- İzmir
- 18.04.2025 23:58
İzmir’in yatırımlar için dünyanın cazibe kentlerinden biri olduğunun altını çizen Mehmet Ensarioğlu, yabancı yatırımcılar için İzmir’in muazzam avantajlar sağladığını vurguladı
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
İzmir’e yapılan yatırımları izleyen, yatırımcıları ağırlayan, yol gösteren, İzmir’i ve ülkeyi tanıtmak için yurt dışındaki yüzlerce fuara katılan, binlerce iş görüşmesi yapan İzmir Valiliği Yatırım ve İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı Strateji ve Koordinasyon Müdürü Mehmet Ensarioğlu ile İzmir’e yapılan ve yapılacak yatırımları konuştuk.
3’ÜNCÜ SERBEST BÖLGE İÇİN ÇALIŞIYORUZ
İzmir’in yatırım avantajlarını sıralayan Ensarioğlu, kentin güçlü ulaşım ağlarıyla dünyanın her bölgesine ulaşım sağlayabildiğinin altını çizdi. Ensarioğlu, “Bugünün şatlarında İzmir, dünyadaki yatırımcı için ülke içerisindeki kara yolundaki yol ağıyla, hava yollarındaki havaalanıyla, deniz ulaşımındaki liman imkânlarıyla ve ülkemizde uygulanan organize sanayi bölgelerindeki yapısıyla dünyanın cazibe merkezi konumunda yer alıyor. Kentimiz, İzmir Limanı, Çeşme Limanı ve Aliağa Limanı ile güçlü bir deniz taşımacılık ağına sahip. Bunun yanında altyapısı tamamlanmış, ihale edilecek olan Çandarlı Limanı faaliyete girdiği zaman (Yüksek tonajlı gemilerin yanaşabileceği) dünyanın ender limanlarında biri olacak. Bu yatırımcı için büyük bir fırsattır. İzmir’de ilçeleriyle birlikte 13 tane organize sanayi bölgesi var. Bunların yanında iki tane de serbest bölgesi bulunmaktadır. Üçüncü serbest bölge için de bir takım çalışmalarımızı tamamlamış vaziyetteyiz. Serbest bölgelerden bir tanesi ESBAŞ’ın işlettiği Gaziemir’deki ve çok sayıda yabancı yatırımcının içinde bulunduğu Türkiye’deki serbest bölgeler ihracatının yüzde 6’sını yapan bir bölgemizdir. İkinci serbest bölgemiz Menemen’de deri serbest bölge olarak önce hayata geçirilmiş daha sonra karma serbest bölge olarak düzenlenmiştir. Üçüncü serbest bölge olarak da Bergama’da 2 bin 500 dönümlük arazi üzerinde ESBAŞ ile Valiliğimiz ortaklaşa bir serbest bölge çalışması başlattı. Tahsis vs. aşamaları tamamlandı ve şu anda projelendirme aşamasında. Projeleri tamamlandıktan sonra yatırımcının hizmetine sunulacaktır” dedi.
GÜÇLÜ İŞBİRLİĞİMİZ VAR
İzmir’de kamu ve özel sektörün ortaklaşa çok başarılı işler yaptığını dile getiren Ensarioğlu, “Her sektörün yatırımla ilgili bir takım hazırlıkları vardır. Biz valilik olarak yapacağımız işlerde gerek kalkınma İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), gerek İzmir Ticaret Odası (İZTO) gerek Ege Bölgesi Sanayi Odasına (EBSO) yani sivil toplum örgütleriyle kamu kuruluşlarıyla organizeleri birlikte yapıp birlikte adım atabiliyoruz. Bu işbirliğine örnek olarak da14’üncü OSB’yi Dikili’de kurarak kentimize kazandırdık. Tarım ve Orman Bakanlığı, İZTO, EBSO, Dikili Belediyesi ve İzmir Valiliği olarak bu organize sera bölgesini kazandık. Bu şekilde termal kaynaklarımızı da bu alanda iyi değerlendirmek için ortak bir çalışmamızdır” diye konuştu.
İZMİR’İN PAZARLAMA SORUNU YOK!
“Türkiye’nin yatırım anlamında ülke ayırmaksızın herkese tanıdığı imkânlar aynıdır” diyen Ensarioğlu, İzmir’in üretilen ürünü pazarlama konusunda hiçbir sorunu olmadığını da sözlerine ekledi. Ensarioğlu, “Bir ülkede yatırım yapabilmek için o ülkenin mevzuatını anlayan bir ekip oluşturmak lazım. Türkiye’de bu ekipte bir hukuk müşaviri, bir mali müşavir ve bir yatırım danışmanı bulunuyor. Bu ekibi oluşturduğunuz zaman kendi ülkenizdeki üretimlerle, ihracatlarla, satışlarla devlete ödenecek paylarla ilgili kıyaslamayı yapabilirsiniz. Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yatırım konusunda bir takım teşvikler veriyor. Özellikle yabancı yatırımcılara teşvikler uyguluyor. Bu teşvikleri incelediğinizde bir İranlı yatırımcı için gayet cazip bir bölge. Yatırımcının hangi işle ilgili yatırım yapacağına bağlı olarak da ürünlerini istediği ülkeye gönderme kolaylığı sağlıyoruz. Bunlar da çok önemli detaylardır. Bugün dünya artık bir ürünü nasıl pazarlayacağını öncelikle görmelidir. Bir ürünü üretirsiniz ama bunun pazarı yoksa bunun bir anlamı olmaz. İşte tam da bu noktada Türkiye’nin ve İzmir’in böyle bir sorunu yok. İzmir herhangi bir ambargoya tabi değil, bir ülkeyle sınırlı ticaret yapmıyor, istediği ülkeye o standartlarda üretilen ürünlerin ihracatını yapabiliyor. Serbest bölgelerde yatırım yapan yatırımcı standartlarını ona göre tutuyor, o ürününün satışını yapıp, kasasına parasını almadan da hiçbir ülkeye hiçbir yere ödeme yapmıyor. Serbest bölgelerin ayrı cazibesi vardır. İzmir bu alanda çok zengin” ifadelerine yer verdi.
