İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı meclislerinde bütçe maratonu Büyükşehir’in 2024 Mali Yılı Performans Programı’nın görüşmeleriyle başladı. Oturumda muhalefetten altyapı, trafik ve kentsel dönüşüm üzerinden sert eleştiriler gelirken Başlan Soyer tüm eleştirilere tek tek yanıt verdi. Soyer ayrıca adaylığı konusunda yapılan eleştirilere de “Biz kimsenin iki dudağı arasında olmak istemeyiz. Demokrasi böyle bir şey. Bizim şu kadarcık kaygımız yok” sözleriyle yanıt verdi
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı 6. Bileşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda, Büyükşehir’in 2024 Mali Yılı Performans Programı’nın görüşüldüğü oturumda CHP grubu, ekonomik kriz üzerinden merkezi iktidarın para politikalarını eleştirirken kurumun ekonomik olarak zor durumda olduğunun altı çizildi.
CHP grubu adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, altyapı çalışmaları, sosyal yardım ve kentsel dönüşüm konularına ağırlık verildiğini söyledi.
Büyükşehir’in 2024 yılı için öngörülen 43 milyar 560 milyon liralık bütçesi, Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘evet’ oylarıyla kabul edildi.
Muhalefet bütçe görüşmelerinde eleştiri oklarını altyapı, kentsel dönüşüm ve trafik sorunlarına yönlendirirken Sayıştay raporunda yer alan bulgular üzerinden bütçe kullanımı ve ‘hizmetsizlik’ çıkışı geldi.
Öte yandan; yapılanları kalem kalem aktarırken eleştirilere de kalem kalem yanıt veren Soyer, adaylığı konusunda yapılan çıkışa da ‘Hodri meydan’ çıkışı yaptı.
KRİZLERİ BİRLİKTE AŞTIK
Meclis üyelerine yönelik birleştirici söylemlerle sözlerine başlayan Soyer, “2019 yılında seçim beyannamemde yer alan 16 ana başlık altındaki 165 projeyi işte böyle bir ruh ve kararlılıkla uyguladık. Bugün, bu başlıklar altında vaat ettiğimiz 165 projeyi yüzde 87 oranında tamamladık. Dahası, İzmir’in gelişen ihtiyaçları, deprem ve pandemi gibi nedenlerle 165 proje arasında yer almayan 15 proje daha başlattık ve tamamladık. Bu dönemde şehrimizde ve dünyada eşi benzeri görülmemiş̧ birçok krizi, felaketi yaşadık. Deprem, yangın ve sel gibi felaketlerin yanı sıra, pandemi gibi küresel krizlerin etkileri ile yüzleştik. Yaşadığımız felaketler karşısında iki şeyi hiçbir zaman kaybetmedik. Beraberliğimiz ve umudumuz. İzmir’de felaketleri, krizleri birlikte aştık. Bunun en güzel örneklerinden birini 30 Ekim Depremi’nde gösterdik. Depremin dördüncü̈ dakikasında arama kurtarma ekiplerimiz depremzedeleri kurtarmak için çalışmalara başlamıştı. Bu mecliste yer alan tüm siyasi partilerimizin temsilcileri istisnasız o gün o akşam oradaydık. İzmir ruhuyla ortaya koyduğumuz bu duruş̧ sayesinde pek çok uluslararası başarıya imza attık. 2022 Avrupa Ödülü İzmir’e verildi. İzmir dünyadaki kentsel değişimin öncülerinden biri oldu. İnsanın doğayla uyum içinde yasadığı döngüsel şehirciliğin temellerini attık. Tüm bunların sonucu olarak Ekim 2023’te 46 ülkeden 130 bin yerel yönetimin temsil edildiği Avrupa Konseyi Bölgeler Meclisi’ne Başkan olarak seçildim. Bu görevi, bizlere 100 yıllık kesintisiz barış miras bırakan Mustafa Kemal’in emanetini daha ileriye taşıyacağıma söz vererek üstlendim” dedi.
