Advertisement

Kazan Gölü'nde balık ölümleri: Başkan Sengel'den DSİ’ye sert tepki

Efes Selçuk’un Zeytinköy Mahallesi’ndeki Kazan Gölü'nde meydana gelen balık ölümleri sonrası Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, DSİ’nin Efes Kanal Projesi’ndeki eksiklikleri eleştirdi. Projenin bilimden uzak ve çevresel etkiler göz ardı edilerek yürütüldüğünü vurgulayan Sengel, yetkilileri göreve çağırdı.

  • Oluşturulma Tarihi : 14.08.2025 11:10
  • Güncelleme Tarihi : 14.08.2025 11:10
  • Kaynak : BÜLTEN
Kazan Gölü'nde balık ölümleri: Başkan Sengel'den DSİ’ye sert tepki haberinin görseli

İzmir’in Efes Selçuk ilçesine bağlı Zeytinköy Mahallesi’nde yer alan Kazan Gölü’nde son günlerde yaşanan balık ölümleri, bölgedeki çevresel sorunları yeniden gündeme taşıdı. Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, yaşanan ekolojik krizin temel nedeninin DSİ tarafından yürütülen Efes Kanal Projesi’ndeki eksiklikler olduğunu belirterek, özellikle Küçük Menderes Nehri’nin ağzının alüvyonlarla kapanmasının balık ölümlerine yol açtığını söyledi. Projenin ÇED raporu olmadan ve bölgenin sit alanı statüsü göz önünde bulundurulmadan hayata geçirilmesini eleştiren Sengel, doğaya verilen zararın artık geri döndürülemez boyuta ulaştığı uyarısında bulundu.

"ÇED RAPORU YOK, BİLİMSEL YAKLAŞIM EKSİK"

Efes Kanal Projesi’ni yöneten DSİ’nin mendirek ve gerekli düzenlemeleri yapmadan çalışması sebebiyle Küçük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonların kanal ağzını tıkaması nedeniyle birçok sorun yaşandığını belirten Başkan Sengel şöyle konuştu;
“Herkesin bildiği gibi 35 Projeden biri olan Efes Kanal Projesi adı altında 2013 yılında açıklamasının yapılıp da işlemlere başlanması ve buralar için ÇED gerekli değildir raporunun verilmesi üzerine Kanal Projesi’ni başlatan DSİ devamı olan mendirek ve aynı zamanda o düzenlemeleri yapmadıkları için Küçük Menderes’in halihazırda alüvyon taşıması ve de kumulların burayı katması nedeniyle geriye doğru bir şişme yapıyor. Oluşan bu şişme hem su anlamında yoğunluğu sağladığı için ne yazık ki, Küçük Menderes’te Kazan Gölü’nde ve göller bölgesi diye adlandırdığımız alanda yetişen balıkların ölümüne sebep oluyor. Floranın değişmesine ve doğanın tahrip olmasına sebep oluyor” 
Projenin bilimsellikten uzak bir anlayış üzerine temellendirildiğini kaydeden Sengel, “Bulunduğumuz alanlar birinci derece doğal sit alanlarıdır. Biraz ilerisine gittiğimiz zaman arkeolojik sit alanları var. Bir projeyi yaparken enine boyuna düşünmeden sadece bir an önce başlayalım diyerek, ÇED gerekli değildir diyerek Çevresel Etki Değerlendirme raporlarının alınmaması, kolonları olmayan ve gerçekten bilimden uzak oldurtmaya çalışıyoruz” mantığıyla yapılan bütün projelerin yaşanmış sonuçları ne yazık ki bunlar. Yaşanılan sonuçlar doğaya tahribat, insanlığa zarar, tarım alanlarının yok olması, arkeolojik ve doğal sit alanlarının tamamen yok olmasına neden oluyor” dedi.

