Vakıf ve cemaatler okullarda öğretmenlerin itibarı yerlerde

İLKSES Gazetesinden Kemal Özkurt'un haberine göre Son yıllarda öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının artması, Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktayı gösterir nitelikte. Özellikle öğrenci ve velilerin karıştığı bu tür vakalar, eğitimde güven ortamının sorgulanmasına neden olurken öğretmenlerin güvenli bir şekilde eğitim verebilmesinin de önüne geçiyor. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, tarafından paylaşılan rapora göre; 2013-2018 yılları arasında en az 108 öğretmen yaşamını yitirdi. Yıllara göre bakıldığında; 2013 yılında 19 öğretmen, 2014 yılında 18 öğretmen, 2015 yılında 19 öğretmen, 2016 yılında 15 öğretmen, 2017 yılında 20 öğretmen ve 2018 yılının ilk on ayında 17 öğretmen çalışırken yaşamını yitirdi. Ölüm sebeplerinde ise ilk dört sırayı yüzde 40 ile trafik/servis kazası, yüzde 33 ile kalp krizi/beyin kanaması ve yüzde 14’le intihar ve yüzde 5 ile şiddet aldı. Öğretmenlere yönelik son 5 yılda işlenen darp ve cinayetlere ilişkin medyada çıkan haberlere baktığımızda ise 4 öğretmen cinayete kurban olurken 2 öğretmen darp edildi ve 1 öğretmen ise bıçakla yaralandı. Öğretmen cinayetlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan, “Milli Eğitim kamusal görevini bıraktı, vakıflar ve dernekler okullara girdi. Bu durum, öğretmenlik mesleğinin değersizleştiğini gösteriyor. Bugün bir hırsız bile bir öğretmenden daha çok değer görüyor. Öğretmenlerin öldürülmesi ilk değil, son da olmayacak. Kapalı kapılar ardında hazırlanan, bir kesimin istediği meslek kanunu değil örgütlü, toplumda tüm birey ve paydaşların bir araya gelerek fikirlerinin alındığı bir meslek kanunun yürürlükte olması gerekiyor” diye konuştu.

HIRSIZ ÖĞRETMENDEN DAHA İTİBARLI

Eğitimde uygulanan politikalar sebebiyle öğretmenlik mesleğinin geçmişte sahip olduğu itibarının kaybolduğunu dile getiren Ceylan, “Eğitim sistemi her geçen gün ticarileştirilmekte. AK Parti’nin iktidarda olduğu sürede eğitim sisteminde ticarileşme ve itibarsızlaştırma daha da artmıştır. Milli Eğitim üzerine düşen kamusal görevi bıraktı başka şeylerle uğraşıyor. Vakıflar ve dernekler ellerini kollarını sallayarak okullara girdiği bir ortamda öğretmenlik mesleğinin değersizleştiğinin bir göstergesidir. Vakıf ve tarikatların istedikleri şekilde Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yapıp kalifiyesiz, liyakatsiz insanların okula giriş çıkışları da öğretmeni itibarsızlaştıran davranışlardır. Aydın kesime duyulan saygısızlığın araştırılması gerekiyor. Bugün bir hırsız sokakta bir öğretmenden daha çok değer görüyor. Bu toplumun yanlışlığıdır. Bunu iktidarın özellikle TV kanallarında, görsel ve yazılı basında ortaya koyduğu filmlerin, dizilerin ve söylemlerin şiddete yönelik olması topluma yansıma sebeplerinden birisidir. Öğretmenimizin öldürülmesi ilk değil son da olmayacak. Biz bunlara yaptırımın arttırılmasından çok bu şiddeti körükleyen nedenlerin çözümün ortaya konulması, birlikte bir karar mekanizmasının oluşturulası gerektiğine inanıyoruz. Fakat tek adamın hâkim olduğu bir iktidarın tek başına yapabileceği bir iş değil bu. Bizim ortaya koyduğumuz gerçekleri görmeleri lazım. Bu gerçekleri görmezden gelmek sadece çıkıp bu olayı kınamak çözüm değildir” şeklinde konuştu.

