- İzmir
- 23.12.2025 12:22
Menemen’de Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü başladı
Cumhuriyet’in laik yapısına yönelik saldırılarda yaşamını yitiren Asteğmen Kubilay ile bekçiler Hasan ve Şevki, Menemen’de düzenlenen Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü ile anılıyor.
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
BERKAY ERDEN / Menemen’de 23 Aralık 1930’da gerçekleşen ve Cumhuriyet’in laik yapısına yönelik saldırılardan biri olarak tarihe geçen olaylarda şehit olan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile bekçiler Hasan ve Şevki için Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından düzenlenen Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü başladı.

Menemen İZBAN İstasyonu önünden başlayan yürüyüş, yaklaşık 1 kilometre sonra Yıldıztepe’de bulunan Kubilay Anıtı’nda sona erecekken, yürüyüşe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt’un yanı sıra partililer, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Çelenk töreni ile başlayan anma töreninde CHP, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) çelenkleri anıta bırakılırken, yapılan konuşmalarda gericiliğe karşı gençliğin önemine vurgu yapıldı.
GÜÇ: MENEMEN’DE LAİKLİK HEDEF ALINDI
Menemen’de yaşanan olaylarda sadece kişilerin değil ideolojinin hedef alındığını belirten CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, “23 Aralık, bu topraklarda sıradan bir takvim yaprağı değildir. 23 Aralık, laikliğin hedef alındığı; aklın ve bilimin susturulmak istendiği; Cumhuriyet’in genç bir subayı üzerinden Cumhuriyet’in kendisine gözdağı verildiği gündür. Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay yalnızca bir asker değildir. O, Cumhuriyet’in vicdanıdır, onurudur, karakteridir. Menemen’de hedef alınan yalnızca bir kişi değildir. Hukuk hedef alınmıştır. Laiklik hedef alınmıştır. Çağdaşlık, halk egemenliği ve Cumhuriyet değerleri hedef alınmıştır. 29 Ekim 1923’te ilan edilen ve milletimizin kararlılığıyla kurulan Cumhuriyet, işte bu nedenle hedefteydi. Çünkü Cumhuriyet yalnızca bir yönetim biçimi değildir. Cumhuriyet; halkın kendi kaderine sahip çıktığı, hukukun üstünlüğüne dayanan, demokratik ve çağdaş bir toplum düzenidir. Cumhuriyet tarihi boyunca karanlık odaklar en çok da bu düzene saldırmıştır. Kıymetli yurttaşlar, Cumhuriyet kendiliğinden ayakta kalan bir yapı değildir. Cumhuriyet, her koşulda savunulması gereken bir değerdir. 29 Ekim’de Cumhuriyet’i kurduk. 23 Aralık’ta ise şunu bir kez daha gördük: Cumhuriyet ancak cesaretle ve sorumlulukla yaşar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözü yalnızca bir ifade değildir. Bu ülkenin kuruluş felsefesidir. Menemen’de hedef alınan tam olarak da bu anlayıştır. Atatürk’ün kurtuluş ve kuruluş Cumhuriyeti; aklın, bilimin ve laikliğin yükseldiği bir düzendir. Bu nedenle Kubilay yalnızca bir isim değildir. Kubilay bir uyarıdır. Bir tarih dersidir” diye konuştu.

İZMİR’İN ÖZEL YERİ VAR
İzmir’in Cumhuriyet tarihinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Güç, “Cumhuriyetimizin kurtuluş ve kuruluş tarihine baktığımızda İzmir’in çok özel bir yeri vardır. 9 Eylül’de kurtuluşun, 29 Ekim’de kuruluşun, 23 Aralık’ta ise Cumhuriyet’e sahip çıkma iradesinin simgesidir bu topraklar. İzmir, özgürlüğün, milli iradenin ve Cumhuriyet değerlerinin kentidir. Cumhuriyet yalnızca siyasi bir rejim değildir. Cumhuriyet ekonomik bağımsızlıktır, üretimdir, alın teridir. Bağımsızlık yalnızca bayrak değil, ekmektir, onurlu yaşamdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler Cumhuriyet’i yalnızca bir miras olarak değil, yaşayan bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” sözü bizlere ağır ama onurlu bir görev yüklemektedir. Biz bu görevi ayrıştırarak değil birleştirerek, korkutarak değil umut vererek, halktan koparak değil halkla birlikte yürüyerek yerine getiriyoruz. Kıymetli yurttaşlar, Cumhuriyet bir emanettir. Ve emanet, ancak onu cesaretle taşıyanların omuzlarında yaşar. Bugün Kubilay’ı anarken bir kez daha söylüyoruz: Bu topraklarda karanlığa teslim olmayacağız. Laiklikten, akıldan, özgürlükten bir adım geri atmayacağız. Çünkü biz biliyoruz ki Cumhuriyet yaşayacak. Çünkü biz buradayız. Bu duygu ve sorumlulukla başta Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay olmak üzere Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Cumhuriyet uğruna can veren tüm kahramanlarımızı saygı, minnet ve kararlılıkla anıyorum” dedi.
