İzmir Tabip Odası: İş yeri ruhsatsızdı

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde kozmetik üretim ve depolama yapılan bir işyerinde 8 Kasım sabahı meydana gelen patlama nedeniyle açıklama yapan kuruluşlar arasına İzmir Tabip Odası da katıldı. Patlamada 18 yaş ve altında üç genç kadın işçinin de aralarında bulunduğu 6 kadın işçi yaşamını yitirmesinin ve biri ağır 4 işçinin yaralanmasının, olayla ilgili yaptığı açıklamada, denetimsizlik, kayıt dışı çalışma ve güvenliksiz koşullara işçileri ölüme sürüklediğini belirten İzmir Tabip Odası yaşananların “iş kazası değil, iş cinayeti” olduğunu vurguladı.

ÖNLENEBİLİR ÖLÜMÜN EN AÇIK GÖSTERGESİ

İzmir Tabip Odası açıklamasında, yaşamını yitiren işçilerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilenirken, çocukların okul yerine güvencesiz işlerde çalıştırılmasına tepki gösterdi. Ayrıca bina yapısının uygun olmaması nedeniyle tahliye sürecinde ciddi sorunlar yaşandığının tespit edildiğini dile getiren Tabip Odası, şu açıklamada bulundu: “Kocaeli’nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde, kozmetik üretim ve depolama yapılan bir işyerinde 8 Kasım 2025 sabahı saat 09.00 sularında meydana gelen patlamada, aralarında 18 yaş ve altında üç genç kadın işçi ile birlikte toplam altı kadın işçi yaşamını yitirmiş, biri ağır olmak üzere 4 işçi yaralanmıştır. Türk Tabipleri Birliği ve Kocaeli Tabip Odası’nın yerinde yaptığı tespitlere göre, işyerinin ruhsatsız olarak faaliyet gösterdiği, çalışanların sigortasız ve güvencesiz olduğu, ayrıca bina yapısının uygun olmaması nedeniyle tahliye sürecinde ciddi sorunlar yaşandığı belirlenmiştir. Bu koşullar altında gerçekleşen ölümler bir ‘iş kazası’ değil, açık bir iş cinayetidir. İzmir Tabip Odası olarak; yaşamını yitiren işçilerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Çocukların okul yerine güvencesiz işlerde çalıştırılmasını, işçilerin hayatını hiçe sayan bu sistemin sürdürülmesini kabul etmiyoruz. Bu olay, önlenebilir bir ölümün en açık göstergesidir. Kamu otoritesinin denetim görevini yerine getirmemesi, işverenlerin yasa dışı faaliyetlerinin görmezden gelinmesi ve işçilerin güvenliğinin hiçe sayılması, bu ölümleri doğrudan cinayet haline getirmektedir. İzmir Tabip Odası olarak, işçi sağlığını ve yaşam hakkını savunmaya; ihmallerin ve sorumluların üstünün örtülmesine izin vermemeye kararlıyız. Bu cinayetin tüm sorumluları hesap verene kadar sürecin takipçisi olacağız.”