İzmir'in su ihtiyacının yaklaşık yüzde 70-80'i yer altı suyundan sağlanıyor

Ege Bölgesi, uzun yıllar boyunca 1 Ekim-28 Şubat dönemi boyunca metrekareye ortalama 373,4 kilogram yağış alırken, bu yıl aynı dönemde yalnızca 269,6 kilogram yağış düştü. Bir önceki yılın aynı dönemindeki yağış miktarı ise 336,8 kilogram olarak kaydedildi.

Bu verilere göre, yağışlar uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 28, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 20 oranında azalmış durumda.

Sonbahar ve kış aylarını kurak geçiren İzmir, mart ayında da beklenen yağışı alamadı.

BARAJLARIN DOLULUK ORANI GEÇEN YILA GÖRE AZALMIŞ DURUMDA

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin 22 Mart tarihli verilerine göre, kentteki tüm barajların doluluk oranı, geçen yılın aynı dönemine göre azalmış durumda.

Şehirde, içme suyunun yaklaşık yarısının sağlandığı Tahtalı Barajı'ndaki doluluk oranı yüzde 32'den yüzde 15'e, Balçova Barajı'nda ise yüzde 75'ten yüzde 37'ye geriledi. Güzelhisar Barajı'nda ise doluluk oranı yüzde 88'den yüzde 68'e düşerken, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'ndaki oran yüzde 46'dan yüzde 17'ye, Ürkmez Barajı'ndaki doluluk ise yüzde 44'ten yüzde 27'ye indi.

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Baba, Tahtalı Barajı'nın şehrin içme suyu temininde önemli bir paya sahip olduğunu belirterek, barajın büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

SU KISITLAMASI İLE İLGİLİ KESİNTİ PROBLEMLERİ YAŞANABİLİR

Barajlardaki su seviyesinin düşmesinin endişe verici bir durum olduğunu belirten Baba, şu şekilde konuştu:

"Tahtalı Barajı'nın su seviyesi yüzde 15 civarında. Bu çok düşük bir değer. Yakın zamanda bir yağış alamazsak, artık barajdan yararlanamaz duruma gelebiliriz. Çünkü yüzde 10 seviyelerine düştüğü zaman o barajın ölü hacmi oluyor ve biz bunu kullanamıyoruz. Dolayısıyla İzmir, yer altı sularına bağlı. Yer altı su kaynaklarına bağlı olduğu için bu alanların çok iyi korunması ve iyi denetim yapılması gerekiyor. Son dönemlerde aşırı çekimler nedeniyle kıyı kesimlerde tuzlanma problemleri çok arttı. Bunların kontrol edilmesi gerekiyor. Bunun için yerel yönetimler ekstra çözümler aramaya çalışıyor. Su kısıtlaması ile ilgili kesintiler ya da buna yönelik yakın zamanda problemler yaşayabiliriz."

YER ALTI SULARI SAYESİNDE ŞU AN İÇİN İZMİR'DE SU SIKINTISI YOK

Prof. Dr. Alper Baba, yer altı su kaynakları sayesinde şu an için İzmir'de su sıkıntısının olmadığını belirterek, "Bu kaynakları titizlikle korumalıyız. Kirletilmemesi gereken bu kaynaklar, büyük bir öneme sahip. Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesinin düşmesiyle birlikte, yer altı sularına olan bağımlılık artmış durumda. Şu anda kentin su ihtiyacının yaklaşık yüzde 70-80'i yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Ayrıca birçok alanda yer altı kuyularından su çekimi yapılmakta. Bu kaynakların sağlıklı bir şekilde beslenmesi, korunması ve geliştirilmesi oldukça önemli." şeklinde konuştu.