- İzmir
- 26.11.2025 18:36
Özgener’den 'erken sanayisizleşme' uyarısı
Türkiye’nin üretim hızındaki yavaşlamanın kalıcı kapasite kayıplarına dönüşme riskine dikkat çeken Özgener, erken sanayisizleşme tehlikesinin büyüdüğünü ve ekonominin uzun vadeli katma değerini korumak için sanayinin güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı
- Oluşturulma Tarihi :
- Güncelleme Tarihi :
- Kaynak : HABER MERKEZİ
KEMAL ÖZKURT
İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) Kasım ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Selami Özpoyraz yönetiminde, Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Güncel ekonomik değerlendirmelerde bulunan Başkan Özgener, son verilerin Türkiye açısından kritik bir kavrama işaret ettiğini belirterek “Erken sanayisizleşme” uyarısında BULUNDU. Özgener, dezenflasyon sürecinde büyümenin yavaşlamasının beklenen bir sonuç olduğunu ancak asıl riskin üretimdeki yavaşlamanın kalıcı kapasite kayıplarına dönüşmesi olduğunu vurguladı. Sanayinin üretim ve istihdamdaki payının gelir seviyesi yükselmeden gerilemeye başlamasının Türkiye açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Özgener, “Türkiye’nin uzun yıllar sanayicilik kültürünün sağladığı katma değere ihtiyacı var. Üretimdeki geçici yavaşlama kalıcı zarara dönüşmemeli” diye konuştu.

ÜRETİMİN YAVAŞLAMASI KALICI ZARARA DÖNMEMELİ
Bu göstergelerin, ekonomide kritik bir kavramı gündeme getirdiğini söyleyen Özgner, "Bu kavram; Erken sanayisizleşme. Normalde ülkeler belirli bir gelir seviyesine ulaştıktan sonra hizmet sektörünün ağırlığı artar. Fakat erken sanayisizleşmede, ülke henüz yüksek gelir seviyesine gelmeden, rekabet gücünü ve verimlilik kazanımlarını edinmeden, sanayinin hem üretim hem istihdam payı düşmeye başlıyor. Dezenflasyon sürecinde büyümenin bir miktar yavaşlaması doğal bir sonuç olsa da ki zaten biz enflasyonun düşmesi için tüketimin azalmasını ve buna bağlı olarak da üretimin yavaşlamasını bekliyorduk burada kaçınılması gereken husus; üretimdeki yavaşlamanın kalıcı kapasite kayıplarına yol açmaması gerektiği. Türkiye’nin daha uzun yıllar sanayicilik kültürünün ve üretimin ekonomiye kazandıracağı katma değere ihtiyacı var" diye konuştu.
EN KRİTİK SORUN HÂLÂ ENFLASYON
Orta Vadeli Programın başlangıç hedeflerine karşın en kırılgan noktanın hâlâ enflasyon ve bunun yarattığı gelir adaletsizliği olduğunu söyleyen Özgener, “Bu bozulmanın reel sektör üzerindeki olumsuz etkilerini yaşamaya devam ediyoruz. İç talep zayıflıyor, haneler zorunlu harcama dışındaki tüketimlerini kısıyor, enflasyonun düşeceğine dair algı iyi yönetilemiyor. Nitelikli işgücünde maliyet baskısı artarken genç yeteneklerin yurtdışına yönelimi sürüyor. Bu tablo firmaların yatırım motivasyonunu azaltıyor. Verimlilik artışı sağlanamadığı için ücretler reel olarak yükselmiyor; bu da eşitsizliği büyütüyor ve kısır döngüyü kırmayı zorlaştırıyor. En büyük kaybı, işçilik maliyetlerindeki geri döndürülemez artış olarak görüyoruz. Tüm bunlar iş dünyası için bugün zorlu bir zemin oluşturdu. Enflasyonun bu seviyelerde kalması geleceğin büyümesini, sanayinin rekabet gücünü ve sosyal dokuyu olumsuz etkilemeye devam eder. Bu nedenle enflasyonda kararlı bir şekilde aşağı yönlü bir patika oluşturulması, programın en kritik noktası olmaya devam ediyor” diye konuştu.
YAPISAL KIRILMA RİSKİ VAR
Yaşanan ekonomik sıkıntıların yapısal bir kırılmaya yol açma ihtimalinin de dikkatle takip edilmesi gerektiğini ifade eden Özgener, "Özellikle tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon, makine-ekipman gibi emek yoğun sektörlerde ciddi rekabet kaybı oluşuyor. Sanayi üretimi ve PMI (Satınalma Yöneticileri Endeksi) verilerinin uzun süredir daralmayı işaret etmesi, kapasite kullanım oranlarındaki gerileme, sektörler arası ivme kaybı ve ihracatta fiyat tutturma baskıları da tabloyu pekiştiriyor. Finansmana erişim maliyetlerinin halen yüksek seyretmesi ise birçok işletmenin nakit akışını zorluyor" dedi.

