Vali Elban: Eksiğimiz yapı stoku

İzmir’i sarsan 30 Ekim Depremi’nin 4. yıl dönümü kapsamında gerçekleştirilen programda konuşan Vali Elban, İzmir’in yapı stokunun yetersizliğine dikkat çekti


  • Oluşturulma Tarihi : 30.10.2024 16:53
  • Güncelleme Tarihi : 30.10.2024 13:55
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Vali Elban: Eksiğimiz yapı stoku

İzmir Valiliği tarafından, ilimizde 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan ve 117 vatandaşımızın ölümüne yol açan 6.6 büyüklüğündeki yıkıcı depreminin 4. yıl dönümü dolayısıyla panel ve anma töreni düzenlendi. İktisat Kongre Merkezi binasında gerçekleştirilen programa, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban'ın yanı sıra Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MHP İl Başkanı Veysel Şahin, İYİ Parti İl Başkanı Ülkü Doğan, Demokrat Parti İl Başkanı Ozan Demirbaş, Deva Partisi İl Başkanı Mesut Demir, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Başkan Vekili Altan İnanç, İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürü Nazif Ekinci, Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Afet İşleri Dairesi Başkanı Mutlu Gürler, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Metin Düz, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu, İl Müftüsü Sinan Kazancı, üniversite rektörleri, akademisyenler, kaymakamlar ve STK temsilcileri katılım gösterdi.

YÜKSEK ORANDA SARSILACAK

İzmir’de meydana gelen depremlerin kronolojik olarak incelendiği ve deprem öncesi ve sonrasında yapılması gerekenlerin sıralandığı panelde, konuşmacı olan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “İzmir fayları deprem ürettiğinde fay sakınım bandı içinde kalan binlerce bina var. Sismik dalga hızının düşük olduğu ve yüksek oranda sarsılacak zeminler üzerinde eski yapı stokunun yoğun olduğunu görüyoruz. Bu da felaketler yaşanmadan önce yapılması gerekenlerin olduğunu ve önlem alınması gerektiğini gösteriyor” dedi.

TEHLİKENİN FARKINDA OLMALIYIZ

Deprem ve diğer doğal afetler konusunda toplumca bilinçlenmemiz gerektiğini söyleyen AFAD Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, “30 Ekim Depremi, Sisam açıklarında bir fayın harekete geçmesiyle ortaya çıkan bir depremdi. O gün ben de tesadüfen oradaydım ve arama kurtarma çalışmalarına aktif olarak katıldım. Birçok canı kurtardık ama 117 canımızı kurtaramadık. O nedenle zemin ve riskli yapı stokunun çok fazla olduğu yerlerde dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu kapsamda yapılan çalışmaların topyekün olması lazım. Bir tehlikenin farkında olmadığımız sürece götürülerinden de kurtulmak pek mümkün olmuyor. O yüzden bir daha böyle bir şey yaşamamak için bu süreçleri yönetmek zorundayız. Çünkü ne yaparsak yapalım bir deprem olduğunda ve bir insan bile hayatını yitirdiğinde bunların hiçbir anlamı kalmıyor. Bu kapsamda bir toplumsal seferberlik oluşturulması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

