Sayfa Yükleniyor...
İzmir Karşıyaka’da Yamanlar Dağı'nda meydana gelen ve 2 bin 196 hektar alanda etkili olan orman yangınını, tarihi eser bulmak için kaçak kazı yaparken çıkardıkları iddiasıyla 5'i tutuklu 8 sanığın yargılandığı davada orman muhafaza memuru tanık olarak dinlendi.
İzmir’in Karşıyaka ilçesine bağlı Yamanlar Dağı’nda geçen TRT vericisinin alt tarafında 13 Ağustos 2024'te saat 21.30 sıralarında yangın meydana geldi.
Yoğun çalışmalar sonucunda 15 Ağustos'ta yangın büyük ölçüde söndürüldü. Ancak aynı gün saat 21.00 sıralarında, söndürülen alanda kalan büyük odun ve kütüklerde, hızı 70-80 kilometreyi bulan rüzgarın etkisiyle alevler tekrar canlandı ve yangın geniş bir alana yayıldı.
Yangın sonucunda 17 ev yanarken, 105 ev boşaltıldı ve 44 iş yeri de tahliye edildi. Karşıyaka'da çıkan, Bayraklı ile Çiğli ilçelerine de yayılan orman yangını nedeniyle kentin birçok noktası duman altında kaldı. 5 günde kontrol altına alınan yangında 2 bin 196 hektar alan zarar gördü.
Yangına ilişkin Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Soruşturma çerçevesinde İl Jandarma Komutanlığı ekipleri çalışma gerçekleştirdi. Yangının çıktığı TRT vericisinin alt tarafında detaylı araştırma yapan ve 150 saatlik kamera görüntüsünü inceleyen ekipler, bölgede tarihi eser kaçakçılığı amaçlı kaçak kazı yaptıkları ve yangına sebebiyet verdikleri gerekçesiyle 8 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerindeki aramalarda tarihi eser olduğu değerlendirilen 40 obje ve imitasyon kâğıt paralar ile polis emeklileri derneği üyelik kartı, polis gazetesi kimlik kartı, polis araç tanıtım kartı ve sahte olduğu değerlendirilen pasaportlar da ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen Emre Yaşartürk, Süleyman Kaytan (41), Münir İyem (56), Derya Yüce (41) ve Abdülhamit Sain tutuklandı; T.A. (41), S.K. (51) ve M.A. (47) ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın ardından 5'i tutuklu, 8 kişi hakkında Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'Kültür varlıkları bulmak amacıyla, izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak' ve 'Taksirle orman yangını çıkarmak', tutuksuz sanıklar hakkında ise 'Kültür varlıkları bulmak amacıyla, izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak' suçlarından 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezaları istendi.
Sanıkların yargılanmalar bugün Karşıyaka 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürdü.
Dava, tutuklu ve tutuksuz sanıkların katılımıyla gerçekleştirildi.
Duruşmada tanıklar dinlendi. İlk olarak söz verilen orman muhafaza memuru A.Ç., "Ormanları kontrol ederken sahayı geziyorduk. Soğutma sırasında yangının çıktığı yerde bulunan jeneratörü çalışma arkadaşım görmüş bize bilgi verdi. Oraya gittiğimizde yanmış bir jeneratör ve kablosu, kırıcı ile uçlarını gördük. Durumu jandarmaya bildirdik. Orada kazı çalışması yapıldığı belli oluyordu" ifadelerini kullandı.
Olay yerine ilk giden orman muhafaza memuru tanık H.A. ise duruşmada "Müdahale için hortumlarla yangına doğru giderken karşıma jeneratör çıktı. Yanmış vaziyetteydi. 40 metre mesafede kırıcı ve delici vardı. Uçları vardı. Kazma ve kürekler vardı. Kazılı çukurlar vardı. Kazı yapıldığı belliydi" dedi.
Davada, sanıkların caminin çevresindeki işler için kendisinden kırıcı ve delici aleti istediklerini söyleyen A.K. şöyle konuştu:
“Sanık Muzaffer'i tanırım. Geçmişte yanımda da çalışmıştı. Biz inşaat işiyle uğraşıyoruz. Timuçin'i de caminin imamı olarak tanırım. Muzaffer, caminin çevresinde kaldırım işleri olduğunu söyleyerek benden kırıcıyı istedi. Ben de verdim. Bir hafta sonra kırıcıya ihtiyacım oldu. O kırıcının işime yarayıp yaramayacağını anlamak için Muzaffer'den kırıcının fotoğrafını atmasını istedim. Telefonunun arızalı olduğunu söyleyip Timuçin'in telefonundan fotoğraf attı.”
“ARACIN KLİMASIZ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞ”
Sözkonusu olayda kullanılan aracı kiralayan H.Ş. de duruşmada dinlendi. H.Ş., "Timuçin beni arayıp cemaatten bir arkadaşına araç lazım olduğunu söyledi. Yaz olması sebebiyle elimde eski bir araba olduğunu söyledim. Muzaffer'in numarasını attı. Şehir dışında olduğum için numarayı kardeşime attım. Aracın klimasız olduğunu söylemiş. Karşı taraf da 'Önemli değil. Getir götür de kullanacağız' demiş. 3 günlüğüne kiralamışlar" açıklamasında bulundu.
DAVA 18 MART’A ERTELENDİ
Tanıkların dinlenilmesinin ardından savcı, mütalaasında sanıkların mevcut tutukluluk ve adli kontrollerin devamı yönünde görüş bildirdi. Tutuklu sanıklar ve avukatları tahliye talebinde bulunurken, tutuksuz sanıklar ile avukatları ise adli kontrol şartlarının kaldırılmasını talep etti. Savunmaların ardından karar açıklandı. Sanıkların tutukluluk ve adli kontrol durumlarının devamına karar veren hakim, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine hükmedip davayı 18 Mart'a erteledi.
DHA