- İzmir
- 18.04.2025 23:58
Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü mezunu Büşra Turna Psikodinamik bir tedavi yöntemi olan 'Müzik Terapi Nedir?' başlıklı söyleşi düzenledi
Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü mezunu ve müzik terapisti Büşra Turna, "Müzik Terapi Nedir?" başlıklı bir söyleşi düzenledi. Turna, Belçika'da bulunan LUCA School of Arts'ta Müzik Terapi bölümünde yüksek lisans eğitimine devam ederken, aynı zamanda otizm ve davranış bozukluğu olan 17 yaşındaki bir gençle çalışıyordu.
Sunumunda, müzik terapi çeşitlerinden ve uygulama biçimlerinden bahseden Turna, bu terapinin psikodinamik bir tedavi yöntemi olduğunu vurgulayarak, "Benim de uyguladığım aktif müzik terapi, Avrupa'da en yaygın ve en etkili olan yöntemdir. Terapide yapılan doğaçlama; solo, düet veya grup halinde gerçekleştirilebilir. Terapi alan kişinin bir müzik geçmişi olmasına veya enstrüman çalmayı bilmesine gerek yoktur, herkes müzik terapisi alabilir. Bu terapinin amacı, davranış veya algı bozukluklarını tedavi etmektir. Müzik terapide kullanılan psikodinamik yaklaşımın hedefleri ise danışanın öz farkındalığını artırmak ve geçmişin şimdiki davranış üzerindeki etkisini anlamaktır. Psikodinamik yaklaşım, danışanın geçmişteki işlevsiz ilişkilerden kaynaklanan çözülmemiş çatışmaların ve semptomların incelenmesini sağlar. Seans sırasında danışan müziğe aktif katılım sağlar. Seans odasında bulunan müzik ve enstrümanlar, kişinin kendini ifade etmesine yardımcı olur. Seçilen enstrüman bile danışan hakkında ipuçları verebilir. Terapi süreci, her seansta danışanın tek başına veya terapistle birlikte bir enstrüman çalarak kendini ifade etmesiyle ilerler" şeklinde konuştu.
Müzik terapinin özellikle engelli bireyler üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Turna, "Araştırmalar, sözel olmayan terapi biçimlerinin engelli bireylerde daha etkili ve pozitif sonuçlar oluşturduğunu gösteriyor. Bazı engelli bireyler, sözel iletişimden kaçınma, utangaçlık ve içe kapanıklık gibi eğilimler gösterebilirler. Ancak ilişkisel düzeyde oldukça hassas bir algıya sahiptirler. Bu nedenle müzik terapi, onlar için iyi bir seçenektir. Bu konuda birçok makale ve vaka örneği bulunmaktadır. Müziğin kendi başına bir terapi olduğu sıklıkla ifade edilir, ancak bunu hobi olarak yapmakla müzik terapi almak arasında önemli farklar vardır. Müzik terapi, sadece engelliler için değil, şizofreni gibi psikotik bozukluklar, kişilik ve davranış bozuklukları, depresif bozukluklar yaşayanlar, demans hastaları, günlük yaşamda stres yaşayanlar ve Parkinson hastaları için de oldukça faydalı bir yöntemdir" şeklinde konuştu.
Çalıştığı otizmli danışanıyla gerçekleştirdiği terapi süreci hakkında konuşan Turna, şunları belirtti:
"Bu süreç oldukça uzun bir süreç; terapinin sonuçlarını görmek zaman alabiliyor. Danışanım müziğin kendisini oldukça rahatlattığını ifade etti. Ayrıca agresiflik gibi davranış bozuklukları da mevcuttu, ancak müzik terapisi sayesinde daha sakinleştiğini gözlemledik. İletişim konusunda zorluk yaşayan bireyler için müzik veya sanat terapisi, oldukça yerinde ve etkili bir yöntem olabiliyor."
Müzik terapisi, insanların fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla müziği ve müzik aktivitelerini kullanan bir uzmanlık dalıdır. Bu terapide ritim, melodi ve armoni gibi müzik unsurları tedavi amaçlı olarak kullanılır. Müzik, bireyleri sadece ruhsal açıdan değil, aynı zamanda akıl ve vücut sağlığı açısından da etkili bir şekilde tedavi edebilir.
Avrupa ülkeleri ve Amerika'da yaygın olarak uygulanan müzikle tedavi yöntemi, ülkemizde de birçok merkezde uygulanmaktadır. Nöroloji, kardiyoloji, onkoloji, psikiyatri gibi çeşitli klinik alanlarda ve özel ihtiyaçları olan bireylerin tedavisinde tamamlayıcı bir yaklaşım olarak kullanılabilir. Bu tedavi yöntemi yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da başarılı sonuçlar vermektedir.