- İzmir
- 06.07.2025 21:01
İzmirli genç çello sanatçısı ve Yaşar Üniversitesi Müzik ve Sanatları Yüksek Lisans Programı Öğrencisi Adasu Akın, kadına yönelik şiddete dikkat çekmeyi hedefleyen bir beste oluşturdu.
Türkiye’de kadın cinayetleri ve aile içi şiddet gündemdeki yerin korumaya devam ediyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafından paylaşılan verilere göre 2025 yılının ilk beş ayında 168 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin büyük çoğunluğu kadınların en yakınındaki erkekler; eşleri, eski eşleri, sevgilileri ya da akrabaları tarafından işlendi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, öldürülen kadınların yüzde 65’i kendi hayatlarına dair karar vermek isterken, yani boşanmak, ayrılmak, eğitim görmek ya da işe başlamak gibi gerekçelerle hedef alındı. Yine aynı platformun verilerine göre, 2024 yılı en çok kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümünün gerçekleştiği yıl oldu. Geçtiğimiz yıl 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm gerçekleşti.
Öte yandan, toplumda kadın cinayeti ve aile içi şiddeti önlemeye yönelik mücadele de devam ediyor. Bu kapsamda bir farkındalık yaratmayı hedefleyen Yaşar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müzik ve Sahne Sanatları Yüksek Lisans Programı Öğrencisi çello Sanatçısı Adasu Akın, bir şarkı besteledi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Akın,
“Kadına yönelik şiddet öyle bir boyuta geldi ki bu durumla ilgili bir şey yapmak yapmamaktan daha normal oldu Bu beste hem bir ağıt, hem bir haykırış hem de bir çağrıdır Hayatın içinde her tür şiddet ciddi oranda yaygınlaştı, daha ne kadar böyle devam edebilir bilmiyorum. Şiddet ‘güçlü’ olanın ‘güçsüz’ olana uyguladığı bir eylem. Elbette özellikle fiziksel olarak zayıf olan kadınlar, çocuklar ve hayvanlar. O nedenle şiddet onlara yöneliyor. Fiziksel şiddet olmasa bile bir kadın olarak şiddet günlük hayatta yaşadığım ve sıklıkla gözlemlediğim bir olgu. Dolayısıyla bu müziğime de yansıdı. Bu beste kaybettiğimiz kadınlar için hem bir ağıt, hem bir haykırış hem de bir çağrıdır.”
“Kadın” isimli eserinin meydanlarda yüksek sesle söylenmesini hayal ettiğini belirten Adasu Akın, “Bu eseri hazırlarken içinde bulunduğun duygu ve düşünceler nelerdi? diye soracak olursanız; ilk duygularım korku, öfke, çaresizlik. Karmaşık duygular ama elbette bir yanda da hayatı devam ettiren umut duygusu. Dayanışarak ve bulunduğumuz alandan bir şeyler yaparak umudu büyütmeyi istiyorum. Kadın bestemizi de kitlelerin meydanlarda söylemesini hayal ederek annemle beraber yazdık” dedi.
Dünyanın en mutlu ülkeleri belli oldu
Yangının acı rengi: Seferihisar griye boyandı