YILDIRIM: GERİCİLİK KAZANMAYACAK
Cumhuriyetin ilanından bu yana gerici saldırılara uğradığını dile getiren ADD Eş Güdüm Başkanı Ufuk Yıldırım, “Menemen yalnız değildir. Hedef alınan yalnızca bir kasaba değil; laik Cumhuriyet’tir, aydınlanma devrimleridir, ulus devlettir. Ellerinde yeşil bayraklar, dillerinde “din elden gidiyor” sloganları vardır. Bugün o bayrakların rengi, sloganların biçimi değişmiş olabilir; ancak zihniyet aynıdır. Hedef hâlâ laik Cumhuriyet’tir. Atatürkçülüğe düşman olanlar vardır. Ulus devlete karşı olanlar vardır. Suriye’nin izinden yürümek isteyenler vardır. Bu ülke, Cumhuriyet’in ilanından bugüne kadar karşı devrim girişimleriyle sürekli saldırıya uğramıştır. Bugün de laik Cumhuriyetimiz ve ulus devlet yapımız açıkça saldırı altındadır. Buradan açıkça haykırıyorum: Laikliği sulandıranlar, tarikatları meşrulaştıranlar, Cumhuriyet devrimlerini ‘tarihin parantezi’ olarak küçümseyenlerle Menemen’de Kubilay’ı katleden zihniyet arasında hiçbir fark yoktur. Hepsi aynıdır. Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’u, kurucularımızdan Genel Başkan Yardımcımız Ahmet Taner Kışlalı’yı ve nicelerini bu karanlık zihniyetlere karşı mücadelede şehit vermiş bir derneğin üyeleri olarak buradan sesleniyoruz: Gericiliğe, teslimiyete ve ihanete geçit yok. Herkes bilsin: Bu topraklarda gericilik kazanamayacak. Bu topraklarda emperyalizmin maşaları kazanamayacak. Bu topraklarda biz kazanacağız. Kubilay’ın arkasında Türk ulusunun iradesi vardır. Bugün o irade biziz. 1934 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin kampanyasıyla yapılan bu anıtın önünde, Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın huzurunda söz veriyoruz: Bu ülkeyi yobazlara teslim etmeyeceğiz. Bu Cumhuriyet’i sahipsiz bırakmayacağız” şeklinde konuştu.

AYDIN: GENÇLİĞİN GÜCÜNDEN KORKUYORLAR
Gençliğin tarih boyunca karanlığa karşı direniş gösterdiğini belirten CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, “Tam 95 yıl önce, gericiliğin karanlığından çıkan kurşunlarla şehit edilen Mustafa Fehmi Kubilay, bekçiler Hasan ve Şevki; Cumhuriyet’in laik, devrimci karakterinin, aydınlanma mücadelesinin ve halkçı iradesinin onurlu simgeleri olarak tarihteki yerlerini almışlardır. Onlar yalnızca birer isim değil; bir mücadelenin, bir duruşun ve bir geleceğin temsilcileridir. Bu topraklar bağımsızlık uğruna verilen büyük ve onurlu mücadelelere tanıklık etmiştir. Vatanımız, işgallere karşı canı pahasına direnenleri de görmüştür; çıkarı uğruna bağımsızlıktan vazgeçip arkasına bakmadan kaçanları da. Ancak tarih bize, özellikle biz gençlere şunu öğretmiştir: Cumhuriyet’in yolunu açanlar, karanlığa teslim olmayanlar olmuştur. Korkuya boyun eğmeyenler, aklı ve bilimi rehber edinenler olmuştur. Bizler Cumhuriyet’imize sahip çıkan gençler olarak her zaman karanlık zihniyetlerin tam karşısındayız. Asteğmen Kubilay’ın taşıdığı sorumluluk bugün bizlerde yaşıyor. Hukuksuzluğa karşı duran, halkın iradesine sahip çıkan bizler hâlâ buradayız. İşte tam da bu yüzden hedef alınıyoruz. Gençler hedef alınıyor. Çünkü gençliğin gücünden korkuyorlar, cesaretinden korkuyorlar. Çünkü milletin iradesini yok saymak, değişimin sesini kısmak istiyorlar. Bu nedenle bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu, belediye başkanlarımızı ve yol arkadaşlarımızı aylarca, hukuksuz ve umutsuz biçimde tutsak etmeye