Körfez boş, balıkçı Yunan’a gidiyor

İzmir Körfezi’nde balık kalmadığını söyleyen Mehmet Aksoy, “Eskiden Körfez’de bol balık vardı, şimdi avlanmak için Yunan adalarına kadar gitmek zorundayız. Masraf arttı, halk da ucuz balık yiyemiyor” dedi.

  • Oluşturulma Tarihi : 01.09.2025 09:40
  • Güncelleme Tarihi : 01.09.2025 09:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Körfez boş, balıkçı Yunan’a gidiyor haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER  / Türkiye’de bugün itibarıyla Ege Denizi’nde balıkçılık sezonu açılıyor. Balıkçılar, uzun süren av yasağının ardından “vira bismillah” diyerek ağlarını denize bırakıyor. Ancak yeni sezon öncesi denizlerden gelen işaretler umut verici değil. İzmir Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Aksoy, Ege Denizi’nde sardalyanın görünmemesinin ciddi bir risk oluşturduğunu belirterek sezonun balıkçılar açısından zorlu geçeceğini söyledi. Ege’de en çok tercih edilen balığın sardalya olduğunu ifade eden Aksoy, “Ege’nin en değerli balığı sardalya. Fakat şu ana kadar bölgemizde sardalya görülmedi. Yunan adaları yakınlarında olabilir ama Ege kıyılarında olması gereken sardalya henüz yok. Denizlerimizden gelen işaretler iyi değil. 2025-2026 balıkçılık sezonun pek iyi geçecek gibi gözükmüyor” diye konuştu. İzmir Körfezi’nde balık kalmamasından dolayı avlanmak için Yunan adaları çevresine kadar gitmek zorunda kaldıklarını dile getiren Aksoy, bu durumun hem masrafları artırtıldığını hem de halkın ucuz balık tüketimini zorlaştırdığını ifade etti. 

mehmet

SARDALYADAN UMUT YOK 

Yeni sezonda Ege Denizi’nde sardalyanın gözükmemesi nedeniyle 2025-2026 sezonunun kötü geçeceğini söyleyen Aksoy, “Ege Denizi’nde 2025-2026 balıkçılık sezonun pek iyi geçecek gibi gözükmüyor. Bunu balıkçılarımıza çok da söylemek istemiyoruz, moralleri bozulmasın diye. Fakat denizden gelen işaretler iyi değil. Ege’nin en geçerli balığı sardalya. Şu ana kadar Ege’de sardalya görünmüyor. Belki Yunan adaları yakınında vardır, onu bilemiyoruz ama Ege kıyılarında olması gereken sardalya şu anda yok. Hamsi biraz görünüyor ama sardalya olmazsa, balıkçılarımız bu denizden para kazanamaz. Bir miktar hamsi var ancak Ege hamsisi tuzlu ve sıcak suda çok dayanıklı olmadığı için uzun vadede kazanç getirmiyor. Karadeniz ve Marmara’da hamsi bol olursa Ege hamsisine talep azalır. Onun için Ege’de asıl geçerli balık sardalya. Balıkçılarımızı iyi bir sezon beklemiyor gibi duruyor. Yine de inşallah Allah rast getirir” diye konuştu. 

balık

VATANDAŞA UCUZ BALIK YEDİRMEK ZOR 

İzmir Körfezi’nde balık kalmamasından dolayı avlanmak için Yunan adaları çevresine kadar gitmek zorunda kaldıklarını dile getiren Aksoy, “Eskiden İzmir Körfezi’nde bol balık vardı, dışarı çıkmaya gerek kalmazdı. Şimdi Körfez’de yiyecek balık kalmadı. Ege’nin çoğu yerinde balık kalmadı, mecburen Yunan adaları çevresine kadar gidiyoruz. Oralar daha temiz, balık daha rahat yaşıyor. Bu yüzden oralarda balık bulma ihtimali daha yüksek. Temennimiz, kendi denizlerimizde yeterli balık bulup halkımıza ucuz balık yedirebilmek. Ama balık az, masraf çok olduğu için ucuz balık yedirmek zor. Vatandaş balığı biraz pahalı yemek zorunda kalıyor” dedi. 