İZMİR’DEN 40 ALIP 1 VEREN ANLAYIŞIN KARŞISINDA DİMDİK DURDUK
Yapılan yatırımlarla konuşmasına devam eden Soyer, gelirler ve harcamalara ilişkin raporu paylaşarak “Ülkemizde her geçen gün katlanarak artan ekonomik krize rağmen bugüne kadar hiç̧ yapılmamış̧ ölçekte altyapı hamleleri başlattık. Yaşayan Körfez Seferberliği ile İzmir Körfezi’nde koku sorununun ve kirliliğin sonunu getirdik. İzmir Takımı’nda kuraklığa ve yoksulluğa savaş̧ açtık. Şehrimizin bereketine, üreticimizin alın terine, gençlerimizin umutlarına sahip çıktık.2019 başından 2023 Eylül ayına kadar İzmir’de toplanan vergilerden maliye payı ve iller bankası payı olarak Belediyemize toplam 44.7 milyar lira gönderilmiştir. Bu dönemde belediyemiz 27.1 milyar lira yatırım harcaması yapmıştır. 12 milyar ulaşım sisteminin işletilmesine yönelik ESHOT başta olmak üzere tüm işletmeci ulaşım şirketlerine ve İZTAŞIT’a destek sağlanmıştır. Bu dönemde personel gider ödemelerimiz 15.2 milyardır. Sadece bu üç kalemin toplamı 54.3 milyardır. Bunun dışındaki tüm gelirlerimizi kendi yarattığımız kaynaklar ile sağlıyoruz. AAA, yani en yüksek kategorideki kredi notumuzla hayallerimizi gerçekleştirmek için gerekli fonları İzmir’e getirdik. Ekonomik zorluklara rağmen, uluslararası ölçekte sahip olduğumuz başarılar ve elde ettiğimiz itibar sayesinde İzmir’e görev süremizde bir Milyar Euro çok düşük faizli ve uzun vadeli yatırım finansmanı kazandırdık. Bu sayede 2019 yılından bu yana İzmir’de 2.1 milyar Euro, yani bugünün rayiciyle 66 milyar liralık yatırım yaptık. İzmir’den 40 alıp 1 veren anlayışın karşısında dimdik durduk. Milyarlarca liralık dev projeleri Belediyemizin kendi imkanlarıyla tamamladık” diye konuştu.
GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ
Hayata geçirilen bazı projelere değinen Soyer, “Güneş balçıkla sıvanmaz. Koşullar ne kadar zor olursa olsun mazeret değil icraat ürettik. 7 gün 24 saat hizmet ilkesiyle çalıştım, çalıştık. Bu süreçte 2019 yılında İzmir için vaat ettiğimiz 165 projeden yedisini tamamlayamadık. Bunlardan bir tanesi Elektrik Fabrikası. Bu projeyi neden yapamadığımızı herkes biliyor. Diğer bazı projelerin gerçekleşememe nedenleri de buna benziyor. Yılmadık. Ya bir yol bulduk ya da bir yol açtık. İzmir’e yeni hizmetler kazandırdık. Şaşal Su Fabrikası, Bayındır Süt İsleme Fabrikası, İzDönüşüm Fabrikası ve Ödemiş Et Entegre Tesisi olmak üzere şehrimize dört Cumhuriyet kalesi kazandırdık” ifadelerini kullandı.
