Sağlık emekçilerininden sistem eleştirisi: Sistemdeki çürüme emekçiyi çürüttü

Genel Sağlık-İş Sendikası, yoksulluk sınırının altındaki ücretler ile çalışmanın kabul edilemeyeceğini söyleyerek, iktidarın ve konfederasyonların yürüttüğü politikaya karşı çıktı.

  • Oluşturulma Tarihi : 16.06.2025 18:45
  • Güncelleme Tarihi : 16.06.2025 18:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sağlık emekçilerininden sistem eleştirisi: Sistemdeki çürüme emekçiyi çürüttü haberinin görseli

AYSELİN UZUN Genel Sağlık-İş Sendikası tarafından, Konak eski Sümerbank binası önünde, sağlık emekçilerinin geçim mücadelesine dikkat çekmek ve yoksulluk sınırı altında çalışanların sesini duyurmak amacıyla bir basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında konuşan Genel Sağlık-İş Sendikası Başkanı Derya Uğur, “23 yıllık siyasi iktidarın yarattığı çürüme sağlık emekçilerini tüketmektedir” dedi.

ADETA DANIŞIKLI DÖVÜŞ

“Bilimsel yöntemlerle değil; hamasetle, yanlışla ısrarla yürütülen ekonomi politikaları, ücretli çalışanlar için bir yıkıma dönüşmüştür” diyerek sözlerine başlayan Uğur, “Ekonomi yalnızca ayrıcalıklı bir kesim için ‘şahlanmış’ emekçilerin payına ise her gün biraz daha derinleşen yoksulluk düşmüştür. Her geçen gün ağırlaşan bu karanlık tablo, biz kamu emekçilerini daha ayın başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirmiştir. Bu koşullar altında; yaklaşık 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisinin 2026-2027 yıllarında alacağı maaş zamları ile sosyal ve özlük haklarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri Ağustos’ta başlayacaktır. Bugüne kadar toplu sözleşmeler adeta bir danışıklı dövüş şeklinde yürütülmüştür. Herkesin rolünün önceden belirlendiği bu ‘orta oyununda’ TÜİK gerçek dışı enflasyon verileri açıklamakta, sarı sendikalar iktidardan aferin almak uğruna emekçinin hakkını savunmak yerine göstermelik muhalefet yapmaktadır. Sonuçta kamu emekçisinin payına sefalet düşmektedir. Bu oyunu biz biliyoruz! Tanıyoruz! Ve bu kez bozuyoruz!” açıklamasında bulundu.

KOLTUKLARINI SATTILAR

Konfederasyon temsilcilerinin kendi koltuklarını korumak uğruna sağlıkçıların emeklerini hiçe saydığını iddia eden Uğur, “Bu yıl toplu sözleşme masasında artık biz varız: Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş olarak bu tiyatroya son vereceğiz. 7 dönemdir yandaş konfederasyon temsilcileri kendi koltuklarını korumak uğruna kamu emekçisinin hakkını o masalarda satmıştır. Bu kez, kamu emekçisinin sesi o masada yankılanacak, 6 milyon insanın alım gücünü belirleyecek kararları keyfi biçimde alanlar, karşılarında gerçekleri haykıran bir iradeyle karşılaşacaktır. 23 yıllık siyasi iktidarın her alanda yarattığı çürüme sağlık sistemini çökme noktasına getirmiş, sağlık emekçilerini tüketmektedir. Sağlık alanı her geçen yıl daha da kötüleşmektedir. İktidarın liyakatsiz yöneticileri, yüksek hasta ve ameliyat sayılarını övünç kaynağı saymakta; nitelikli sağlık hizmeti, aşılanamayan bebekler, alınamayan randevular, yapılamayan ameliyatlar, bulunamayan ilaçlar siyasi iktidarın umurunda olmamaktadır. Yurttaş artık sadece parası kadar sağlık hizmetine ulaşabilmektedir. Siyasi iktidarın sağlıkta yıkım politikaları; hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye, sağlık emekçilerini ise birer köleye dönüştürmüştür. Sağlık sistemini ticarileştiren Sağlıkta Dönüşüm Programı derhal sonlandırılmalı; sağlık hizmeti eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli bir kamu hizmeti olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Bugün, sağlık emekçisi geçinememekte, özlük hakları budanmakta, can güvenliği olmadan çalışmaktadır. Bu düzen artık sürdürülemez. İnsana yakışır çalışma koşulları için acil düzenlemelere ihtiyaç vardır” dedi.