- İzmir
- 03.07.2025 17:37
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, sosyal medyadan yaptığı açıklamada Halk Konut projesini savunarak, projenin rant değil halk yararına geliştirildiğini vurguladı. Soyer, sistemin hukuka uygun olduğunu belirterek “Beşli çetelere teslim olmadım” ifadeleriyle kendisine yöneltilen suçlamaların siyasi olduğunu savundu
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması kapsamında 1 Temmuz’da gözaltına alınan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, 3 gündür süren gözaltı sürecinde sosyal medya hesabından dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Görev süresi boyunca özellikle kentsel dönüşüm alanında hayata geçirdiği Halk Konut projesine dikkat çeken Soyer, projeyi “Rantı değil, dayanışmayı esas alan halkçı bir model” olarak tanımladı. “Beşli çetelere, inşaat baronlarına teslim olmadım” diyen Soyer, sistemin hukuka uygun olduğunu ve proje kapsamında hiçbir kişisel kazanç sağlanmadığını belirtti. Soyer, projeyi engellemek için siyasi baskılarla inşaatların durdurulduğunu da öne sürerek, kendisine yönelik suçlamaların arkasında sosyal demokrat politikaları hedef alan bir anlayışın olduğunu savundu.
Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklamada bulunan Soyer, “Değerli İzmirliler, sevgili yol arkadaşlarım; Göreve geldiğimde İzmir'in en büyük sorunu olarak gördüğümüz kentsel dönüşüm projeleri ekonomik nedenlerle durmak üzereydi. Müteahhitler ihalelere girmiyor, dosya alanlar teklif vermiyordu. Biz İzmirlileri modern, sağlam konutlara kavuşturmak için çaba harcarken bu zor şartlarda Uzundere'de 817, Örnekköy’de 333 bağımsız birimi hak sahiplerine teslim ettik. Uzlaşı ile yerinde dönüşüm ilkemizle hareket ederken İzmir depremini yaşadık. Bir anda ortaya çıkan konut talebi, sorunu daha da can yakıcı hale getirdi. Bu sorunu aşmak için yerinde dönüşüm, yüzde 100 uzlaşı şartı, İzmir Büyükşehir Belediyesi garantörlüğü, İZBETON şirketimiz aracılığıyla Türkiye'ye örnek olacak Halk Konut sistemini oluşturduk. Bu proje ile depremde evleri yıkılan vatandaşlarımıza apartman ve site bazında kooperatifler kurdurup kendi evlerinin müteahhitti olmalarını sağladık. Nitekim Bayraklı’da çok sayıda hemşehrimiz bu evlerde güvenle oturuyor. Müteahhitlerin teklif dahi vermediği kentsel dönüşüm alanlarında ise başka bir yöntem uyguladık. Burada da konut sahibi olmak isteyenler kooperatif kurarak inşaatları üstlendi. Kooperatif üyelerinin bir daireyi kendilerine, bir daireyi de gecekondu sahiplerine yaptığı bu sistem büyük ilgi gördü ve kentsel dönüşüme büyük hız kazandırdı” diye aktardı.
“Ancak kent deyince beton, bina deyince gökdelen, inşaat deyince rant anlayanları Halk Konut sistemi çok rahatsız etti” diyen Soyer, “Özünde, İzmir'i depreme dirençli hale getirmek, doğamızla uyumlu bir yaşam inşa ederken, kentsel dönüşümün rantını halkımız arasında paylaştırmayı hedefleyen Halk Konut’u büyümeden boğmak için ellerinden geleni yaptılar. Sosyal ve ekonomik gereksinimleri gözeten, yeşil alanları geniş, dayanışma ve komşuluk ilişkilerini güçlendiren Halk Konut, genelde ve yereldeki iktidar temsilcilerinin hedefi oldu. Sosyal demokrasinin en iyi örneklerinden biri olacak projenin Türkiye'ye yayılmasından korktukları için şikâyet üzerine şikâyette bulundular. Yetmedi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı siyasi baskılarla devreye sokup inşaatları durdurdular. Bu nedenle hem aidat ödeyerek konut sahibi olmak isteyenleri, hem gecekondusu yerine çağdaş bir yaşama kavuşmayı hayal edenleri mağdur ettiler” ifadelerini kullandı.
Mağduriyette sistemden kaynaklanan hiçbir sıkıntının olmadığını vurgulayan Soyer, “Sistem son derece sağlam ve tüm ayrıntıları iyi düşünülmüş, tasarlanmış ve hukuka uygun bir model haline getirilmiştir. Yeniden aday gösterilmemem nedeniyle de proje ne yazık ki birçok projemiz gibi takipsiz, hatta sahipsiz kaldı. Ben beşli çetelere, inşaat baronlarına teslim olmadım. Ben ne yaptıysam halkım için, partimin ilkeleri doğrultusunda sosyal demokrat halkçı politikalara uygun olarak yaptım. Bu model kentsel dönüşümde müteahhit karını, rantı ortadan kaldırdı ve dünyanın birçok yerinde örnek olarak gösterildi” dedi.
Sözlerinin devamında ise Soyer, şu ifadelere yer verdi: “Görev süremde akıl almaz saldırılara, iftiralara maruz kaldım, yılmadım, yıkılmadım, geri adım atmadım. Tekrar ediyorum, Halk Konut bir rant değil halk projesidir. O nedenle ‘ekonomik demokrasinin’ uygulama örneklerinden biridir. Kimsenin cebine bir kuruşun girmediği şeffaf bir sistemdir. Dün yılmadım bugün de yılmam. Beşli çetelere, rant peşinde koşan muktedirlerin genel ve yerel uzantılarına dün eyvallah etmedim bugün de etmem. Dün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'na yapılan bugün bana ve arkadaşlarıma yapılmak isteniyor. Mesajları, iyi dilekleri ile yanımızda olan tüm kardeşlerime, İzmir'e gelerek güçlü desteğini gösteren Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel'e, parti yöneticileri ve milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Bu da geçer...”