BİR KERE DAHA BAŞKAN SEÇİLİRSEM…
Büyükşehir Belediye Başkanlığında ikinci dönemi olması durumda yeni stratejisini açıklayan Soyer, “Şayet bir kere daha İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirsem İzmir’de uygulamak istediğim yeni programın omurgasını ilk defa sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben, Seferihisar'daki 10 yıllık, İzmir Büyükşehir’deki 5 yıllık ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere uluslararası kuruluşlardaki tecrübelerim doğrultusunda İzmir’i Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak bir uyum şehri olarak tahayyül ediyorum. Bu vizyonumuz bir ayağıyla kendi aramızdaki uyuma yaslanıyor. Diğer yanıyla tüm fiziki ve beşeri sermayemizin temel kaynağı olan doğaya uzanıyor. Daima yenilenen, dönüşen, yani değişimle uyumlu bir İzmir çalışıyoruz. Böyle bir şehre kavuşmanın yeni dönem seçim beyannamemi de oluşturan yedi ana başlığı var: Güvenli Yaşam, Refahın Büyümesi ve Adil Dağılımı, Yerel Demokrasi, Sosyal Gelişme, Doğayla Uyum, Geçmişten Öğrenmek, Geleceğin İnşası... Yani bu şehirde her şeyden önce vatandaşlarımızın can güvenliği olmalı. Bu, 50yılı aşkın süredir ihmal edilmiş altyapı yatırımlarımızın, kentsel dönüşüm hamlemizin ve devasa ulaşım projelerimizin devam etmesi anlamına geliyor. Bununla beraber her bir İzmirlinin refahını büyütmek ve bu şehrin ekonomik gücünün adil dağılımını sağlamak zorundayız. Burada ülkemizin en temel sorunu olan gelir adaletsizliğini çözmek için bir yerel yönetim olarak yapmamız gerekenleri kastediyorum. Bu şehrin ortak akıl ve vicdanla karar alma mekanizmalarını beş yıldır ilmek ilmek işledik. Tüm bunları yeni dönemde de artırarak güçlendireceğiz” dedi.
ANLATTIKLARIM HAM HAYAL DEĞİL
Görevdeki süresinde yaptıklarının ikinci döneminde yapacaklarının ispatı olduğunu belirten Soyer, şunları söyledi; “Bir sonraki hedefimiz insana yatırım. İzmir’i kent ölçeğinde geliştirmekle yetinemeyiz. En arkada olanı en ileriye, en dezavantajlı olanı en yukarıya ve dört başı mamur olanları da çok daha iyi noktalara taşımak zorundayız. Bu da ancak sosyal gelişmeye, yani eğitime, sanata, yardımlaşmaya, spora ve elbette çocuklara, gençlere yönelik icraatlarla mümkün olabilir. Yeni dönemde bu çalışmalarımızı daha da öne çıkararak İzmir’in sosyal gelişmesini teminat altına alacağız. Bir diğer hedefimiz ise bizi çağımızın en temel zorunluluğu olan doğayla uyuma taşıyor. İzmirlilere daha çok beton veya kirli bir körfez değil, parklarıyla, yollarıyla ve tüm kamusal alanlarıyla nefes alıp veren bir şehir lazım. Bu konuda İzmir’de görülmemiş yatırımlar yaptık. Çalışmalarımızla dünyaya örnek olmaya devam edeceğiz. Bizim rehberimiz, yalnızca bugünün sığ menfaat ilişkileri olamaz. Bugün dediğimiz şeyin bir kolu geçmişe diğer kolu ise geleceğe uzanıyor. Bu nedenle geçmişimizden ilham almaya ve toplumun tüm kılcallarıyla birlikte geleceği inşa etmeye devam edeceğiz. Bir yandan somut ve soyut kültür mirasımızı korurken öte yandan en yeni teknolojileri İzmir’e kazandıracağız. Bunların hiç biri ham bir hayal değil. Hazırladığımız kitapçık bu yedi hedefe doğru giden yolculuğumuzun sayısız ispatı ve müjdesiyle doludur. Halkımız takdir eder ve yeniden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirsem İzmir için başlattığımız kısa, orta ve uzun hizmet seferberliğini canla başla sürdürmeye devam edeceğim.”
YOLSUZLUK BULUNMADI
Sayıştay raporu ve trafik konusundaki eleştirilere rakamlarla yanıt veren Soyer, “Sayıştay meselesi… Yüz binlerce işlem yapmış İzBB’deki o gösterilen maddeler usul hataları. Bir zimmet ya da suç söz konusu değil. Uyarılar var ama yolsuzluk ya da şaibe söz konusu değil. O soruların her birinin cevabı var. Yol ve asfalt eleştirileri… 5,3 milyon ton asfalt yaptık 2019-2023 arasında. Neden 12 milyon değil? Çünkü beton 9, akaryakıt 6 kat artmış. İl genelinde toplam 106 kilometre yol açıldı. 111 kavşağın 103’ü tamamlandı. Buca-Bornova tünelinin yarısından fazlası bitti. Viyadükler bitti. 2024 yılında İzmir trafiğine nefes aldıracak yol ve viyadüklerin açılışını yapacağız. Otopark konusu… Otopark için toplamda 203 milyon lira harcanmış biz otopark fonuyla ilgi hesabımızı şeffaf bir şekilde verebiliyoruz. Deprem fonuyla ilgili de aynı şekilde şeffaf açıklama bekliyoruz” dedi.