ENERJİ VE OTOMOTİV YATIRIMI VURGUSU
İzmir’in özellikle otomotiv ve enerji konusunda yatırımcılara ciddi avantajlar sağladığını da dile getiren Ensarioğlu, “İstanbul, Bursa ve Ankara gibi kentlerimiz yatırımcı konusunda bütün alanlarını doldurmuş diyebilirim. Ancak İzmir, bu noktada yatırımcıya hala aç bir kent. İzmir’de yenilenebilir enerji ve otomotiv konusunda dünya devlerinin yatırım yapabileceği bir alana sahip. Yerli ve yabancı yatırımcılar zaten yenilenebilir enerjinin, rüzgar enerjisi kısmını hızla büyütüyor. Çevremize bakıldığında RES’lerin yükseldiğini görüyoruz. Güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerjiler konusunda biraz lisans konusunda sınırlamalar var. Devletin lisans verme konusundaki sınırlamaların da önü açıldığında yatırımcısına çok daha fazla kazandıracaktır. Bugün, dünyanın Ukrayna’dan sonra devlete elektrik enerjisini parasal olarak satan ikinci sıradaki ülkesiyiz, bu çok cazip. İnsanlar elektrik enerjisini ürettiği zaman devlete kaça satacağı önemlidir. Dediğim gibi burada da cazip bir ülkeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
ÇİN CİDDİ YATIRIM YAPACAKTI
İzmir’i tanıtmak ve yatırımcı çekmek için dünyanın birçok ülkesindeki fuarlara katıldıklarını vurgulayan Ensarioğlu, “Biz İzmir’in tanıtımı için dünyanın birçok ülkesindeki fuarlara gidiyoruz. İlimize gelen yatırımcılar, bazen fuarlarda bizimle iletişime geçiyor. Bazen de fuar sonrası kentimize gelmek isteyenleri davet ederek kentimizi tanıtıyoruz. Çin Devleti’nin ipek yolu üzerinde yatırım programları vardı. Yatırımcı bir Çin heyeti, Çin’in Maliye Bakanlığındaki yetkilileriyle birlikte bir hafta misafirimizdi. İlimizi gezdirdik, tanıttık. Dönüşlerinde 3 kalemde burada yatırım yapabileceğine dair karar aldılar. Yenilenebilir enerji, otomotiv sektörü ve küçük uçakların imalatı ve bu uçakların kısa mesafelere uçuşlarını yapabilecek yatırımlar yapacaklardı. Aynı zamanda kentimizin organize sanayi bölgelerinden bir tanesinin de sadece Çinli yatırımcılar için açılmasını talep ettiler. Biz Çinli yatırımcıların bütün isteklerini cevapladık, kendilerine yardımcı olmaya hazır olduğumuzu beyan ettik. Maalesef Çin’in ABD ile olan ticaret meseleleri gündeme geldiğinde Çin İpek Yolu üzerindeki yatırımlarını öteledi. Onu da tam pandeminin başlandığı bir tarihe ertelemişlerdi. Eğer dünyada Kovid-19 için bir aşı veya ilaç bulunduğu takdirde biz bıraktığımız yerden yani pandemi şartlarına uyduğumuz tarihten sonra yeniden harekete geçebilecek ekibe ve imkâna sahibiz. Bunun için de hazırlıklarımızı da yapıyoruz” diye konuştu.
İRANLI YATIRIMCILARA DAVET
İran’a yatırım ve İran’dan İzmir’e yatırıma ayrı bir parantez açan Ensarioğlu, “Ben İran’ın birçok kentine gittim, gezdim. Tebriz, Tarhan, Karaj ve Elburz’a gittim. Payam Serbest Bölgesi’ni gezdim. Tahran’a 42 km mesafede yer alıyor. Tarihi mekanlarını, çarşılarını, müzelerini gezdim. Kültürlerini inceledik. Biz İranlılarla ortak kültürü olan iki ülkeyiz. Ayrıca İranlıların, İzmir’de yaşamak için fiyatı yüksek rakamlı konut tercihleri var. Ben İzmir’in İranlılar için en uygun kent olduğunu düşünüyorum. İklim olarak bütün sahillerimizi kıyasladığımızda Ege Denizi’nin en cazip merkezi İzmir olduğunu söyleyebilirim. Hem konut olarak hem de yatırım olarak. Yatırımınızı; Denizli, Muğla, Manisa, Aydın’da da yapsanız işiniz İzmir’de olacak. İzmir Ege Bölgesi’nin merkezidir. Burada yatırım avantajlarının yanın da konut fiyatları da Tahran’daki fiyatlarla kıyaslandığında bizim konutlar bedava gibi kalıyor. İyi mimari projeler geliştirerek burada inşaat sektöründe de adım atabilir” şeklinde konuştu.