HEPİMİZE DÜŞEN GÖREV…

Yaptığı konuşmada dayanışmanın ve birlik olmanın önemine dikkat çeken AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ise, “Bugün burada, hepimizin kalbinde derin izler bırakan 30 Ekim depreminin yıl dönümünde, dayanışmamızın, birliğimizin ve yaralarımızı birlikte sarmanın gücünü hatırlamak için bir araya geldik. 30 Ekim 2020’de, İzmir’imiz 6.6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. O gün yitirdiğimiz canları rahmetle anıyor, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu acı tecrübemiz, hepimize, felaket anlarında tek yürek olmanın ne denli hayati olduğunu gösterdi. Depremin ardından İzmir’imize koşan yardım eli, yalnızca devletimizden değil; Türkiye’nin dört bir yanındaki duyarlı vatandaşlarımızdan, sivil toplum kuruluşlarımızdan ve gönüllülerden geldi. Tüm ülke 30 Ekim’de İzmir için bir oldu, bir daha ayağa kalkabilmemiz için İzmir’e güç verdi. Bu duygu dolu dayanışma sayesinde, yalnızca bir kentin değil, milletimizin gücünü, birlik ve beraberliğini bir kez daha hissettik. O gün, insanlarımızın sergilediği yardımlaşma ruhu, Türkiye’nin tüm zorlukların üstesinden gelebileceğinin en güçlü kanıtıydı. O gün, gece gündüz demeden çalışan ekiplerimiz, can kurtarmak için inanılmaz bir mücadele verdi. Bu çaba, insanlarımızın hayatına dokunan ve onları hayata bağlayan umut dolu hikayelerin doğmasına vesile oldu. AFAD başta olmak üzere, devletimizin ilgili tüm birimleri hızla harekete geçti ve İzmir’imizin yanında yer aldı. Afet yönetimi yalnızca bir müdahale süreci değil, aynı zamanda hazırlık, bilinçlenme ve önlem alma sürecidir. Bu doğrultuda, İzmir’imizin deprem riskine karşı daha güvenli hale gelmesi için güçlü çalışmalar yürütüyoruz. Hükümet olarak, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırıyor, riskli binaların tespiti ve güçlendirilmesi çalışmalarını büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. Bugün itibariyle İzmir’de yürütülen kentsel dönüşüm projelerinde kaydedilen mesafeler, vatandaşlarımızın daha güvenli yapılarda hayatlarını sürdürebilmeleri için oldukça önemlidir. Aynı zamanda, deprem gibi afetlerin öncesinde toplumun her kesimini bilinçlendirmek, olası risklere karşı hazırlıklı olmalarını sağlamak için AFAD başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluşumuz yoğun çalışmalar yapıyor. Özellikle gençlerimize yönelik afet eğitimi programları, okullarda uygulamalı tatbikatlar ve toplum bilincini artırıcı etkinliklerle geleceğimizi güvence altına alıyoruz. Bugün burada gerçekleştirilen saha tatbikatı da bu bilinçlendirme çabalarının bir parçası olup, toplumumuzun her kesiminin afetlere karşı daha hazırlıklı olmasına önemli katkı sağlayacaktır. Bir yandan, afetlere karşı direncimizi artırmak adına teknolojik altyapımızı da güçlendiriyoruz. Afet anlarında hızlı ve etkin müdahale sağlayacak sistemlerin kurulumu ve güncellenmesi, arama-kurtarma çalışmalarında ileri teknolojilerin kullanımı, vatandaşlarımızın hayatlarını kurtarma noktasında büyük bir rol oynamaktadır. Ayrıca, destek AFAD gönüllüleri yetiştirilerek afet anlarında ülke genelinde daha etkin bir müdahale zinciri oluşturuluyor. Mahalle muhtarlarımız, STK’larımız, din görevlilerimiz ve tüm gönüllülerimizin bu sürece olan katkıları da son derece kıymetlidir. İzmir için yürütülen tüm bu hazırlıklar, aslında geleceğe attığımız güvenli adımların teminatıdır. Bugün, 30 Ekim depreminde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı anarken, aynı zamanda onların anısını yaşatmak ve daha güvenli bir geleceği inşa etmek için çalışmaya devam edeceğimize bir kez daha söz veriyoruz. Hepimize düşen görev; geçmişten aldığımız dersleri unutmadan, daha hazırlıklı, daha bilinçli bir şekilde yarınlarımıza sahip çıkmak ve İzmir’imizi depreme karşı daha dirençli kılmaktır” dedi.

ÖNCELİKLİ SORUN YETERSİZ YAPI STOKU

İzmir’in yapı stokunun yetersizliğine değinen Vali Elban da, “Yakın tarihimizde yaşadığımız 6 Şubat Depremi’ni yaşamış biri olarak, burada 30 Ekim Depremi ile alakalı konuşmak benim için çok zor. Ancak deprem ve diğer afetler ile ilgili devletimiz tarafından çok değerli çalışmalar yapılıyor. Yangınla mücadele konusunda en başarılı ülke biziz dersek yalan olmaz. Ancak hala bazı sıkıntılarımız da mevcut. Bunlardan bir tanesi bana göre; ilimizde yapı stokunun çok kötü olması. Bilimsel olarak görülüyor ki 6 ve üstü şiddette bir depremde kentin ağır hasar alacağını biliniyor. Öte yandan afetten çok kısa bir süre sonra afette yaşanan felaket unutuluyor. Biz bu anlayışı değiştirmeden, yani zihinlerde bir kentsel dönüşün yapılmadan fiziki olarak bir kentsel dönüşüm yapılmaz. Afet öncesi ve sorasın için eğitimlere bir diyeceğimiz yok ama yapı stoku konusunda zayıfız. Afet öncesi hazırlık konusunda eğitimlerimiz STK yardım kuruluşlarına diyeceğimiz yok ama bina stoklu ve anlayış konusunda değişen bir şey yok. Bir kaos telaş kargaşa iklimi dışında faydalı bir şey çıkmıyor. O an inanılmaz yardım yapıyoruz adet döneminde bu milletin ferdi olmaktan gurur duydum. Seller gibi yardım malzemeleri aktı ama yardım yapmayı bilmiyoruz bir kartonun içinde ne varsa doldurduk. En sorunlu alan afet oldu bitti ondan sonra bütün iş devletin üzerine kalıyor. Hayatımızın her kararında aklımızın bir ucunda deprem felaketi olur. Bu coğrafya afet coğrafyası, deprem, yangın, sel oldu. Afetin şakası olmadığını biliyoruz. Vatandaş olarak herkese köklü adımlar için destek olmak zorundayız. Afetten sonra inanılmaz bir mücadele kabiliyetimiz var. Afet sonrası bu kadar büyük bir konut hamlesi yapılması 2,5 yılda konut sorunun çözülmesi inanılmaz bir hikâye. Ama bu hikâye son olsun” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