Minibüsçülerden zam talebi: 'İndi-bindi 45 TL olmalı'

Mazot fiyatlarının 48 liraya çıkması, artan sigorta ve bakım giderleri, nedeniyle iflasın eşiğine gelen İzmirli minibüsçüler 20 TL'lik ücretin sürdürülemez olduğunu vurgulayarak, indi-bindi ücretlerinin 45 TL'ye çıkarılması gerektiğini belirtti.


  • Oluşturulma Tarihi : 03.02.2025 09:05
  • Güncelleme Tarihi : 03.02.2025 07:32
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Minibüsçülerden zam talebi: 'İndi-bindi 45 TL olmalı'

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER - İzmir’de minibüsçüler, artan maliyetler, eskiyen araçlar ve belediye otobüsleriyle rekabet nedeniyle büyük bir ekonomik sıkıntı içinde. Yıllardır şehir içi ulaşımın bel kemiği olan minibüsçüler, şimdi ayakta kalma mücadelesi veriyor. Mazot fiyatlarının 48 liraya çıkması, sigorta ve kasko giderlerinin artması, araçların yenilenememesi gibi sorunlar, minibüsçüleri adeta çıkmaza sürüklüyor. Esnaf, mevcut 20 TL'lik indi-bindi ücretinin sürdürülebilir olmadığını belirterek, ücretlerin en az 45 TL olması gerektiğini ve devletin acilen destek sağlamasını talep ediyor. Esnaf, hem yolcuların mağdur olmaması hem de kendilerinin ayakta kalabilmesi için ücretlerin güncellenmesini ve devletin minibüsçüye destek vermesini talep ediyor.

minibüs

İNDİ - BİNDİ 45 TL OLMASI GEREKİYOR 

Eskiden bir yolcunun ücreti, bir litre mazotun fiyatına eşitken giderlerin gelirlerle eşit oranda artmadığı için artık bir bardak çay parasına yolcu taşımak zorunda kaldıklarını belirten dolmuşçu esnafı Sedat Gündoğdu, “Mazot fiyatları 48 liraya çıktı, ama biz hâlâ 20 liraya yolcu taşıyoruz. Bu durumda bir yolcu aldığımızda, neredeyse yarısını mazota veriyoruz. Geriye kalan para ise diğer giderleri karşılamaya yetmiyor. Mazot, sigorta, kasko, tamir giderleri her geçen gün artıyor. Dolmuşun kazancı kendi masrafını bile karşılamıyor. Belediye otobüsleri zam alamadığı için biz de zam yapamıyoruz. Şu anda gerçek ekonomik etkileri göz önüne alırsak araçların giderileni ve biraz da minibüsçüye para kalması için indi bindi ücretlerinin 45 TL olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

minibüsçü

DOLMUŞLARIMIZ HEP ESKİ MODEL

Araçlarının eskimesi nedeniyle de büyük sıkıntı yaşadıklarını söyleyen, “Eskiden her 3 yılda bir sıfır araç alırdık. Şimdi sıfır araç fiyatları 3-4 milyon liraya çıktı. Devletin ÖTV’siz, vergisiz sıfır araç desteği vermesi gerekiyor. Araçlarımız 14-15 yıllık ve masraflarının altından kalkamıyoruz. Müşteri de eski dolmuşa binmek istemiyor. Son model dolmuş almaya kalksak 3-4 milyon liradan başlıyor. Bizim o parayı verebilecek ne gücümüz var ne de imkânımız. Devletin bu duruma el atması lazım” dedi.

minibüs

HERKESE SERBEST BİZE YASAK

Özellikle sabah saatlerinde ayakta yolcu almanın yasak olması nedeniyle hem kendilerinin hem de vatandaşların mağdur olduğunu ifade eden Gündoğdu, “Ayakta bir tane yolcu alıyoruz, sivil polisler saklanıp hemen bize ceza yazıyor. Biz sabah saat 7 ile 9 arasında fazla yolcu alabilmek için belirli bir esneklik istiyoruz. 5-6 kişi ayakta yolcu alabilmemiz serbest olsun. Çünkü insanlar da mağdur oluyor. İşe yetişmesi gerekiyor ama oturacak yer olmadığı için biz alamıyoruz, o yolcu da işine gücüne geç kalıyor. Belediye otobüsüne, İZBAN’a, metroya, vapura serbest, dolmuşçuya yasak. Bir kişi için ceza yazıyorlar. Bu adaletsizliğin bir an önce çözülmesi gerekiyor” diye konuştu.

