- İzmir
- 25.08.2025 23:39
Kültürpark Platformu, Kültürpark’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ yönetimi altında yıllar içinde betonlaşarak kimliğini kaybettiğini belirtti. Platform, parkın kamusal kimliğinin korunması için Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanmasını ve alanın yeniden halka açılmasını istedi
Kültürpark Platformu, yaptığı basın açıklamasında İzmir’in en önemli kamusal alanlarından biri olan Kültürpark’ın yıllar içinde asli kimliğinden uzaklaştırıldığını belirterek, alanın yeniden kentliye nefes aldıracak bir yaşam alanına dönüştürülmesi çağrısında bulundu. Açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sermaye odalarının ortaklığında kurulan İZFAŞ’ın yönetimine geçen işletmelerin, parkı kâr odaklı bir yapıya sürüklediği vurgulandı. Zamanla betonlaşan ve fuar faaliyetleriyle yeşil dokusu zayıflayan Kültürpark’ın ‘özgürleşemediği’ belirtilirken, alanın tarihsel ve ekolojik değerlerinin korunması için acilen Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanması istendi. Platform yaptığı açıklamada, “Kültürpark halka aittir, fuar ve ticari amaçlara kurban edilmemelidir” mesajı verdi.
İşletmelerin İZFAŞ’ın yönetimine geçtiğinin belirtildiği açıklamada, “Başlangıçta, çağdaş ve mütevazı yapılar içinde, kentlinin aydınlanmasına, gelişmesine katkıda bulunan İzmir Enternasyonal Fuarı; zaman içinde sergi ve eğlence işlevlerindeki büyüme nedeniyle aşırı yapılaşmaya, parkın yeşilini kemirerek büyüyen, beton yoğunluklu bir alana dönüşür. Kültürpark’ın yaşam eğrisindeki önemli kırılma yılı 1990’dır. Bu dönemde Kültürpark bir yandan ‘doğal ve tarihi sit’ olarak koruma altına alınırken, İzmir Büyük Şehir Belediyesi ile sermayenin örgütlendiği Odaların ortaklığında İZFAŞ kuruldu. Parktaki tüm iş ve işletmeler kâr amaçlı bu yönetime geçti. Aynı yıl İZFAŞ’a bir diğer destek; Basmane Çukurunu, Kültürpark dışında kabul eden, Fuar hangarlarının önünü açan, ancak şartnamesinden, jürisine kadar her aşamada hukuki tartışmalara konu olan, ‘Kültürpark Düzenleme ve Mimari Proje’ yarışması ile geldi” ifadeleri kullanıldı.
“Uzun tartışmalar sonucunda Kültürpark’ın kimliğini oluşturan özgün yapılar dışında bütün yapıların yıkılmasına, Basmane bölgesinde de kalıcı olmayacak sergi hollerinin, hangarların yapılmasına karar verilirken, İZFAŞ’ın hızla büyüyüp, parkı istila etmesinin önü açıldı” diye belirtilen açıklamada, “2000’li yılların başında Kültürpark beton yapılardan önemli ölçüde arındırılırken, birkaç yıl içinde tüm muhalefete karşın, alandaki ağaçlar kesilerek, yer altı otoparkı inşa edildi. Aynı yıllarda Yeni Fuar kompleksinin açıldığında ‘kaldırılma kaydı ile geçici’ olarak bugünün kişiliksiz, devasa hangar yapıları kuruldu. Bu yapı ‘İzmir Fuarı devreye sokulduğunda sökülebilecek şekilde temelsiz kuruldu’. Üstelik yazılı olarak ‘Fuar alanı tamamlanınca boşaltılacağı’ taahhüt edildi ancak Fuar İzmir 2015’te açılmasına rağmen 10 yıldır bu konuda bir adım atılmadı. İzmir Fuarı Gaziemir’de açıldı ama Kültürpark özgürleşemedi” sözlerine yer verildi.
Platform tarafından Kültürpark’ta yapılması gereken çalışmaların aktarıldığı açıklamada, “1936’da kurgulandığı gibi ‘halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, spor yapacağı’ bir kamusal alan, bir yaşam alanı olmasını istiyoruz… Kentte yaşayan, talandan kurtulmuş, tarihsel, kültürel ve 90 yıllık sürede oluşan ekolojisiyle bu alanın değeri bilinsin istiyoruz… Kültürpark’ın tarihsel, kültürel ve ekolojik etkileriyle sadece bir park olmadığını, kentimizin ve ülkemizin bir anı defteri olduğu hiç unutulmasın istiyoruz… Kültürpark’ı çok uluslu, çok kültürlü tarihi geçmişi ile Cumhuriyet sonrası oluşan muhteşem belleğinin göz ardı edilmemesini istiyoruz… Doğal ve tarihi sit alanı olan Kültürpark’ın en temel şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak yapılmış ve kamu ile paylaşılarak, ortaklaşılmış bir Koruma Amaçlı İmar Planı olsun istiyoruz… Kültürpark’a arsa, bina ve altyapı yatırımı gerektirmeyen hazır, boş bir alan gözüyle bakılmamasını, fuar, pazar, butik müze gibi amacı dışında işlevlendirme arayışlarına son verilmesini istiyoruz… Kültürpark’la ilgili sahiplenme ve müştereklik kavramlarının geliştirilerek mekânsal aidiyet hissini önü açılsın istiyoruz…” diye belirtildi.
