İZULAŞ ve İZELMAN’da kıdem tazminatı krizi

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZULAŞ A.Ş.’den emekli olan Murat Gezgin, emeklilik tarihinden bu yana kıdem tazminatı yatırılmadığı gerekçesiyle hukuki süreç başlattı. İZELMAN’dan emekli olan Halit Çelik de kıdem tazminatını hala alamadığını ve hukuki süreci başlatacağını belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 09.04.2025 08:47
  • Güncelleme Tarihi : 09.04.2025 08:47
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İZULAŞ ve İZELMAN’da kıdem tazminatı krizi haberinin görseli

HAYRİYE GÜLPERİ TİBİN/ ÖZEL HABER - Yerel seçimlerin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi ve iştirakleri ile ilçe belediyelerinde yaşanan mali krizin yankıları devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İZELMAN A.Ş. ve İZULAŞ A.Ş.’de de emekli olan bazı işçiler, kıdem tazminatıyla ilgili problem yaşıyor. Emekli kıdem tazminatlarını hala alamayan İZULAŞ A.Ş.’den emekli olan Murat Gezgin ve İZELMAN A.Ş. emeklisi Halit Çelik, konuyla ilgili olarak İLKSES Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. 

PARALAR FAİZE Mİ YATIRILDI?

İZULAŞ’ta 18 Mayıs 2012 tarihinde başladığı hat şoförlüğü görevinden 17 Aralık 2024 tarihinde emekli olduğunu belirten Gezgin, yaşadıklarını şöyle anlattı: “18 Mayıs 2012 tarihinde giriş yaptım. 17 Aralık 2024’te de emekliliğimi verdim. Ancak yasal sürede kıdem tazminatım yatırılmadı. Benden 15 -20 gün önce emekli olan bir kişinin 1 milyon 100 bin lira olan tazminatı yattı. 2 taksitle sanırım, 25 gün ya da 1 ay içerisinde ödemesi yapıldı. İZULAŞ’ı bu konuyla ilgili aradığım zaman, 14 Aralık’a kadar emekliliğini veren herkesin tazminatının ödendiğini öğrendim. 14 Aralık’tan sonra hükümet, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hesaplarına, sigorta pirim borçlarından dolayı el koymuş. Ben de dedim ki ‘Doğrudur ama duyumlarımız bu paraların borcu kapatmak için faize yatırıldığı yönünde.’ Bunu reddettiler tabii ama ne kadar doğru bilemiyorum. Bu süre içerisinde de borçlarımı kapatamadım. Yaklaşık 2 ay sonra 520 bin lira olan kıdem tazminatımın 210 bin liralık kısmı ödendi. Maalesef bu da borçlarımı karşılamadı çünkü fazla borca girmiştim. Kredi çekmek zorunda kaldım, bu da tabii faiz işlemesine neden oldu. 35 – 40 bin lira bir faiz ödedim tazminatım yatmadığı için. 2 ay sonra 219 bin liralık kısmı yattı. Sonra aradım, önümüzdeki dönemlerde bir kısmının yatacağını sonrasında taksite bölüneceğini söylediler. Bu cevabı alınca da artık dava açmaya karar verdim. Davayı 18 Şubat tarihinde açtık, icra takibi başlattık.”

“TAKSİT ANLAŞMAMIZ YOKTU” 

Gezgin, davayı açtıktan sonra insan kaynaklarından bir görevli tarafından arandığını davayı geri çekmesi gerektiğinin söylendiğini belirtti. Gezgin, “İnsan kaynaklarındaki bir görevli tarafından arandım davayı açtıktan sonra. ‘Size bu aklı kim verdi?’ dedi. Ben de ‘Size bu aklı kim verdiyse bana da o verdi. Allah verdi’ dedim. O da bana, ‘Avukatlar çok severler dava açmayı. Siz başka bir avukatla görüşün. Biz bu şekilde icra yoluyla bizden para talep edildiği zaman biz ödemiyoruz’ dedi. Nedenini sorduğumda ise politikalarının böyle olduğunu belirtti ve paramı 1 buçuk sene sonra alabileceğimi söyledi. Bana davayı geri çekmemi söyledi ve önümüzdeki tarihlerde bu parayı yatırmaya çalışacaklarını anlattı. Daha sonrasında da İZULAŞ’ın farklı personelleri tarafından davayı geri çekmem yönünde 2 – 3 kere arandım. ‘Eğer çekerseniz bir kısmını yatıracağız’ dediler. Yani yine taksite bölüyorlar. Üstelik ödemenin taksitle yapılabileceği yönünde bir anlaşmamız da yoktu” dedi. 

HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLEDİ? 

Gezgin’in avukatı Talha Muhammet Gülmez, hukuki süreci anlattığı konuşmasında şunları kaydetti: “Murat Bey’in 16 Aralık tarihinde İZULAŞ’la yapmış olduğu kıdem tazminatı hesaplaması var. Bu hesaplamaya göre Murat Bey’in brüt alacağı 523 bin 600 lira 14 kuruş. Daha sonra bundan 3 bin 974 lira 13 kuruş kadar damga vergisi kesintisi yapılıyor. Net ödenecek tutar da 519 bin 626 lira 1 kuruş kalıyor. Normalde taraflar kendi aralarında bu alacağın taksitle ödenmesi ya da peşin ödenmesi ya da belirli aralıklarla ödenmesi şeklinde anlaşma yapabiliyorlar. Ama İZULAŞ ve Murat Bey arasında böyle bir anlaşma yapılmamış. Aksine bunu tek kalemde ödeyeceklerine dair bir rapor tanzim etmişler. Murat Bey’e de bunun ödeneceğine dair bir evrak vererek ödemenin yapılacağını söylemişler. Murat Bey’in anlattığı süreç işlerken 219 bin liralık bir ödeme yapılmış 10 Şubat tarihinde. Murat Bey’le taraf arasında herhangi bir aralıklı ödeme ya da taksitle ödeme olmadığına göre muaccel hale gelen 17 Aralık 2024 tarihinde Murat Bey’in kıdem tazminatına hukuken bu faiz uygulanır. Bu da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın her ay yayınlamış olduğu raporlara göre Aralık 2024 tarihinde yüzde 55. Kısaca bu 519 bin liralık bedelin hangi tarihte ödenecekse o tarihe kadar yüzde 55 faiz oranıyla birlikte faizlendirilerek ödenmesi gerekiyor. İZULAŞ bunların hiçbirini yapmamış.” 

GÜLMEZ: İZULAŞ BORCU İNKAR ETTİ  

Gülmez, şöyle devam etti: “Daha sonra İZULAŞ aleyhine bir icra takibi başlattık. Bu icra takibinde de Murat Bey’in 519 bin liralık alacağının 219 bin liralık kısmında 10 Şubat tarihinde kadar uygulanan yüzde 55’lik faizi yürüttük. Ayrıca ödenmeyen 300 bin liralık kısma da icra takibinin başlatıldığı tarihe kadar bir faiz yürüttük. Bunun üzerine İZULAŞ, kendilerinin böyle bir borcu olmadığı, kendileriyle müvekkilimin arasında bir borç alışverişi bulunmadığı, faiz borçları ve kıdem tazminatı borçlarının olmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiler. Halbuki kendilerinin imzalamış olduğu evrakta müvekkile 519 bin liralık bir kıdem tazminatı borçlarının olduğu açık. Yani İZULAŞ, kendisine ait olan imzalı belgeli borçlarını icra takibi başladığında inkar etti. İtirazın iptali davası açılması gerekiyor fakat bu davanın açılabilmesi için öncelikle arabuluculuk dava şartı var. Bizim ilk arabuluculuk toplantısında borçlu İZULAŞ vekili, kendilerinin yasal olan yani kanuni olarak ödenmesi mecburi olan yasal faizi ödemek istemediklerini, kendilerinin bu söz konusu icra takibine yapılan masrafların müvekkil tarafından karşılanmasını, kendilerinin yalnızca bu 300 bin liralık bedeli ödemeye hazır olduklarını söyledi.”

“İŞÇİLİK ALACAKLARI İMTİYAZLIDIR” 

