- İzmir
- 20.04.2025 00:23
İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde DİSK Genel İş Sendikası İzmir 1 ve 3 No’lu şubelerde örgütlü çalışanların yaşadığı ikramiye ve gıda kartı krizi greve dönüyor. İşçiler haklarını alamazlarsa Ramazan ayına grevle girilecek ve o tarihlerde ESHOT çalışmayacak
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanlarla yaşanan krizlerin ardı arkası kesilmiyor. Bugün, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası'nda örgütlü Büyükşehir’deki kadrolu çalışanlar, İZSU, İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ çalışanlarının TİS görüşmelerinin tıkanmasıyla birlikte sokağa dökülmesinin ardından bir kriz de ESHOT’ta yaşandı.
İZELMAN’a bağlı ulaşım, park bahçe, büro, fen işleri ve destek hizmetlerinde çalışan ve DİSK Genel İş Sendikası İzmir 1 ve 3 No’lu şubelerde örgütlü çalışanlar, ikramiye ve gıda kartlarında yaşanan gecikmeler nedeniyle kazan kaldırdı.
ESHOT’ta grev sinyalleri başlarken bugün sendika temsilcileri DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve şube temsilcilerinin katıldığı toplantıda Sarı, DİSK İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal ve DİSK İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Serap Yılmaz konuştu. Temsilciler, grev için kesin konuşurken belediye yönetimine resti çekti.
3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, greve giden süreci kısaca anlatarak, “Biz en az 3 haftadır ikramiyeler ve gıdalarla ilgili görüşmeler yapıyoruz. Bize birkaç gün öncesine kadar ikramiyelerin sıkıntı olmadığı ve gıdalarla ilgi eksiklerin tamamlanacağıydı. Bugün teyit amaçlı gittiğimizde ikramiyelerimizde de sıkıntı olduğunu belirttiler. Biz Ramazan öncesi gıda ödemeleri için gitmiştik. Ama maalesef ikramiyelerle ilgili de sıkıntılar olduğunu belirttiler. Biz de kabul etmeyeceğimizi belirttik” dedi.
Uzun süredir haklarını alamadıklarının altını çizen 2 No’lu Şube Başkanı Topal ise siyasilerin sözlerini tutmadıklarını hatırlatarak rest çekti ve “Bu aşkın 3 hafta değil. TİS’in öncesinde ve sonrasında devam eden hem ikramiyelerimi hem de diğer sosyal haklarımızla ilgili. Yaklaşık 18 bin 500 1,3 ve 9 No’lu şubelerde biz yaklaşık 2 yıldır aksilik yaşıyoruz. Her gittiğimizde ayrı bir bahane anlatmaları bizi bu duruma getirdi. Daha önce de görüşmelerimiz olmuştu hem Tunç başkan hem de diğer bürokratlarla Biz ikramiyelerle ilgili sıkıntıların olmadığını söylemişler. Biz gıda kartları için gittiğimizde bunları öğrendik. Ramazan ayı geldi ‘Para yok’ demeleri bardağı taşıran son damla oldu. DİSK gibi 18 bin personelin örgütlü olduğu bir sendika ile bu şekilde dalga geçilmesi bardağı taşırdı. Biz çok uzun süre sabrettik. Herhangi bir siyasi görüşe alet olmayalım diye elimizden geleni yaptık. Ama her defasında ‘Seçim var, bilmem ne parti gelirse’ diye oyalandık. Uzun süredir burayı ziyaret eden tüm siyasiler burayı ziyaret edince ‘Emek en yüce değerdir’ denildi. Lafta güzel ama iş icraata gelince emek en yüce değer olmuyor. Biz 18 bin çalışanımızla işimizi yapma konusunda bahane üretmiyoruz. Gerekirse sabah 04.00’te gerekirse 23.00’te, yağmurda çamurda iş dediklerinde koşa koşa gittik. Ama sıra alın terinin ödemesine gelince ‘yok’ deniliyor! Bu emekçi ya! Ramazan ayı geldi. İnsanlar evine gıda götürecek. Yen bir şey değil. 