“PROJE HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR”

Başkan Sengel, Şehir Plancıları Odası tarafından açılan dava ile Kanal Projesi’nin ÇED Raporunun alınması gereken bir proje olduğunun hukuki olarak da altının çizilmesine rağmen projenin gerekli dayanaklardan yoksun bir şekilde devam ettiğini söyledi.
Doğa tahribatının büyümesine engel olmak için kurumlara çağrıda bulunan Başkan Sengel; “DSİ ve aynı zamanda Çevre ve Şehircilik ile ilgili olan ve Ulaştırma Bakanlığı dahil olmak üzere bütün yetkilileri görevlerini ifa etmeye ve Efes Selçuk gibi kıymetli toprakların, doğal sit alanlarının, arkeolojik sit alanlarının artık daha fazla birçok esastan mahrum edilmemesi ve korunup kollanması için göreve davet ettiğimi bir belediye başkanı ve bir yurttaş olarak beyan ederim. Bu yaşadığımız durum aslında başkalarının başlattığı ama bitiremediği ve her seferinde siyasi söylemler halinde “proje, proje” diye bahsedilip en sonunda doğayı tahrip etmenin sonucu olarak hepimizin gözleri önünde duruyor” dedi.

MUHTAR VE ÇİFTÇİLER TEPKİLİ

Yetkililere seslenen Zeytinköy Muhtarı Mesut Selvi, “Küçük Menderes’in denize bağlandığı yerdeyiz. Şu an da Efes Selçuk Belediye Başkanımız Filiz Başkan’ın girişimleriyle İZSU’nun kepçesiyle ağzı açtırmaktadır. Çok teşekkür ediyorum. Köyümüzde Kazangöl ve Küçükgöl ile bağlantılı olan bir kanalımız var ve Menderes’e akıyor. Bu kanalın açılarak canlı olan balıklarımızın kurtulması için müdahale edilmesini yetkililerden talep ediyorum” diye konuştu.
Zeytinköy’de yaşayan Davut Arıbeyi son bir haftadır meydana gelen balık ölümlerinin Küçük Menderes’in denizle bağlantısının kapalı olması sonucu biriken kirli su nedeniyle olduğunu belirterek; “Burası açıldıktan sonra bizim kaynaklarımızdan gelen sularla bu kanallar tekrar eski haline dönecek ve temizlenecektir. Daha sonra köyde de göreceğiz ne kadar çok balık öldüğünü. Ama ilk aşama olarak kanalın ağzına geldik. Sağ olsun Filiz Başkan yardımcı oldu. İZSU’dan gelen bir kepçeyle beraber şu an da kanalın ağzını temizleniyoruz” dedi.

KÖYDEN GELEN KANALLAR MENDERES’TE AYRILMALI

Uzun yıllardır Zeytinköy’de yaşayan ve balıkçılık yapan Hüseyin Subaşı Küçük Menderes’in kirliliğinden balıkların yanı sıra tarım ürünlerinin de etkilenmesi sebebiyle nehirden gelen kanalların köyden ayrılması gerektiğini belirtti. 50 yıldır aynı sorunu yaşadıklarını belirten Hüseyin Subaşı; “Köyden gelen kanalların Menderes’ten ayrılıp denize ayrı bir hat verilmesi lazım. Çok bir şey değil, 500-600 metre bir kanal açılacak. Devlet Su İşleri mi buna izin verecek, Milli Parklar mı izin verecek, Çevre Şehircilik Bakanlığı mı izin verecek kiminle görüşmek gerekiyorsa bunu kurtarmamız lazım. Yoksa köyün hem narını hem balığını tehdit ediyor hem de doğasını tehdit ediyor. Coğrafyaya bakın lütfen Efes’in, Kuşadası’nın dibindeyiz ama Menderes’i pislik götürüyor. Torbalı’nın, Tire’nin, Ödemiş’in pisliği Zeytinköy’e akıyor. Yetkililere sesleniyoruz; lütfen gelin ve burayla ilgilenin biz de köylüler olarak size yardımcı olalım. Doğayı katlediyoruz” dedi.

Kaynak : BÜLTEN