BU SENE HAMSİ YILI OLACAK 

Bu sene denizlerde hamsi bolluğunun olmasını beklediklerini vurgulayan Aksoy, “Geçen yıl palamut fazlaydı. Türk balıkçısı olarak bu sene hamsi bekliyoruz. Geçen yıl da söylemiştik, Karadeniz’de palamut bol gözüküyordu, gerçekten de bol oldu. Ama palamut bizim için çok geçerli bir balık değil. Çünkü palamut akın balığıdır; gelir, gider, uzun sürmez. Bizim geçerli balıklarımız hamsi ve sardalya. Geçen sene palamut çok olduğundan hamsi az oldu. Bu sene palamut fazla görünmüyor, ama hamsi bol olacak gibi görünüyor. Hamsi bol olursa bizim için daha iyi olur. Palamutun bolluğu bir-iki ay sürer, halkımıza uzun vadede faydası olmaz. Halkın fayda göreceği, ucuz yiyebileceği balık sardalya ve hamsidir” açıklamasında bulundu. 

balık

HESAPSIZ AVCILIĞA DENİZ DAYANMAZ 

Tarım Bakanlığı tarafından uygulanan kotayı balıkçılığın sürdürülebilmesi açısından çok olumlu bulduklarını ifade eden Aksoy, “Geçen sene Tarım Bakanlığı’mızın uyguladığı kota meselesi vardı. Bu sene de geçerli olacak. Bu uygulama çok iyi oldu. Geçen yıl ilk kotaya İzmir’den biz uymuştuk. Bakanlık da takip etti, teknelerimiz de uydu. Ege’de kota uygulaması olumlu geçti. Karadeniz’de ne oldu bilemiyorum, inşallah onlar da uyarlar. Kota olması önemli, çünkü her tekne ne kadar balık tutacağını bilir. Bizde ise genelde ‘denize çıkalım, bu akşam 500 kasa, 1000 kasa ne varsa tutalım’ anlayışı hâkimdi. Denizleri koruma düşüncesi bizde pek yoktu. Ben Afrika’ya da gittim. İlk gidenlerden birisiyim. O zaman dedik ki ‘Moritanya bitmez’. Ama Türk balıkçısı gidince orası da bitti. Şimdi teknelerimiz Umman’da. 2 yıl içinde oranın da biteceğine inanıyorum. Çünkü çok hesapsız avlanıyoruz. Bir tekne bir günde 500 ton balık tutarsa deniz dayanmaz” diye belirtti. 

balık

ASIL TEHLİKE; DENİZ KİRLİLİĞİ 

Balıkçılıktaki asıl tehlikenin aşırı avcılık değil, kirlilik ve küresel ısınma olduğuna dikkat çeken Aksoy, “Denizlerin balığını bitiren biz değiliz, asıl tehdit kirlilik ve küresel ısınma. Balığın yavrusunu tutarsak, üremesine izin vermezsek balık biter. Ama en çok da kirlilik denizleri yok ediyor. Balık yumurtlama zamanı sahile gelir. Sahil temiz değilse yumurta tutmaz, yavru büyümez. Önce denizi temiz tutacağız ki balıktan verim alabilelim. Balıkçılarımız da denizleri temiz tutmak için çaba gösteriyor çünkü geçimimiz denizden. Mecburuz. Ama dışarıdan sanayi atıkları denize aktıkça denizler kirleniyor. Denizler ne kadar temiz olursa o kadar verimli olur. Küresel ısınmayı da unutmamak lazım. Şu an denizler tükeniyor. Deniz suyu sıcaklıkları 30 dereceyi buluyor, bu normal değil. Balık sıcak denizi sevmez, soğuk su arar. Küresel ısınmadan dolayı balıklar kuzeye kaçıyor. Ama Ege’nin balığı Karadeniz’e gitmiyor. Göç yolları değişiyor. Bu da balıkçıyı zorluyor” ifadelerini kullandı. 

 

Kaynak : HABER MERKEZİ