Sayfa Yükleniyor...
Konak Belediyesi tarafından kadın cinayetlerine tepki vermek amacıyla bugün Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin önünde basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasında İzmirli Başkanlar seslerini yükseltti
Muhabir- Merve Ağrıç/ İzmir Konak Belediyesi tarafından kadın cinayetlerine tepki vermek amacıyla bugün Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Gerçekleşen basın açıklamasına, İzmir Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İl Kadın Kolları Belediye Meclis Üyesi Nurdan Şenkal Uçar, kadın dayanışma dernekleri ve hayatını kaybeden kadınların aileleri katılım sağladı.
MUTLU: HEP BİRLİKTE BUGÜNDEN İTİBAREN SOKAKLARDAYIZ
Kadın belediye başkanları olarak kadın cinayetlerine, erkek şiddetine hayır ve dur demek için sokağa çıktıklarını vurgulayan Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Kadınların özgür, erkeklerle yan yana eşit bir birey olarak yaşadığı bir İzmir ve Türkiye hayalinde çıktığımız yolda sadece bir haftada, Konak’ta 3 kadın cinayeti yaşandı. 3 erkek cinayeti yaşandı. Bu kabul edilemez. İstanbul Sözleşmesi yaşatır dediğimizde 1 gecede İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçildi bunu yapmayın. Bu kadınlar öldürülecek dediğimizde ne kadar haklı olduğumuzu maalesef 3 canımızı daha kaybederek gördük. Sevgili Ercan Çağla 15 yaşındaydı. Ancak onu öldüren de 15 yaşındaydı. Bir çocuktan kalbi yaratan karanlık demiştik buna. Erkeklerden kalbi yaran karanlık bütün ülkeyi sardı. İzmir’i, Konak’ı sardı ve biz buna bugün buradan susmuyoruz, itaat etmiyoruz, diyoruz ve hep birlikte bugünden itibaren sokaklardayız, alanlardayız. Erkek şiddetine hayır, kadın cinayetlerine hayır” dedi.
KINAY: KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR
Yıllardır bu acıları yaşayanların mücadeleleri devam ederken bundan sonra sadece konuşmayacaklarını vurgulayan Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, “Şimdi ayağa kalkmak, mücadele etmek, bu karanlık ve yobaz zihniyete karşı sesimizi duyurmak zorundayız. Kadın cinayetleri politiktir. Kadın mücadelesi sadece kadınların mücadelesi değildir. Eşitlik, hak, emek, adalet, ömürlük mücadelesidir. Çağla 15 yaşında bir çocuktu. 16,17,20,25 hepsi anne, sevgili ve eş. Hepsi bizim çocuklarımız vazgeçmeyeceğiz. Herkesin ayağa kalkıp hayatımıza, geleceğimize, özgürlüğümüze, başka canlılar yanmasın, kimse eksilmesin diye kadınıyla ve erkeğiyle yaşama ve adalete sahip çıkması gerekiyor. Hepimiz buradayız. Susmayacağız, vazgeçmeyeceğiz, korkmayacağız, hiç kimse yalnız değil. Ama bu ses büyüyerek dalga dalga tüm Türkiye'ye yayılmak zorunda” ifadelerini kullandı.
UÇAR: HER ALANDA DURUŞUMUZU GÜÇLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ
Kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını ifade eden CHP İl Kadın Kolları Belediye Meclis Üyesi Nurdan Şenkal Uçar, “Kadına en büyük şiddet, kadın cinayetleri, cinsel istismarlar, bitmiyor ve bitmeyecek. Cinayetlerde kullanılan aletler değişiyor ancak aletleri kullananlar değişmiyor. Eğitimsizlik, cehalet, töre, kültür tartışmaları, erkek çocuk sevdaları ve artan erkek şiddetleri, taciz, yaralama ve diğer olaylar artarak devam ediyor. Bizler her kız kardeşimizin katledilişinde aynı acıları yaşayarak aynı konuşmaları tekrarlıyoruz. Biz bu durumu değiştirmeye çalışıyoruz fayda etmiyor. Tek çaremiz iktidarı değiştirmek. Gücümüzü sandıklarda gösterelim. Adliye binalarının önünde defalarca kez basın açıklaması yaptık. Yine yapıyoruz. Kadına şiddet en ağır şekilde cezalandırılmadıkça birileri yine bir yerlerden destek bulmaya devam edecek. Bir gece yarısı tek imzayla çıkılan İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar dönmemekle biz kadınları haklarımızı arayacak duruma getirmeye çalışıyorlar. Ancak bizler güçlüyüz başaramayacaklar. Kadına yönelik toplumsal eşitlik karşıtlığı ne yazık ki eğitimli eğitimsiz birçok kişide var. Bu noktada ise toplumsal cinsiyet eşitliğinden başlayarak her alanda duruşumuzu güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kadın cinayetleri insan haklarının ihlalidir. Katillerin hak ettikleri cezaları almalarını sağlamak için hepimiz kız kardeşlerimizin ve ailelerimizin yanında olacağız. Hukuki süreci de sonuna kadar takip edeceğiz. Başta olup çözüm bulamayanlara sesleniyoruz, katillerin bulunmasına, kadınların yok sayılmasına şükretmiyoruz, itiraz ediyoruz” diye aktardı.
GAPPİ: KADINLARIN ŞİDDETE MARUZ BIRAKILMASI BİR FITRAT DEĞİLDİR
Kadın cinayetleri konusunda herkesin elinden geleni yapması gerektiğinin altını çizen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Hepimiz biliyoruz ki bugün sadece bir sonuç. Maalesef ki öldürülen kadınlar üzerinden bir araya geliyor yöneliyoruz. Öldürülen kadın sayıları oysa bunlar sadece istatistiklere yansıyanlar. Yansımayan, şiddet gören hatta yok olan o kadar çok kadın ve çocuk var ki. Peki bu sonuçlar neden geldi? Kadın cinayetleri, kadınların şiddete maruz bırakılması bir fıtrat değildir. Sadece sizin tarikat anlayışınızdır. İstanbul Sözleşmesi'ni 1 gecede yok sayıyorsunuz ya, öldürülen tüm kadınların kanlarında iziniz vardır. Herkes ölümü temsil edecek. Herkes bu konuda kadınların ve çocukların şiddet görmemesi için elinden geleni yapacak. Biz Türk Medyası olarak NAR projesi başlattık. Sonuna kadar gideceğiz. Herkesi şiddete karşı bir NAR aracısı olmaya çağırmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi'ni acilen geri getirin. Onlar mağdurlar, mağdurların evet katilleri var ama sizler görülmeyen katillersiniz. Aklınıza esen politikaları uygulamaktan vazgeçin. Eğer bir çözüm istiyorsanız bu çözüm 1923 yılında kadına eşitlikle sağlandı. Bu ülkede kadınların tek sorunu başörtü değildir” sözlerine yer verdi.
MERVE AĞRIÇ