İzmirli depremzedelere müjde: Orta hasarlılar için ‘üçlü formül’

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ, 30 Ekim depreminin ardından sorunları masada kalan orta hasarlı binalar için ‘3’lü formülle’ çözüm müjdesi vererek “Büyükşehir belediye başkanlığı nasip olursa bir formül ortaya koymak istiyoruz. Bir kısmı büyükşehir belediyesinin katlanacağı, Emlak Konut’un işi yapacağı ve Halkbank'ın da bir kısmı katlanacağı şöyle bir üçlü formülle bunu yapmak istiyoruz” dedi.


  • Oluşturulma Tarihi : 06.02.2024 13:50
  • Güncelleme Tarihi : 06.02.2024 10:50
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmirli depremzedelere müjde: Orta hasarlılar için ‘üçlü formül’ haberinin görseli

Türkiye, geçtiğimiz yıl meydana gelen ve 53 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan 6 Şubat felaketini, felaketin birinci yılında anarken gündemin öncelikli konusu ise depreme dayanıklı dirençli kentler ve kentsel dönüşüm oldu.

Öte yandan; AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, saha çalışmaları kapsamında 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümünde İzmir'de depremzede aileleri ziyaret etti.

Dağ, 6 Şubat 2023 depremi sonrası İzmir'e yerleşen depremzede aileyi ziyaretinin ardından depreme dayanıklı kentlere ilişkin açıklamalarda bulunurken 30 Ekim 2020 depreminin ardında hala sorunları çözülemeyen orta hasarlı konut sahibi depremzedelerin sorunlarının çözümü için de yeni bir ‘üçlü formül’ müjdesi verdi.

1 NİSAN'DAN SONRA HÜKÜMET VE YEREL KUCAKLAŞMASIYLA…

6 Şubat ve 30 Ekim’in kentsel dönüşüm konusunda milat olduğunu ifade eden Dağ, 1 Nisan’ı işaret ederek hükümet ve yerel yönetim işbirliği vurgusu yaptı ve "6 Şubat 2023 bütün milletçe hepimizi derinden üzen Kahramanmaraş merkezli 11  ilde depremler gerçekleşti. Bugün birinci yıl dönümü. 11 ilde on dört milyon insanı etkileyen ve elli bine yakın, 50 binin üstünde vatandaşımızı kaybettiğimiz on binlerce binanın yıkıldığı, ağır hasarlı olduğu bir dönemi yaşadık. Bir yıllık süre zarfında ne kadar büyük bir devletimiz olduğunu, ne kadar büyük bir milletimiz olduğunu hep birlikte tüm dünyaya göstermiş olduk. Yaraların bir kısmı sarıldı, sarılmaya devam ediyor. İnşallah geri kalan da bu anlamda sarılacak. Maraş depremlerinin hemen öncesinde İzmir'de de deprem felaketiyle karşı karşıya kalmıştık. Adalet Mahallesi, Manavkuyu, Mansuroğlu, Bayraklı bölgesi en fazla etkilenen yerlerdi. Hem arama kurtarma döneminde hem de sonrasında deprem yaralarının sarılması noktasında ciddi bir mücadele İzmir'imizde verdik. 5 bine yakın konut İzmir'de yapıldı. Ağır hasarlıların büyük oranda konut sahibi olma noktasında mesafe alındı. Orta hasarlıların bizden talepleri var. Onları da önümüzdeki süreçte kamuoyuyla paylaşacağız. Onlarla ilgili de yine çabamızı, sürekli görüşmemizi devam ettiriyoruz. Tabi bugün aslında depremi konuşurken, depremi hissederken… 6 Şubat bizim sadece her yıl hatırlayıp unutacağımız bir gün olmaması gerekiyor. 6 Şubat ve 30 Ekim bize bir şey anlatıyor; deprem bölgesinde yaşıyoruz. Bizim depreme dirençli ve güvenli şehirler olayını özellikle inşa etme konusunda çaba sarf etmemiz gerekiyor. İzmir'de işin doğrusu bunların başında geliyor. Bizim yerinde yeni yaşam dediğimiz hem yerinde dönüşümü sağlayacak hem de şehre nefes aldırıp güvenlik konutlar inşa edeceğimiz bir süreci yaşamamız gerekiyor. 5 yıl daha İzmir'in kronik sorunlarını özellikle kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı konutlar konusunda kronik sorunlarını görmeyerek bunlar yokmuş gibi davranarak zaman kaybedemeyiz. Zaman kaybetme lüksümüz yok. Bu işe başlamak mecburiyetindeyiz. 1 Nisan'dan sonra hükümet, belediye kucaklaşmasıyla el birliğiyle bunu başarmak zorundayız. Beş yılın sonunda belki bu kadar depreme dayanıksız konutun olduğu bir şehirde tamamını güvenli hale getiremeyecek olabiliriz. Ama büyük bir mesafe kat edip çarkları döndürmeye başlayabiliriz ve başlayacağız. Başlamak zorundayız. Deprem, insanoğlu var olduğu sürece ne yazık ki bir gerçeklik. Şu anda yaşamıyor olmamız yaşamayacağımız anlamına gelmiyor. Bir gün bu yaşama durumunda bizim buna hazırlık yapmamız lazım. Biz inşallah bu konuda yapmak istediklerimizi, yapacaklarımızı kamuoyuyla paylaşacağız. Eğer 25 yıl boyunca her beş yıllık dönemde 5 bin konutun dönüşümü sağlamış olsaydı şu anda İzmir'de minimum 125 konutun bu anlamda dönüşümü sağlanmış olurdu. 125 bin daha insan güvenli konutlarda, dirençli şehirlerde yaşamış olurdu. Bizim İzmirli hemşerilerimize bugünün anlam ve önemine uygun bir şekilde sözümüz, vaadimiz. İnşallah İzmir'de yaşayan dört buçuk milyon hemşerimiz güvenlik konutlarda oturuncaya kadar bu şehir, nefes alıncaya kadar bize durmak yok, yorulmak yok, gece yok, gündüz yok, yaz yok, kış yok" dedi.