DAYATILAN MESLEK KANUNUN KABUL ETMİYORUZ

Öğretmenlere uygulanan şiddetin kapalı kapılar ardından hazırlanan meslek kanunlarıyla önüne geçilemeyeceğine dikkat çeken Ceylan, “Her gün okullarımızda öğretmenlerimize yönelik şiddet haberlerini duymaya devam ediyoruz. Dayatılan meslek kanunun kabul etmiyoruz. Kapalı kapılar ardında hazırlanan, bir kesimin istediği meslek kanunu değil örgütlü, toplumda tüm birey ve paydaşların bir araya gelerek fikirlerinin alındığı bir meslek kanunun yürürlükte olması gerekiyor” dedi.

FONLANAN DEĞİL, KORUNAN ÖĞRETMEN

Sağlık sisteminde uygulanan ‘Beyaz Kod’ uygulaması gibi sistemlerle eğitimde şiddetin önüne geçilemeyeceğini söyleyen Ceylan, “Okulda öğretmenleri pamuklara sararak koruyamayız. Okulların kapısına bekçiler dizip etrafını tel örgülerle kapatmayız. Okullar ceza evleri değildir. Okullar halka açık olmalı. Velileri öğretmenlerle görüşebilmeli. Bizim bu şiddet örgüsünün neden oluştuğunu bulmamız lazım. Çözümü ona göre üretmeliyiz. Sağlıkta şiddet devam ediyor. Beyaz Kod uygulamasıyla sayısı azalsa bile her gün şiddetin devam ettiğini görüyoruz. Bunlar çözüm değildir. Birilerini korumak için yasal düzenlemelerin yanı sıra görsel ve yazılı basında öğretmenin değerini arttıracak açıklamalar yapmak gerekiyor. Bakanın açıkladığı gibi ‘fonlanan öğretmen’ değil, korunan, itibarı olan öğretmenler şeklinde konuşmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ÖĞRETMENLER CANİCE KATLEDİLDİ

Bizim ulaşabildiğimiz son 5 yılda öğretmemelere yönelik işlenen darp ve cinayetlere baktığımızda ise; 2019 yılında Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Atatürk Anadolu Lisesi'nin Müdür Yardımcısı Necmeddin Kuyucu, öğrencisi tarafından makamında bıçaklanarak öldürüldü. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi H.İ.H. bitirme tezinin danışmanlığını yapan, araştırma görevlisi Ceren Damar'ı "not tartışması" nedeniyle önce karnından ve bacağından bıçakladı, ardından emekli polis olan babasına ait tabancayla vurarak katletti. Kütahya Tavşanlı Borsa İstanbul Anadolu Lisesi İngilizce öğretmeni R.Ö., öğrencisi E.Ç. tarafından sınıfta darp edildi. Diyarbakır'da merkez Kayapınar ilçesinde bir okul müdürü, okul değiştirme cezasıæ alan öğrenci tarafından bıçaklanarak yaralandı. Elazığ’da 8’inci sınıf öğrencisi A.B. sınavda kendisini kopya çekerken yakalayan öğretmeni A.K.’yi koridorda bacağından bıçakla yaraladı. Eyüpsultan'da yabancı uyruklu öğrenci, liseden atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürü İbrahim Oktugan'a silahla 5 el ateş etti. Odasında uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan okul müdürü hastanede hayatını kaybetti. İzmir Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen okulda yapılacak veli toplantısı öncesinde iki öğrencisi ile tartıştı. 11. sınıf öğrencisi U.Y. ile İ.P, okul müdürü Kökmen'e yanlarındaki av tüfeğiyle ateş açtılar. Ödemiş Devlet Hastanesinde ameliyata alınan Kökmen, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Son olarak henüz cinayet zanlısı bulunamasa da Kocaeli’de Çayırova ilçesinde Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Mahir Çoğaç, trafikte seyir halindeyken 17 yaşındaki bir şahıs tarafından kafasından vurularak öldürüldü.