- İzmir
- 11.03.2025 23:30
Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası alanında yürütülen çalışmalar hakkında yapılan basın açıklamasında, “Koşullar sağlanıncaya kadar alandaki çalışmaların durdurulmasını talep ediyor” denildi.
GÜLPERİ TİBİN - İzmir’in Çernobil’i olarak anılan ve yaydığı radyasyon nedeniyle gündemdeki yerini koruyan Gaziemir Eski Kurşun Fabrikası alanının temizlik süreciyle ilgili tartışmalar sürüyor. Son olarak bölgede radyasyona neden olan maddelerin izinsizce Torbalı’ya döküldüğü tespit edildi. Durum, kamuoyunun da tepkisine neden oldu. Konuyla ilgili olarak Türk Mimar Mühendisler Odası (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Yaşam Alanları, EGEÇEP, İzmir Barosu ve Türk Tabipleri Birliği İzmir Tabip Odası ortak bir basın açıklamasında bulunuldu. Açıklama, oda temsilcileri dışında Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, eski Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ve bölge halkının katılımıyla gerçekleştirildi. Topluluk adına açıklamayı okuyan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Temsilcisi Selma Akdoğan, “Kentin ortasında çevre ve halk sağlığını tehdit eden atıkların bulunduğu alanın temizlenmesi, ülkeye girişi yasak olan nükleer atıkların nasıl ve nereden getirildiğinin belirlenerek kamuoyu ile paylaşılması ve sürecin sorumluları ile ilgili gereğinin yapılmasına yönelik çağrılarımız ve mücadelemiz paydaşlarımız ile birlikte 13 yıldır devam etmektedir. Yalnızca yerel değil, aslında uluslararası bir radyoaktif ve tehlikeli atık kirlenmesi sorunu olan bu olay, IAEA’ya (Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu) da bildirilmiştir” dedi.
AKDOĞAN: KONTROLSÜZLÜK DEVAM EDİYOR
Bölgede yürütülen temizlik çalışmalarının geldiği noktada söz konusu atıkların Torbalı’ya bırakılmasına değinen Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Temsilcisi Selma Akdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “23 Temmuz 2024 tarihinde başlayan; Bakanlık ilgili birimleri, NDK, TENMAK ve İzmir Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü katılımı ile oluşturulan komisyonun gözetiminde yürütüldüğü belirtilen temizlik çalışmalarının geldiği noktada; eski kurşun fabrikası atıklarının Torbalı ilçesi Yoğurtçular Mahallesi'ndeki boş bir alana izinsiz şekilde döküldüğü İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı'na bağlı Kent Temizliği Şube Müdürlüğü denetim ekipleri tarafından belgelendi. Bu durum yasadışı atık ticareti ve atıkların fabrika sahasına gömülmesi ile başlayan süreçte; ilgili kurumların gözetiminde yapıldığı belirtilen temizlik çalışmalarında da yasadışılığın ve kontrolsüzlüğün devam ettiğini göstermektedir.”
"BAKANLIĞA SESLENDİLER"
Akdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Nükleer Düzenleme Kurumu ve ilgili kurumlara seslendiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bu noktada sahadaki çalışmaların acilen durdurulması ve temizlik için verilen yetki belgelerinin iptal edilmesini talep ediyor; aşağıda belirtilen sorularımızı yetkili ve görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Nükleer Düzenleme Kurumu başta olmak üzere ilgili kurumlara soruyoruz: Atıkların ayrıştırılması ve taşınması sırasında ortaya çıkacak çevre ve sağlık etkilerinin önlenmesine yönelik bir çalışma yürütülmüş müdür? Çevre, işçi sağlığı ve halk sağlığı konularında alınan önlemler nelerdir? Alanda çalışma yapılırken, radyoaktif ve tehlikeli maddelerin araç, alet ve işçilere bulaşmasını önleyecek ve sonra temizlenmesini sağlayacak önlemler uygulanmış mıdır? Alanda çalışma yapılırken, tozumayı engellemek ve oluşacak olası tozumanın etkilerini bertaraf etmek için, mevzuatın öngördüğü toz kontrol önlemleri alınmış mıdır? Atıkları yükleyen, taşıyan ve işleyen işçiler ile operatörlere gerekli kişisel koruyucu donanım sağlanmış mıdır? Bu kişilere yeterli eğitim verilmiş midir ve güvenlikleri hangi yöntemlerle temin edilmiştir? Radyoaktif ve tehlikeli atıkları