İZMİR 3 YILINI KAYBETTİ
Çöp konusunda gelen eleştirilere de Menderes’te açılmak istenen ancak kurum görüşü engeline takılan tesisi hatırlatan Soyer, “Harmandalı’nda şu anda yargı kararına aykırı bir şey yapılmıyor. Menderes’te 3 yıldır çalışıyor. Bütün kurumlardan olumlu görüş alınmıştı. Ama İl Tarım Müdürlüğü’nün görüş değiştirmesiyle proje askıda kaldı. Biz 7 ayrı alternatif noktasını çalışıyoruz. Ama bir ÇED raporu ve izinler 3 yılı alıyor. İl Tarım Müdürlüğü’nün görüşü nedeniyle İzmir 3 yılını kaybetti” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK BİR MODELİN TEMELİNİ ATTIK
Kentin kangren haline gelen sorunlarının çözümü için atılan adımlardan bazılarını da hatırlatan Soyer, Güvenli yaşam çalışmalarımıza yerin altından başladık. Gördük ki, İzmir için kurulan kanalizasyon altyapısı geçmişte birleşik sistem olarak inşa edilmiş. Yağmur ve kanalizasyon suları aynı hatlarda birleşerek Çiğli Arıtma Tesisi’ne akıyor. Körfezin koku sorununun temel sebeplerinden biri olan bütünleşik sistem hattını ayırarak dört yılda Körfez’e acılan yaklaşık 300 kilometrelik yağmur suyu hattını tamamladık. Bu sayede İzmir’in yağmur suyu ile kanalizasyon hatlarını birbirinden tümüyle ayırıyoruz. Tüm atık sular arıtma tesislerimize, yağmur suları ise hiç kirlenmeden doğrudan Körfez’e akıyor. İzmir tarihi boyunca yapılan yağmur suyu hattının yüzde 50'sini yalnızca 4 yılda yaptık. Güvenli yaşam vizyonumuzun taşıyıcı kolonlarından biri de kentsel dönüşüm. 30 Ekim İzmir Depremi’nin ardından gördük ki olası bir depremde doğacak zararları en aza indirmenin yolu bütün paydaşların dahil olduğu ve bilimsel ilkelere dayanan bir kentsel dönüşüm anlayışından geçiyor. Başlattığımız kentsel dönüşüm seferberliği ile depreme dirençli ve güvenli bir yapı stokunu odağımıza aldık. İzmir’in 30 ilçesine yayılan bu hareketle şehrimizdeki binlerce yapının deprem karnesini çıkarıyoruz.
İzmir’in tam 6 bölgesinde 8 etap halinde, 820 bin metrekarelik dev bir alanda şehrimizin depreme dayanıklı, yeni mahallelerini kuruyoruz. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de dönüşüm etaplar halinde, aynı anda başladı ve devam ediyor. Ayrıca Örnekköy’de yaşanan olayda kimse inşaatı zorla durdurmadı. Biz kendimiz tespit edilen hatanın ardından inşaatı durdurduk. Diğer yandan 30 Ekim depreminde hasar gören, yıkılan, yıkılacak olan ya da riskli yapı kabul edilen binaların mevcut yapı yönetmeliklerine uygun olarak yeniden yapılması ve yurttaşların konut sahibi olması amacıyla Halk Konut projemizi geliştirdik. Bu sayede Türkiye’de ilk defa, bina ölçeğinde dönüşümü başlattık. Halk Konut Kooperatifleri modeliyle, belediyemiz garantörlüğünde vatandaşlarımızı kendi binalarının müteahhitti haline getirdik. Kooperatifçilik modelini bina ölçeğinde kentsel dönüşüme taşıdık. Türkiye’ye örnek olan bir kooperatifçilik modelinin temellerini attık” dedi.