YENİ SANAYİLEŞME STRATEJİSİNE YÖNELMELİYİZ
Türkiye'nin daha fazla zaman kaybetmeden bilgi bazlı, sürdürülebilir, yenilikçi ve verimlilik temelli bir yeni sanayileşme stratejisine yönelmesi gerektiğini vurgulayan Özgener, "Unutmamalıyız ki teknolojik dönüşüme hızla ve sürdürülebilir geçişin anahtarı, ülkemizin sahip olduğu güçlü sanayi omurgasıdır. Yüksek teknolojiye dayalı üretime ve dijitalleşmeye geçişin hem verimliliği, hem rekabet gücünü hem de gelişmişlik düzeyini uzun vadede kalıcı olmasını sağlayacağına inanıyorum. Yüksek teknoloji üretimi; yapay zekâ tabanlı süreçler, veri odaklı karar mekanizmaları, otomasyon ve sürdürülebilir enerji teknolojileri ile mümkün. Geçen hafta düzenlediğimiz İzmir Meets Teknoloji ve İnovasyon Zirvesi’nin bize şu mesajları net olarak verdiğini ifade edebiliriz: Dünyadaki dönüşüm reel sektörün çoktan kapısına dayandı ve teknoloji, artık bir rekabet avantajı değil, ayakta kalmanın en temel koşulu. Ayrıca; veri, hız ve yapay zekâ üçlüsü artık sadece teknoloji dünyasının değil, tüm reel sektörün yeni üretim altyapısını oluşturuyor" dedi.
İZMİR BU DÖNÜŞÜMDE ÖNCÜ ROL OYNAYABİLİR
İzmir'in bu dönüşümde öncü rol oynayabilecek en güçlü şehirlerden biri olduğunu ifade eden Özgener, "Üniversiteleri, teknoparkları, Ar-Ge altyapısı, girişimcilik kültürü ve İzQ’nun kurduğu köprü mekanizması teknolojiyi reel sektörün kullanımına en hızlı uyarlayabilecek kentlerden biri olmasını sağlıyor. İzmir’in sağlayabileceği fark, teknolojiyi yalnızca bir vitrin değil, reel sektörün günlük sorunlarına doğrudan çözüm üreten bir araç hâline getirmesidir. Enerji verimliliği, tedarik zinciri dijitalleşmesi, otomasyon, yapay zekâ destekli üretim, yaratıcı endüstriler, gıda ve sağlık teknolojileri, spor teknolojileri gibi alanlarda İzmir büyük bir potansiyele sahip. Bu alanların her biri yüksek katma değer yaratır, nitelikli istihdam üretir, gelir dağılımını iyileştirir ve ihracatta rekabet gücünü yükseltir. İzmir olarak, teknoloji ve inovasyon üretimine öncülük eden şehirlerden biri olacağımıza inanıyorum" diye belirtti.

İZMİRLİ 6 FİRMA ÖDÜLLENDİRİLDİ
Mecliste ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOOB) büyüme hızı en yüksek 100 firma arasında yer alan İzmirli firmalara ödül verildi. Bu firmalar arasında; BS Group Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Gerilim Yenilenebilir Enerji ve Teknolojileri Anonim Şirketi, LB Bilişim Teknolojileri Anonim Şirketi JK Mağazacılık Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., Barçın Spor Malzemeleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi ve Workplast Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yer aldı.
Kaynak : HABER MERKEZİ