Avukat Gülmez, açıklamasına şöyle devam etti: “İşçilik alacakları öncelikli, imtiyazlı bir alacaktır. Kendileri kanun koyucunun bu kutsal alana uygulanabilecek en yüksek faiz uygulamasına karşı çıkarak faiz ödemeyeceğini söylüyor. Bu faizi kanun koyucunun koymasının bir sebebi var. O da şu; deniyor ki ‘Bir işçi, emekçi çalışmış. Bir müddet bu genel uzun yıllarında bir firmaya ya da işletmeye hizmet etmişse oradan kıdem tazminatını alırken işsiz kalacağı sürece o kişiye siz tazminatını anında vermek zorundasınız. Eğer vermezseniz işsiz kalacak kişinin alacağını enflasyona ezdirmemek için en yüksek faizi uygulamak zorundasınız.’ Faiz oranının uygulanmasının sebebi de aslında bu. Arabuluculuk görüşmelerinin ikinci görüşmesinde tekrar teyit edip sorduklarında İZULAŞ’ın hiçbir şekilde faiz ödeme, icra masraflarını ödeme niyetinde olmadığını beyan etmişlerdir. Kendilerinin yalnızca 300 bin lira ödeyebileceklerini, faizleriyle ilgilenmediklerini söylemişlerdir. Ayrıca likit alacaklarda yüzde 20 icra inkar tazminatına hükmedilmektedir. Yani kötü niyet tazminatı. Bu da şudur, eğer bir likit alacak varsa ve borçlu o alacağı, hiçbir gerekçe olmaksızın, ödemezlik defini ileri sürmeksizin ya da ya da ödemezlik defini ileri sürmeksizin, yani aslında bir ödeme yapmamış olmasına rağmen inkar ederse mahkemeler itirazın iptali davasında bu kötü niyetli, ödemeyi uzatmaya yönelik olan itirazlardan dolayı yüzde 20 oranından aşağıya düşmemek kaydıyla bir inkar tazminatına hükmetmektedir. Bizim durumumuzda da bunun olacağına inanıyoruz.” 

ÇELİK: PARAM GASP EDİLDİ

İZEMAN emeklisi Halit Çelik ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “İzmir Büyükşehir Belediyesi İZELMAN A.Ş.’nin kadrosunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Dairesi Başkanlığı’nda şoför olarak 19 yıl çalıştım. 22 Kasım’da emekli oldum. O zamandan beri de kıdem tazminatım ödenmiyor. Notere gidip ihtarname çektik. Ses seda çıkmadı. 3 Nisan’da arabuluculuk süreci dolacak. Ondan sonra da arayan soran olmazsa avukatımla mahkemeye vereceğiz. Yüzde 60 oranında bir temerrüt faizi uygulanacağını söyledi avukatım. İZELMAN’a ihtarname çektiğimizde bize cevap verdiler. Gelen karşılıkta, ‘Kişinin artık İZELMAN’la ilişiği yoktur. Kişiyi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden kiralık olarak çalıştırdık. Onun diğer haklarını maaşını ikramiyesini ödedik’ denildi. O da benim 12 aylık bir iznim vardı. Onunla ikramiye maaş olarak toplamda 435 bin lira gibi bir para bana verdiler. Büyükşehir’in de hesaplamış olduğu kıdem tazminatım da 715 bin lira. Onu vermediler. Sonra da ben Büyükşehir’in muhasebecisine gittim. Muhasebe müdürlüyle görüştüm. Bana, ‘Bizden 715 bin lira bir alacağın var ama şu anda bir ödeme yapılmıyor.’ Bana bir takvim göstererek belli tarihlerde bir sürpriz olabileceğini söyledi. Beş aydır benim param gasp edildi, belki de çalıştırılıyor. İkramiyeleri de şimdi öyle yapıyorlar. İzin paralarını da çalıştırıyorlar, her şeyi çalıştırıyorlar artık. En son da 135 gün Fen İşleri’ne sürüldüm. Ondan sonra emekli oldum.” 

EKEN: ANAPARA DAHİ TEKLİF EDİLMEDİ 

Çelik’in avukatı Cihan Eken, İZELMAN’la gerçekleştirilen ilk arabuluculuk görüşmesinde anaparanın dahi teklif edilmediğini belirtti. Eken, şöyle konuştu: “Bugün Halit Bey’in İZELMAN’dan alacağı kıdem tazminatıyla ilgili bir arabulucu görüşmemiz oldu. Uzlaşma sağlanamadı. Karşımızda İZELMAN’ın komisyonu vardı. Komisyon da zaten ‘Arabuluculuk toplantısında uzlaşmanın imkanı yok, yargı kararı istiyoruz’ diyor. Mecburen dava açılacak. Karşı taraf kıdem tazminatını direkt vermeyi de teklif etmiyor. Şimdi de iş mahkemesinde dava açacağız. Halit Bey’in çıkışının verildiği tarihten itibaren uygulanması gereken yüzde 60 oranındaki faizi uygulayacağız. İş uzayacak yani. Top bir yerde taca atılmış oluyor. Ana para dahi teklif edilmedi görüşmede.” 

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