minibüs

MALİYETLER ARTTI, GELİR ARTMADI

Uğur Fırat, 2019 yılında 3 lira olan yolcu ücretinin enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle 43 lira olması gerektiğini ancak 20 liraya yolcu taşıdıklarını ifade eden diğer bir dolmuşçu esnafı Uğur Fırat, “2019 yılında yolcu ücretimiz 3 liraydı. Enflasyon ve maliyet artışlarını hesaba kattığımızda bu ücretin bugün 43 lira olması gerekiyor. Ancak biz yolcuyu 20 liraya taşıyoruz. Yakıt, sigorta, kasko, tamir masrafları ve şoförün sigortasını karşılamaya çalışırken, yüzde 20 zarar ediyoruz. 32 yıldır bu işi yapıyorum, ama ilk defa 2012 model bir araçla çalışıyorum. Eskiden her üç yılda bir sıfır araç alabiliyordum, şimdi ise bu mümkün değil. Bugün sıfır bir minibüsün fiyatı 3 milyon lira. Bu aracı alıp hattımıza koyacağız, vatandaşın verdiği 20 lirayla maliyeti çıkarıp kazanç sağlamaya çalışacağız ama bu imkânsız. İzmir genelinde minibüsçü esnafı bitik durumda, harap haldeyiz. Eski araçlarımız sürekli sanayide, ama tamir masraflarını bile karşılayamaz hale geldik” diye belirtti.

minibüs

BELEDİYE İLE REKABET EDEMEYİZ

Minibüsçü esnafının belediye ile rekabet etmesinin mümkün olmadığını belirterek minibüs ücretlerine ESHOT’tan önce zam yapılması gerektiğini söyleyen Fırat, “Biz ailecek minibüsçüyüz. Adana’da, Diyarbakır’da, Bursa’da minibüsçülük yapan akrabalarımız var. İzmir hariç hiçbir şehirde önce belediye zam alır, sonra minibüsçü zam alır diye bir uygulama yoktur. Önce minibüsçü zam alır, ardından belediye fiyatları belirler. Ama burada tam tersi yapılıyor. Minibüsçü esnafını belediye ile yarıştırmak mümkün değil. Belediyenin sırtında yük yok, siyasetçilerin zarar etmesi umurunda değil. Yarın ‘10 liraya taşıyorum’ derse, maliyet hesabı yapmadan vatandaşa şirin gözükmek için bunu yapar. Ama biz ne yapacağız? Mecburen aynı ücrete taşıyacağız ve zarar edeceğiz. 10 liraya yolcu taşırsam akşam benzin istasyonuna yanaşıp mazotumu bile dolduramam, bırakın eve ekmek götürmeyi. Belediye ile rekabet etmemiz imkânsız, ama bizi de mağdur etmesinler. Seçim zamanı oy istemeye geldiklerinde esnafın kapısını çalıyorlar, seçim bitince ise unutuluyoruz. Minibüsçü esnafı büyük mağduriyet yaşıyor ve artık bu sorunun çözülmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

minibüs

İSTANBUL’DAKİ ZAM ORANI YETERSİZ KALIR

Dolmuş ücretlerine devletin memuruna ve çalışanına yaptığı zam oranında bir zam yapılması gerektiğini vurgulayan İzmir Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Kayışdikici, “İstanbul’da belediye otobüs ücretleri 20 liradan 27 liraya yükseldi. İzmir’de de önümüzdeki günlerde bir zam yapılması bekleniyor. Şu anda İzmir’de de indi bindi ücretleri 20 lira. Mevcut koşullarda bu ücretin İstanbul gibi 27 liraya çıkması bizim için düşük kalacaktır. Yapılan hesaplamalara göre minibüslerde indi-bindi ücretinin 43,80 lira olması gerekiyor, fakat vatandaş bunu yanlış anlıyor. Bizim talebimiz; her yıl enflasyon oranında, memura ve işçiye yapılan zam oranında fiyat güncellemesi yapalım. Minibüsçü esnafı olarak başka bir beklentimiz yok. İzmir’de ulaşım konusunda daha iyi adımlar atılmasını umut ediyoruz. Biz kimseyi mağdur etmek istemiyoruz, tek isteğimiz minibüsçü esnafının geçimini sağlayabileceği bir kazanç elde etmesi. Araçlarımızı yenileyebilmek, işimizi sürdürebilmek için adil bir fiyat politikası talep ediyoruz" açıklamalarında bulundu.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