KURAKLIK VE YOKSULLUKLA MÜCADELE
Tarımsal faaliyetlere de değinen Soyer, “‘Başka Bir Tarım Mümkün’ felsefesiyle yürüttüğümüz İzmir Tarımı programımızı İzmir’in refahını büyütmedeki en büyük kalemiz haline getirdik. İzmir Tarımı için ekolojiyi ve ekonomiyi aynı anda kucaklayan bir ana hedef tarif ettik: Kuraklık ve yoksullukla mücadele. Tarımsal planlama çalışmalarını gerçekleştirmek için Sasalı köyünde İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni (İZTAM) kurduk. Merkezimiz bünyesinde yürüttüğümüz çalışmalarla İzmir’de 5 bin 117 çobanımızın kapısını tek tek çaldık. Türkiye’nin ilk çoban haritasını ortaya koyduk. Çobanlarımızdan, küçük üreticilerimizden alım garantisiyle aldığımız sütleri Cumhuriyetimizin 100. yaşına armağan ettiğimiz Bayındır Süt Fabrikamızda işliyor, dünya pazarına sunuyoruz. Bu sayede milletimizin efendilerinin alın terine sahip çıktık. Ekonomik krizin ve yoksulluğun çığ gibi büyüdüğü bir dönemde topraklarımızın bereketini koruduk. Cumhuriyetimizin 100. yılına armağan ettiğimiz bir diğer Cumhuriyet kalesi de İzDönüşüm Tesisimiz. Tesisimizde İzmir’in atıklarını İzmir’in ekonomisine kazandırırken, sokak toplayıcısı emekçilerimizi de istihdam ediyoruz. İzDönüşüm’de sadece İzmir’in atıklarını değil, vatandaşlarımızın hayatlarını da dönüştürüyoruz” diye konuştu.
NARLIDERE METROSU’NU 7 ŞUBAT’TA AÇIYORUZ
Raylı sistem çalışmalarına dikkat çeken Soyer, “Raylı sistemler konusunda yaptığımız devrim niteliğindeki yatırımlar, İzmir’in refahını adil bir şekilde paylaşma irademizin temelidir. Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nu 7 Şubat 2024’te açıyoruz. Çiğli Tramvayı’nı da 14 Şubat’ta açıyoruz. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla yaptığı ve İzmir’in en büyük raylı sistem yatırımı olan Buca Metrosu’nun temelini attık ve çalışmalara ivedilikle başladık. İzmir’i demir ağlarla öreceğiz dedik, sözümüzü pandemi ve ekonomik krize rağmen adım adım hayata geçirdik” dedi.
BİZİM İZMİR’E BORCUMUZ HİÇBİR ZAMAN BİTMEYECEK
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın “İzmir’e borçlusunuz” sözlerine de yanıt veren Soyer, “Özgür Bey İzmir’e borçlusunuz dedi. Bizim İzmir’e borcumuz hiçbir zaman bitmeyecek. Peki hükümetin bu kente borcu yok mu? İzmir’de 2019-20023 tarihleri arasında 890,9 milyar vergi toplanmış. 44,7 milyar İzBB’ye aktarılmış. Yani yüzde 6. Toplanan vergilerden merkezi idarenin yaptığı yatırım 20,6 milyar. Yani yıllardır devam eden 40’a 1 oranı, 43’e 1 olarak devam etmiş. AK Partili arkadaşlar. Yönetim politikalarına sahip çıkmanızı anlıyorum. Ama aynı zamanda İzBB meclis üyesisiniz. Bu nedenle İzmir’in haklarına sahip çıkma konusunda da hırslı olmanızı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
BİZ KİMSENİN İKİ DUDAĞI ARASINDA OLMAK İSTEMEYİZ
Hızal’ın ‘adaylık ve anket’ konusunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sözlerini referans göstererek yaptığı eleştirilere de ‘demokrasi’ üzerinden yanıt veren Soyer, şunları söyledi; “Benim adaylık konusundaki kaygılarım konusunda söylenenler… CHP bir kurultay yaparak genel başkanını değiştirmiş bir siyasi partidir. Siyasi partilerde demokrasiden bahsedeceksek önce bunu hatırlamalıyız. Tabii ki partimiz anketler yapacak. Demokrasinin gereği bu. Biz kimsenin iki dudağı arasında olmak istemeyiz. Demokrasi böyle bir şey. Bizim şu kadarcık kaygımız yok. Anketler yapılsın. Biz bununla iftihar ediyoruz.”