Kültürpark’ta yüzde 5 emsal kararların uygulanmasının gerektiğinin dile getirildiği açıklamada, “Geçtiğimiz yıllarda Demokrasi Üniversitesine klasörlerce yaptırılan çalışmaların özellikle parkın taşıma kapasitesi ve afetle ilgili sonuçlarının plana yansıdığını görmek istiyoruz… Kültürpark’taki yüzde 5 emsal kararlarının uygulanmasını, fazlalıklardan parkın arındırılmasını istiyoruz… Kültürpark’ın korunacak yapı stokunda yer alan yapılardaki; onarım ve restorasyonların şeffaf ve katılımcı bir süreçlerle gerçekleştirilmesini istiyoruz… Söküleceğine dair 2002 yılında yazılı taahhüt verilmiş olan Hangarların hemen kaldırılması için gereken işlemlerin başlatılmasını istiyoruz… Basmane Çukuru’nun tüm geçmişinde farklı kamusal alan nitelikleriyle Kültürpark’ın parçası olduğunun göz ardı edilmemesini istiyoruz… Kültürpark’ta yeni yapılaşmayı aklına getirmeyecek, ‘parktaki müzeler yeterli, ağaç müzesi hariç yenisine ihtiyaç yok’ diyecek, sert zemin ve beton alanlardan parkı temizleyecek bir anlayış istiyoruz…” ifadelerine yer verildi.
“Paraşüt Kulesi gibi neredeyse bir asırlık geçmişi olan bir kuleyi ‘depremden etkilendi’ diye yıllarca kapalı tutulmamasını istiyoruz…” diye belirtilen açıklamada, “Celal Atik Spor Salonunun sonradan yapılmış eklerden kurtarılarak, orijinal haline döndürülmesini istiyoruz… ‘Asayiş’ adı altında Kültürpark’a yerleşen Çevik Kuvvetin artık parkı terk etmesini istiyoruz… Kültürpark’a ‘pazar yeri’ kurularak, park içi araç trafiğinin meşrulaştırılmasını, parkın tarihinde ve kentin belleğinde asla yeri olmayan bu yanlıştan artık dönülmesini istiyoruz… Önceki yönetimin Ada ve Göl Gazinolarına ‘restorasyon’ adı altında nasıl müdahale ettiği hala belleklerimizde. Gazinoların taşıdığı ‘modern miras’ değerlerini göz ardı etmeden, onları halkın kullanımına açık sosyalleşme alanları olarak planlanan bağlamlarından kopartılmamasını, parkta birilerinin projelerini yaşama geçirmek için müze planlanması anlayışına son verilmesini istiyoruz…” diye aktarıldı.
Açıklamanın devamında ise şu sözlere yer verildi: “Kültürpark’ın ‘Kent Parkı’ kimliğini yadsınmasın, yeşil doku artırılsın, 7 bin bitkiye sahip çıkılıp, ağaç sayısı artırılsın istiyoruz… Kaldırılan Lunapark ve kaldırılacak olan hangarlardan kazanılan, kazanılacak alanların Arberetum, canlı ağaç müzesi olarak değerlendirilmesini istiyoruz… Kültürpark’ın misyonunu esas alıp; alandaki kültürel, sanatsal faaliyetlerin katılımcı bir şekilde planlanması ve yaşama geçirilmesini istiyoruz… Kültürpark’ın esas olarak ‘eğlence faaliyetleri mekânı’ olmadığının kabul edilmesini istiyoruz... Hem dinlenme, hem spor hem de sosyalleşmek için parka gelenlerin yararlanabileceği tuvalet, içme suyu, duş, kullanım ve temizlik suyu gibi ihtiyaçların sağlıklı koşullarda temin edilmesini istiyoruz… Kültürpark’ta yıllardır eksikliği yaşanan yeme, içme (çay bahçesi, restoran), kitap, gazete satış hizmetlerinin İzmir Sanat, Göl ve Ada Gazinoları ile birlikte hareketli büfelerle çözülsün, semaverde çay içme, sebil içme suyu geleneğini yaşatılsın istiyoruz… Fuarlar için yıllar önce Gaziemir’de yeni bir alan belirlenmesine rağmen, Kültürpark'ta fuar, festival, yarışma vb’i başlıklar altında parkın taşıma kapasitesini aşan, ekolojisini zorlayan, sermayenin çıkarlarını kollayan faaliyetler desteklenmesin istiyoruz... Parkımız belediye, akademik meslek odaları, Kültürpark Platformu gibi ilgili aktörlerle kurulacak, eşit oy hakkına sahip bir Meclis aracılığı ile yönetilsin istiyoruz…”
Kaynak : MERVE AĞRIÇ