çalışıyorlar. Ancak bilmedikleri bir şey var: Umudu yarınlara inanan bir halkın umudunu tutsak edemezler. Fikirleri hapsedemezler. Cesareti asla yok edemezler. Bizler her koşulda hukuku savunmaya devam edeceğiz. Er ya da geç bu zulüm bitecek. Ve bu zulmü sona erdirecek olan yine biz gençler olacağız. Geri adım atmak yok. Asla vazgeçmeyeceğiz. Cesaretle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz Cumhuriyet’imizi; savaş meydanlarında cefakâr milletimizle, inancıyla direnen vatan evlatlarıyla, cesur subaylarımızla birlikte kurduk. Cumhuriyet’i yaşatacak güç bizdedir. Cumhuriyet’i koruyacak olan bu ülkenin onurlu yurttaşları ve mücadeleci gençliğidir. Biz buradayız. Susmayacağız. Bizi asla susturamayacaklar. Ata’dan bize kalan bu Cumhuriyet’i geleceğe taşımak için mücadele etmeye hep birlikte devam edeceğiz. Bu ülkenin onurlu gençleri olarak karanlığa asla teslim olmayacağız, baskılara boyun eğmeyeceğiz, Cumhuriyet’i savunmaktan bir an olsun geri durmayacağız” diye konuştu.
MERCAN: BİNLERCE KUBİLAY TARİKAT YURTLARINA MAHKUM EDİLİYOR
Günümüz gençliğinin içinde bulunduğu zor durumlardan bahseden ADD Gençlik Kolları Genel Başkanı Nihat Arda Mercan, “Aradan 95 yıl geçmesine rağmen bu ülkenin gençleri ne yazık ki hâlâ katledilmeye devam ediyor. Hainler ise 95 yıl öncesinde kalmış o karanlıktan beslenmeye devam ediyor. Kubilay’ın kanıyla sulanan Cumhuriyet devrimlerinin yıkılmak istendiği, Cumhuriyet devrimcilerinin susturulmaya çalışıldığı bu topraklardan bir kez daha söylüyorum: Bugün binlerce genç, geleceğini yurt dışında aramak zorunda bırakılarak, hayalleri ve umutları çalınarak adeta katlediliyor. Bugün binlerce öğretmen, işsizlikle katlediliyor. Bugün binlerce akademisyen, hukukçu, eğitim emekçisi; okullarda tarikatlarla imzalanan protokollerle laik eğitimden koparılarak katlediliyor. Bugün binlerce üniversite mezunu, herhangi bir istihdam planı olmaksızın diplomalı işsizler haline getirilerek yok sayılıyor. Bugün binlerce Kubilay, barınma ve beslenme sorunlarıyla karşı karşıya bırakılarak tarikat gruplarına mahkûm edilerek katlediliyor. Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Türkiye laiktir, laik kalacak. Türkiye laiktir, laik kalacak! Bugün bu ülkede haksızlık, hukuksuzluk, karanlık ve örgütlü cehalet sistematik bir şekilde dayatılıyor. Ancak unutulmamalıdır ki gençlik buradadır ve var olduğu sürece ne Cumhuriyet devrimleri yıkılır ne de devrimciler susturulur. Buna bugüne kadar hiç kimsenin gücü yetmedi, bundan sonra da yetmeyecektir” dedi.
GERİCİ KADAR ATATÜRKÇÜ YETİŞECEK
Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda daha fazla insanın yetişeceğini belirten Mercan, “Zor şartlardan geçtiğimiz bu günlerde herkes şunu iyi bilmelidir ki; ne kadar gerici yetiştirilmeye çalışılıyorsa, bir o kadar da Atatürkçü genç yetişecektir. Ne kadar karanlık dayatılıyorsa, bir o kadar da aydınlık büyüyecektir. Ne kadar baskı varsa, bir o kadar da direniş olacaktır. Bu topraklarda, boynunda idam fermanıyla Anadolu’yu karış karış örgütleyen, iradeye talip olan Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan yürüyen gençler asla bitmeyecektir. Mustafa Kemal’in askerleri, Anadolu’da yedi düvele meydan okuyarak verilen bağımsızlık mücadelesini ve gericiliğe karşı yakılan aydınlanma meşalesini kararlılıkla taşımaya devam etmektedir” diye konuştu.
Kaynak : HABER MERKEZİ