Sayfa Yükleniyor...
İZSU Su Arıtma Dairesi Başkanlığı Kuzey Su Arıtma Şube Müdürü Serhat Koçaker’in "Yurttaşlarımız musluklarından akan suyu gönül rahatlığı ile içebilir. Suyu 24 saat kontrol altında tutuyoruz ve 24 saat çalışıyoruz" açıklamasının ardından AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'dan sert bir tepki geldi
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, İzmirlilere sağlıklı içme suyu ulaştırmak amacıyla 67 içme suyu arıtma tesisi ile hizmet veriliyor. İZSU Su Arıtma Dairesi Başkanlığı Kuzey Su Arıtma Şube Müdürü Serhat Koçaker, konuyla ilgili olarak, "Yurttaşlarımız musluklarından akan suyu gönül rahatlığı ile içebilir. Suyu 24 saat kontrol altında tutuyoruz ve 24 saat çalışıyoruz" dedi.
Ancak, bu açıklamanın ardından AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'dan sert bir tepki geldi. Sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşımda bulunan Kaya, “İzmirlilere ‘musluklarından akan suyu gönül rahatlığı ile içebilirsiniz’ tavsiyesinde bulunanlar, acaba kendileri en son ne zaman musluktan akan suyu içtiler! Gerçek şudur ve oldukça nettir ki, İzmir'imizin şebeke altyapısı oldukça eski ve son derece sağlıksız” dedi.
Su ve kanalizasyon sistemlerinin insan sağlığını doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu vurgulayan Kaya, “Yerel yönetimlerin su temini ve atık su yönetimi planlamalarında ciddi, tutarlı, gerçekçi ve bilimsel yaklaşımda bulunmaları gerekmektedir. Bu işin şakası yoktur! Su kaynaklarını verimli kullanan, iklim değişikliğine dirençli, sağlıklı bir altyapıya sahip bir İzmir için stratejiler geliştirmek yerine, tribünlere oynayan söylemlerde bulunmak kamu yönetimi sorumluluğu ile bağdaşmamaktadır. İzmirlilere ‘musluklarından akan suyu gönül rahatlığı ile içebilirsiniz’ tavsiyesinde bulunanlar, acaba kendileri en son ne zaman musluktan akan suyu içtiler! Gerçek şudur ve oldukça nettir ki, İzmir'imizin şebeke altyapısı oldukça eski ve son derece sağlıksız. Ayrıca, konu ‘su ve atık yönetimi’ olunca konuşmamız gereken başka konular da var. Suyun, çıkış noktasından varış noktasına kadar yüzde 30'a yakını yer altında kayboluyor. Her yıl 1,5 milyar TL’ye yakın kayıp-kaçak su bedeli İzmirli hemşehrilerimizin sırtına yükleniyor” dedi.
Türkiye'de vahşi çöp depolama yapan tek Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir olduğunu vurgulayan Kaya, “İzmir'de, yeterli modern çöp deponi ve katı atık bertaraf tesisleri olmadığı için, uzun yıllardır çöpler belediyeler tarafından gelişigüzel bir şekilde yüzeysel su kaynakları civarına, ormanlık alanlara ve yol kenarına atılıyor. Katı atıkların bu gelişigüzel bertarafı yüzünden, kentimizde çevresel açıdan su, arazi ve hava kirliliği problemleri tehlikeli seviyelere gelmiş durumda. İzmir'in içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesi en kötü seviyelerde ve buralar İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yeterli arıtma tesislerini yapmadığı için maalesef kirlenmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
İZMİR'DE KANALİZASYON İLE YAĞMUR SUYU KANALLARI ACİLEN AYRIŞTIRILMALI
İzmir'deki altyapı yetersizliklerinin, su kayıplarının dışında, taşkınlar ve Körfez'de koku problemi yarattığını belirten Kaya, “İzmir'de kanalizasyon ile yağmur suyu kanallarının ayrıştırılmasının acilen tamamlanması gerekiyor. Kent genelinde 5 bin kilometre olması gereken ayrışmış hat, sadece 700 kilometre uzunluğunda! Çözüm bekleyen sorunlara hiç değinmeden, İzmirliler'in aklıyla alay eden türden açıklamalarda bulunmak yeni bir adet değil, bunu biliyoruz. Sn. Soyer'in de tarzı aynen böyleydi. CHP'de isimler değişiyor ama yönetim anlayışı değişmiyor. İzmir'i sel alır, Sn. Soyer ‘sünger şehir’ derdi. Körfez'in kokusu burunları sızlatır, kirlilikten göz gözü görmez, Sn. Soyer ‘yakında yüzeceğim, göreceksiniz’ derdi. Sn. Soyer'in yolundan gidiyorsunuz, bakalım nereye varacaksınız, hep birlikte göreceğiz” sözlerine yer verdi.
MERVE AĞRIÇ