taşıyan araçlar uygun taşıma standartlarını karşılamakta mıdır? Sahada ayrıştırılan atıklar nakliye işlemine kadar hangi koşullarda bekletilmiştir, alınan önlemler nelerdir? Sahada doz hızı ölçümleri gerçekleştirilmiş midir? Eğer yapılmışsa, ölçümler mekânsal olarak kaç farklı noktada gerçekleştirilmiştir? Doz hızının mekânsal dağılımı nasıldır ve bu ölçümlerin koordinat bazlı sayısal sonuçları nelerdir? Ayrıca, saha dışında ve yerleşim alanlarında doz hızı ölçümleri yapılmış mıdır? Yapıldıysa hangi koordinatlarda hangi doz hızı değerleri ölçülmüştür? Alanda çalışan ve çalışmaları denetleyen özel kuruluşlar bünyesindeki "konusunda uzman ekiplerin" bu alandaki geçmiş deneyim ve uzmanlıkları nelerdir? Şimdiye kadar yapılan çalışmalar kapsamında taşıma ve bertaraf işlemleri yapılan atıkların tür ve miktar olarak dağılımı nedir? Atıklar hangi tesislerde ve hangi yöntemlerle bertaraf edilmiştir? Atıkların radyoaktif olup olmadığı, tehlikeli madde içerip içermediği hangi analiz yöntemleri ile belirlenmiştir? Sıralanan koşullar sağlanıncaya kadar alandaki çalışmaların durdurulmasını talep ediyor ve çağrımızı yetkili ve görevli kurumlara buradan bir kez daha iletiyoruz. Buradaki radyoaktif atıkların kaynağı belli değildir, yasadışı yollarla gelmiştir, uluslararası nükleer güvenlik sorunu olarak kabul edilmelidir. Bu yüzden Nükleer Düzenleme Kurumu'yla iş birliği içinde sorunun çözümlenmesi için İzmir Barosu, Hayrettin Kılıç ve Arif Ali CANGI tarafından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA)'na başvuru yapılmıştı, ancak şu ana kadar somut bir adım atılmamıştır. ‘Nükleer güvenlik ve emniyeti sağlamak amacıyla kurulmuş olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nı (IAEA) da görevini yapmaya çağırıyoruz.”
BAŞKAN IŞIK: TALEPLERİMİZ DİKKATE ALINMADI
Basın açıklaması metninin okunması sonrasında konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, “Yaklaşık 18 yıldır sürdürülen mücadelede yeni bir aşamaya geçildi. Partimizin ve belediyemizin sürdürdüğü bu mücadelede bazı taleplerimiz vardı. Bu taleplerimiz başında da bilim insanlarının gözetiminde buraların temizlenmesi ve temizlenecek firmanın yetkinliği geliyordu. Taleplerimin ne kadar haklı olduğunu bugün dün yaşananlar oraya koymuştur biz burada her avuç toprağın bir kontrol mekanizması kullanılarak çıkarılmasını istemiştik. Görüyorum ki taleplerimiz dikkate alınmadı ve kaygılarımız gerçekleşti. Sonuna kadar mücadele edip buranın bilim insanlarının gözetiminde temizlenmesini sağlamak için mücadelemiz sürecek” dedi.
BAŞKAN KINAY: SORULAR DEĞİŞMEDİ
Işık’ın ardından söz alan Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ise, “Türkiye’nin her bölgesinde atık yönetimiyle ilgili süreçlerde aslında bir felaketi burada beraber yaşadı. Mücadele sürerken sorular değişmedi ama cevaplar verilmedi. 18 yıl sonra şu an Karabağlar Belediye Başkanı olarak buradayım. Çünkü Aydın Mahallemiz, Emrez, bu alandan tüm İzmir etkileniyor. Yıllardır sorduğumuz soruların cevaplarını bekliyoruz ve ne yazık ki ortaya koyduğumuz kaygılar tekrar tekrar gerçekleşiyor. Bu bir çevre ve halk sağlığı mücadelesidir. Türkiye insan hakları mücadelesidir Sonuna kadar devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
YÜKSEL: MÜCADELEMİZ SÜRECEK
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel de, “Uzun yıllardır halk sağlığını tehdit eden kaynağı belli olmayan bir tehditle uğraşıyoruz. Halkın sağlığını ne kadar etkilediği, kaç kişinin yarar gördüğü konusunda net bilgilere sahip değiliz. Biz hem halk sağlığını hem de bu tesiste çalışan işçilerin sağlığını da düşünüyoruz. Kaynağı belli olmayan bir atıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Basın açıklamasında da belirtildiği gibi ulaşmak istediğimiz bilgiler var. Bu konuda mücadelemiz sürecek. Buradaki papatyaları toplayan çocukları yok ederken başka yerlerle de aynı radyoaktif zincir mağazası gibi hareket diyoruz. Bu konuda gerçek net bilgilere ihtiyacımız var” dedi.