2 yıl oldu. Bizi herhangi bir siyasi tartışmanın içine çekmeleri de hoş değil. Kimse bize buradan bir partinin ekmeğine yağ sürüyorlar diye gelmesin. Biz ekmeğimize sahip çıktığımız kadar siyasi anlayışımıza da sahip çıkarız. Bunu herkes seçimlerde görülecek. Kimse bunlar birilerinin ekmeğine yağ sürüyor mantığı gütmesin. Biz çalışıyoruz. Ben ESHOT şoförüyüm. Sabah 04.00’te sokaklara çıkıyoruz. Biz emeğimizin karşılığını zamanında yatırılmasını istiyoruz. Bu sorunlarla ilgili birçok uyarı eylemi yaptık Sanmayın ki 2 gün gecikince eylem yapmıyoruz. Uzun zamandır bekliyoruz. Ama sıra ödemeye gelince kocaman laflar unutuluyor. Biz buna artık müsemma göstermeyeceğiz. Bayrama kadar ikramiyelerimiz ve gıda kartlarımız yatmadığı sürece alın terimizin karşılığını gününde yatırmadıkları sürece.. Bugündür yarındır demiyorum. Ama İzmirli vatandaşlarımız işlerine yaya gitmek zorunda kalacak. Otobüsleri durduracağız. Bu kesin karardır. Ben kimsenin siyasi anlayışına ya da siyasi görüşüne, kimsenin ekmeğine yağ sürdüğüm yok. Ben sorumluluğunu aldığım arkadaşlarımın hakkını istiyorum. Kimse buradan başka bir anlam çıkarmasın. Bu bizim emeğimizle, alın terimizle ilgilidir. Paramızı almadığımız sürece bir sabah otobüslerin hizmet etmediği bir güne uyanacaksınız” ifadelerini kullandı.
DİSK Ege bölge Temsilcisi Sarı ise grev için ültimatom çekip tarih vererek şunları söyledi:
“En son Ege Şehir Planlamanın TİS töreninde bir şey söylemiştim. Bize hep ‘CHP’li belediyelerle işbirliği yapıyorsunuz, çakıl taşı oluyorsunuz’ dediler. Biz artık bizimle dalga geçilmesini istemiyoruz. Yoksulluk sınırının 54 bin lira olduğu bir dönemde 30 bin lira maaşla, ikramiyelerimizin ve yan haklarımızın ödenmemesi tercihin emekçiden yana değil başka yerlere kullanılmasına tahammül edecek sabrımız kalmadı. Biz işimize ve aşımıza nerede ve ne zaman sahip çıkacağımızı çok iyi biliriz. DİSK olarak bundan sonra hiçbir güç bizi geri bırakmayacak. Alanlarda olacağız. Bundan sonra otobüs durması gerekiyorsa otobüs duracak, 18 bin işçi durması gerekiyorsa 18 bin işçi duracak. Buradan tüm siyasi partilere, belediye başkanlarına ve gelecek olan başkanlara mesajımız. İşçinin alın teri yere düşmeden haklarını ödediniz ödediniz, ödemezseniz her gün kapınızda biteceğiz. Tarihi söylüyorum. 11 Mart akşamına kadar bize haber geldi geldi. Gelmezse İzmir halkı otobüssüz ve ulaşımsız kalacak. 11 Mart akşamına kadar bekliyoruz. Eğer o akşam ikramiyelerin hesaplarımıza yatmaması durumunda 12 ya da 14 Mart’ta grev bizi bekliyor. Bu grev bizim şanlı tarihimize yazılacak bir grev olacak. Kim önümüze ne engel çıkarırsa çıkarsın ESHOT’taki arkadaşlar da İZELMAN’daki arkadaşlar da çalışmayacak. Onun bunun çalışanı yok. Bundan sonra birlikte ve topyekün mücadele olacak. Ayrışmanın anlamı yok. Sokakta gücümüzü birlikte göstermek zorundayız. O gün göreceğiz el mi yaman bey mi yaman!"