Tunç Soyer’den tutukluluk açıklaması: Bu suç benim evime sığmaz!
Yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, tutukluluğunun 15’inci gününde önemli açıklamalarda bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, hakkında açılan “nitelikli dolandırıcılık” davası ve tutuklama sürecine ilişkin açıklamada bulundu. Suçlamaları reddeden Soyer, yürüttükleri kentsel dönüşüm modelinin kamu yararına olduğunu vurgulayarak, “Bu suç benim evime sığmayacak kadar büyük” ifadelerini kullandı. Soyer, sosyal medya hesabından yaptığı uzun açıklamada, Türk Ceza Kanunu’nun 158/1. maddesi gereği “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla tutuklandığını hatırlatarak, suçun oluşması için gerekli olan iki temel unsurun da oluşmadığını belirtti.
“MODEL TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU”
Suçun ilk unsurunun “hile ve desise” olduğunu söyleyen Soyer, kendisini kamu görevlisi olarak tanıtıp kimseyi aldatmadığını, dolayısıyla suçun bu kısmının da oluşmadığını ifade etti. Kentsel dönüşüm konusunda belediyenin yıllardır ilerleyemeyen projeleri için çözüm aradıklarını belirten Soyer, 2012’den bu yana ihalelere müteahhitlerin katılmaması ve 30 Ekim 2020 İzmir depremi sonrası oluşan mağduriyetlerin bu iradeyi şekillendirdiğini söyledi.
Soyer, orta hasarlı binalara yönelik mevzuatın getirdiği “yıkım ya da güçlendirme” zorunluluğu karşısında çözüm üretmeye çalıştıklarını ve bina sahiplerinin kat malikliği yerine arsa hissedarı olmasıyla birlikte kooperatifleşmenin önünü açtıklarını ifade etti. İzbeton’un yasal istisna kapsamında düşük kârla müteahhitlik hizmeti sunabileceği bu modelle, “Halk Konut” projesini başlattıklarını ve bu yapının ilk örneğinin Dilber Apartmanı olduğunu hatırlattı.
Bugün itibarıyla 50’ye yakın kooperatifin kurulduğunu ve 15’ten fazlasıyla paydaşlık sözleşmesi yapıldığını belirten Soyer, bazı projelerin kısa süre içinde tamamlanıp teslim edileceğini ve Dünya Bankası desteği de sağlandığını söyledi.
“MÜTEAHHİT RANTI ORTADAN KALKTI, SAYI 770’TEN 5560’A ÇIKTI”
Soyer, Belediye Meclisi’nin oybirliği ile kabul ettiği modelin detaylarını şöyle özetledi: “Meclis, istisna hükmü kapsamında yapım işini belediye şirketine devretti. İzbeton, kooperatiflerle sözleşme yaptı; kooperatifler de inşaat firmalarıyla anlaşarak projeleri hayata geçirdi.”
Bu sistemin 2019’a kadar toplam 770 olan kentsel dönüşüm sayısını 2024’e kadar 5.560’a çıkardığını belirten Soyer, dosyada bu modelin hukuka aykırı olduğuna dair hiçbir belge olmadığını vurguladı.
“BU SUÇ BENİM EVİME SIĞMAZ”
Suçun ikinci unsurunun “kişisel çıkar sağlanması” olduğunu söyleyen Soyer, kendisinin Seferihisar Ulamış’ta 75 metrekare zemin üzerine kurulu 2,5 katlı bir evde yaşadığını belirtti. Hakkında tek bir kuruşluk menfaat, tek bir tanık ya da belge olmadığını vurgulayan Soyer, “Bu suç benim evime sığmayacak kadar büyük” ifadelerini kullandı.
“ADİ SUÇ İCAT EDİYORLAR”
Soyer, siyasetin yargıyı yönlendirdiğini savunarak, daha önce sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanan kişilerin çokluğuna dikkat çekti. Bu siyasi kararların kamuoyunda beklenen karşılığı bulmaması nedeniyle artık “adi suç” iddialarının öne sürüldüğünü dile getirdi.
“GECİKMENİN SEBEBİ İNŞAAT MALİYETLERİ VE BAKANLIK UYARISI”
Görev süresinin sonlarında yaşanan gecikmelerin nedeninin “nitelikli dolandırıcılık” olmadığını belirten Soyer, TÜİK verilerine göre 2024’te inşaat maliyetlerinin 2020’ye göre %681 arttığını ve bazı kooperatiflerin iç işleyişindeki sorunların etkili olduğunu belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Belediye’ye yazdığı uyarı yazısının ardından 2024 Temmuz’unda inşaatların durdurulduğunu, ancak bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Soyer, “Davet usulü ihaleyle dönüşüm alanlarının tamamlanmaya çalışılması, ortada kalan kooperatiflerin ve 15 yıldır evlerini bekleyen hak sahiplerinin mağduriyetini çözmez, rantı da ortadan kaldırmaz” dedi.
“YAPMAMANIN BİN BAHANESİ VARDIR”
Kooperatif modelinin kamu yararı taşıdığını ve işlerin devam ettirilmesinin önünde hukuki bir engel olmadığını vurgulayan Soyer, “Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin sebebi vardır” sözünü yineledi.
“TEK DİLEĞİM: İNŞAATLAR YENİDEN BAŞLASIN”
Soyer, tek dileğinin belediyenin inşaatları yeniden başlatma iradesini ortaya koyması olduğunu belirterek, “Hem mağduriyetler giderilir hem de bize atfedilen, unsurları oluşmamış suç ortadan kalkar” dedi.
Son olarak suçsuz olduğunu yineleyen Soyer, “Güveninizi, sevginizi, saygınızı istismar edecek hiçbir akçeli işim olmadı. Bedel ödetseler de bu memleketin aydınlık geleceği için mücadelemi son nefesime kadar sürdüreceğim” ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.