TÜRK-İŞ’ten AK Parti İzmir İl Başkanlığı önünde tabutlu protesto

TÜRK-İŞe bağlı sendika üyeleri, AK Parti İzmir İl Başkanlığı önünde düşük zam tekliflerini protesto edip insanca yaşam ve adil ücret talebinde bulundu. “Geçinmek imkânsız hale geldi” diyen işçiler, TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek bina önüne sembolik tabut bıraktı

  • Oluşturulma Tarihi : 03.07.2025 19:46
  • Güncelleme Tarihi : 03.07.2025 19:46
  • Kaynak : MERVE AĞRIÇ
TÜRK-İŞ’ten AK Parti İzmir İl Başkanlığı önünde tabutlu protesto haberinin görseli

TÜRK-İŞ’e bağlı sendika üyeleri, AK Parti İzmir İl Başkanlığı önünde bir araya gelerek düşük ücret artışlarını protesto etti. “Mehmet Şimşek istifa” sloganları atan işçiler, “Sadaka değil, hakkımızı; sefalet değil, onurlu yaşam istiyoruz” diyerek geçim sıkıntısına dikkat çekti. Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “TÜİK’in rakamlarıyla halkın gerçeği gizleniyor. Geçim derdi bu kadar büyümüşken, sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor” sözleriyle hükümete tepki gösterdi. “Artık sabrımız kalmadı” diyen işçiler, eylem sonrası bina önüne sembolik bir tabut bıraktı. Açıklamada, taşeron sistemine ve güvencesiz çalışmaya son verilmesi, insanca yaşam ve adil toplu sözleşme talepleri vurgulandı.

EYLEM SÜRECİ KARARLILIKLA DEVAM ETMEKTEDİR

Gerçekleşen basın açıklamasında Çakmak, “2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin insanca yaşam taleplerini görünür kılmak, kamuoyunu bilgilendirmek ve hükümetin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla başlatmış olduğumuz eylem süreci kararlılıkla devam etmektedir.Geçtiğimiz hafta işyerleri önünde gerçekleştirdiğimiz bildiri okumalarının ardından, bu hafta şehir meydanlarında kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirdik. Tüm illerimizde eş zamanlı olarak planlanan bu açıklamalar, kamu emekçilerinin birliğini ve taleplerinin ciddiyetini gösterecek önemli bir adımdı. Bugün de eylem planımız dahilin de, Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti İl Binalarının önündeyiz” diye aktardı. 

TÜİK’İN RAKAMLARIYLA, HALKIN GERÇEĞİ GİZLENİYOR

Artık sabırlarının kalmadığını vurgulayan Çakmak, “Çünkü artık yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı! Biz bu ülkenin çalışanları, biz bu halkın emekçileriyiz. Ama bugün yaşam mücadelesi veriyoruz!Geçim derdi bu kadar büyümüşken, bizlere sunulan sözde zam teklifleriyle alay ediliyor.TÜİK’in rakamlarıyla, halkın gerçeği gizleniyor.Az kazanandan çok vergi alınıyor.Hayat pahalılığı karşısında maaşlarımız buharlaşıyor.Artık yeter!İşte bu yüzden, bu seferde buradan AK Parti il binaları önünden taleplerimizi bir kez daha dile getirecek sesimizi hep birlikte yükselteceğiz.TÜİK’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor.Sözleşme teklifleri, TÜİK'in verilerine değil, pazarda, mutfakta yaşanan gerçeklere göre hazırlanmalıdır.İnsanca yaşanabilecek, geçim koşullarına uygun bir ücret talep ediyoruz. Gerçekçi ve adil bir toplu sözleşme istiyoruz! Hükümetin masaya getirdiği teklifler, emekçiyi oyalamaktan ibarettir.Toplu sözleşme, emekçinin iradesine ve yaşam şartlarına uygun olmalıdır.Emekçilerin sesi dikkate alınmadan yapılan hiçbir teklif meşru değildir” ifadelerini kullandı.  

TAŞERON SİSTEMİNE, GÜVENCESİZ ÇALIŞMAYA SON VERİLMELİ

Sözlerinin devamında ise Çakmak şu ifadelere yer verdi: “Vergide adalet istiyoruz!İşçinin maaşı daha eline geçmeden vergiyle eriyor.Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınan bu sistem adaletsizdir. Gelir vergisi matrahı adaletsiz sistemi sona erdirecek şekilde adil ve kademeli olarak düzenlenmelidir. Geçim sıkıntısına acil çözüm istiyoruz!Kira, fatura, gıda, ulaşım... Her şey zamlandı ama maaşlarımız erimeye devam ediyor. Emekçiler kredi kartlarıyla, borçla, eksik beslenmeyle yaşamaya zorlanıyor.Halkın sofrasına, cebine, yaşadığı hayata bakılmadan ekonomi toparlanamaz! Güvenceli çalışma ve iş güvencesi istiyoruz!Taşeron sistemine, güvencesiz çalışmaya son verilmelidir.Kamu işçisinin geleceği koruma altına alınmalıdır.Bugün işi olan, yarını için kaygı duymamalıdır.Alın terine değer verilmediği sürece adalet sağlanamaz.Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, biz bu ülkenin temel direğiyiz. Emek yok sayılırsa, üretim de adalet de kalkınma da mümkün değildir! Bugün buradayız,çünkü başka çaremiz kalmadı.Çünkü duymayan kulaklara, görmeyen gözlere artık ses yükseltme zamanı geldi.Sadaka değil, hakkımızı!İkram değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz!Sefalet değil, onurlu yaşam istiyoruz!Ve unutulmasın:İşçiyiz, emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız!Direne direne kazanacağız!”