de dikkat çekici. Geçtiğimiz yıl yüzde 24,33 olan su seviyesi, bu yıl yüzde 9,69’a kadar indi.
Ürkmez Barajı’nda doluluk oranı yüzde 32,92’den yüzde 14,24’e düştü.
Güzelhisar Barajı’nda ise geçen yıl yüzde 76,72 olan seviye, bu yıl yüzde 59,15 olarak ölçüldü.
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda da benzer bir tablo var. 2024’te yüzde 25,36 olan su seviyesi, 2025’te yüzde 4,73’e kadar geriledi.
Uzmanlara göre evlerde uygulanacak basit tasarruf önlemleriyle büyük bir su israfı önlenebilir:
Duş süresini 5 dakika ile sınırlandırın.
Diş fırçalarken ve tıraş olurken musluğu kapatın.
Bulaşık ve çamaşır makinelerini tam dolu çalıştırın.
Bahçeyi sabah erken saatlerde ya da akşam serinliğinde sulayın.
Damlayan muslukları ve sızıntıları hemen onarın.
Gereksiz su kullanımından kaçının, ikinci el suyu değerlendirin (örneğin bitki sulamada).