ORTA HASARLILARIN SORUNLARINI DA ÇÖZECEĞİZ

İzmir depreminin ardından birçok sorun kendini gösterirken Büyükşehir belediye başkanı olması durumunda şu ana kadar yapılanların yanında var olan sorunların çözümü için ekstra adımların atılacağını belirten Dağ, orta hasarlı yapılar için ‘yeni formül’ açıklaması yaparak şunları söyledi; “Asıl olarak binalarla ilgili güçlü bir planlama vardı. Az hasarlı, orta ve ağır hasarlı binalar vardı. Ağır hasarlı binalarla ilgili… Yaklaşık 5 bin tane ağır hasar bina vardı. Bunların bin 700 tanesini yerinde, 3 bin 200 tanesini de rezerv alanda bitirdik. Orta sarıların talepleri var. Önümüzdeki günlerde bunun formülünü anlatacağız. Orta hasarlılarla ilgili de yine Sayın Başbakanımız Binali Bey'le birlikte kredi konusunda, kredinin daha uygun olması konusunda ciddi çaba sarf ettik. Çözülen yerler var. Şimdi Emlak Konut’un 900’e yakın yerde şu anda orta hasarlarla ilgili yaptığı işler var. Ve bunun Büyükşehir Belediye Başkanlığı nasip olursa buna ilişkin bir formül ortaya koymak istiyoruz. Emlak konut, büyükşehir belediyesi, Halkbank olur ya da diğer kamu bankaları olmak üzere bir kısmı büyükşehir belediyesinin katlanacağı, Emlak Konut’un işi yapacağı ve Halkbank'ın da bir kısmı katlanacağı şöyle bir üçlü formülle bunu yapmak istiyoruz. Hükümet olduğunuzda belediye olmazsa yapamaz mısınız denirse… Belediyenin de bir yerinden katkı sağlaması bu işi daha kolaylaştırır. Biz bugüne kadar bunu yaşayamadık. Yani onu aynı masa etrafında buluşma konusu yaşayamadık. Bunu biz inşallah 1 Nisan'dan sonra sağlayacağız. Büyükşehir Belediyesi de yükün bir kısmını alacak. Taşın altına sadece bir iki kurum değil. Üçlü dörtlü kurum elini sokarsa iş daha hızlı bir şekilde olacak. Dediğim gibi zaten yani ağır hasarların şu anda büyük oranda meselesi çözülmüş vaziyette. Orta hasarlıların sorunlarını da çözeceğiz.”

PALYATİF ÇÖZÜMLERLE NETİCE İMKAN DAHİLİNDE DEĞİL

30 Ekim depreminin ardından hayata geçirilen ‘K alanları’ ve ‘emsal artışı’ kararları da depremzedelerin sorunlarına kalıcı çözüm getirilmesi noktasında yetersiz kalırken Dağ, eleştiri oklarını yerel yönetimlere yönelterek ‘günü kurtaran çözümler etkili olmaz’ mesajı vererek  “O konuda büyükşehir belediyesi için bu taleple geldi. Biz de karşı çıkmadık. Dedik ki yani madem böyle bir yol böyle bir yöntem buluyorsunuz. Bu yöntemle çözüm üreteceğini düşünüyorsunuz. Meclisteyim arkadaşlara ‘Siz de karşı çıkmayın’ dedik. Eğer Büyükşehir Belediyesi bu çözümü eğer çözüm noktasında bir netice ulaşacaksa biz de depremzedelerin yanında olalım sonuna kadar. Bunun sonuca ulaşmaması bizimle ilgili bir mesele değil. Bizimki apayrı bir formül. İnşallah bu konuda çözüm üretmek konusunda depremzedelerle hem dernekle birebir iletişim kurduğumuz birçok kimse var. Onlarla konuşup özel o kesimin sıkıntısını gidermek için çaba sarf edeceğiz. Ve çözeceğiz. Ya bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz birçok sorunu çözdük. Bu işler müzakere ve müzakerenin sonunda bir çözüm formülü ortaya konularak olur. Büyükşehir belediyesi olursa, bizim başkanlığımızda belediye o çözümün bir tarafı olacak. O masanın bir yerinde olacak. O masanın bir yerinde olarak bu çözüme katkı sağlayacak. Palyatif çözümler bulmaya gayret ederseniz sonunda başarı elde edemezsiniz. Belki o anda günü kurtarırsınız. Ama İzmir'in önümüzdeki beş yılda palyatif çözümler üretecek bir durumla karşı karşıya değil. İzmir’in kronik sorunlarını temel çözüm önerileriyle çözmesi gerekiyor. Bu da gerçekten en kronik sorunlarımızdan birisi. Deprem gerçekliği, depreme dayanıklı konutlar. Bunu bizim palyatif çözümlerle neticelendirmemiz imkan dahilinde değil” ifadelerini kullandı.