BU MASAL DEĞİL, SOMUT BİR ŞEY
Çöp ve çukur eleştirilerine de ‘hukuk ve ekonomi’ üzerinden eleştirilerle yanıt veren Soyer, “Çukur, çöp, çamur belediyeciliği dendi. Çöp toplanır, çukur kapatılır, çamur kurutulur. Ama eğer ki hukukun üstünlüğünü, adaleti yok etmişseniz, ekonomiyi mahvetmişseniz onları neyle telafi edeceksiniz? Bataklığa sürüklendiğimizle ilgili bir şey söylendi. Dünyanın en ünlü Dünyanın en ünlü seyahat rehberi Lonely Planet İzmir’i 2024 yılında seyahat edilmesi gereken en iyi on şehir arasına dahil etti. Bu başarının nedenleri arasında şehrimizi üç ayrı dilde tanıtan Visit İzmir mobil uygulamamız ve İzmir’in dört bir yanında açtığımız turizm ofisleri yatıyor. İzmir’i bir dünya kenti yapacağız demiştik. Bu daha başlangıç. Bu şehri çok daha öteye götüreceğiz bu masal değil, somut bir şey” ifadelerini kullandı.
DAİMA DEMOKRASİ! DAİMA İZMİR!
Soyer, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Bugün sizlerin onayıyla yürürlüğe girecek olan bütçe tasarısı ve performans programı İzmir’i burada bahsettiğim ufka bir adım daha yaklaştıran bir geçiş planı olarak hazırlanmıştır. 2024 Gider Bütçe Tasarımız 45 milyar 100 bin lira olarak hazırlandı. Bugüne kadar yaptığımız gibi bu bütçe de bir yatırım bütçesi. İzmir’in hem altına hem de üstüne yatırımlarımızı yapmayı sürdüreceğiz. Bütçemizin yaklaşık 18.6 milyarını sermaye giderlerine, yani şehrimize ve geleceğimize yaptığımız yatırımlara ayırdık. Ülkemizde yaşanan ekonomik krize, para birimimizin değersizleşmesine rağmen İzmir’e kazandırdığımız yatırımların bütçemizin yüzde 41’i olmasından çok büyük gurur duyuyorum. Mazbatamı aldığım günden bu yana, 5 yıl boyunca İzmir’in bu egemenlik meclisinde çok değerli bir şeyi başardık. Farklılıklarımızla uyum içerisinde, ortak bir amaç doğrultusunda çalışabilmeyi. Beş yıldır aldığımız kararların yüzde 90’ından fazlası oy birliği ile alındı. Dün olduğu gibi, yarın da İzmir için aşkla çalısşacağız. Cumhuriyetimizin 100. Yaşında kurtuluşun ve kuruluşun şehri olan bu şehrin güzel insanlarıyla, Cumhuriyetimizi ve onun erdemlerini ikinci yüzyılına gururla taşıyacağız. Bu egemenlik meclisinin çatısı altında demokrasi yolundan asla sapmadan İzmir aşkıyla çalışan her birinizi saygıyla selamlıyor, her birinize içtenlikle teşekkür ediyorum. Biz Cumhuriyetiz. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmirliyiz. Bu ülke ve bu şehir için aşkla çarpan 4,5 milyon yüreğiz. İzmir biziz. Daima Cumhuriyet! Daima demokrasi! Daima İzmir!”
Bu haber de ilginizi çekebilir: Bütçe görüşmelerinde gerginlik