1920’lerden bir esinti Flapper Swing

BURCU YANAR
Caz müzik severler bilirler 1920 yıllarından itibaren ortaya çıkan bir “Flapper” akımı vardır. O yıllardaki kadın profilinin adı olan Flapperler, biraz daha yenilikçi, özgürlükçü, ‘ben de varım’ diyen kadınlar. Amerika’da Prohibition Dönemi (Amerika Birleşik Devletleri'ndeki “Prohibition” dönemi, 1919'dan 1933'e kadar on sekizinci ABD Anayasası değişikliği doğrultusunda ülke çapında alkolün satılması, üretilmesi ile taşınmasının yasak olduğu dönemdir.) zamanlarında ve undergrandın yaygınlaşmaya başladığı zamanlarda ortaya çıkan başlarına buyruk yaşayan kadınlar. Bu akım zamanla kadınların özgürleşmeye başlamaları ve baskıcı hayata karşı çıkmaya başlamasıyla müzikte de kendini göstermeye başlamıştı.
BEŞ KİŞİLİK GRUP
Flapper Swing beş kişiden oluşan bir grup, grup üyeleri vokalde Nevin Hetmanek, klarnette Tamer Temel, gitarlarda Tomas Hetmanek ve Erhan Erbelger, kontrbas da ise Volkan Topakoğlu’ndan oluşuyor. Grup üyelerinden Volkan Topakoğlu, aynı zamanda Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesinde Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü’nde öğretim görevlisi. Erhan Erbelger, küçük yaşlardan beri ailesinden dolayı müziğin içinde büyümüş bir müzisyen ve bir iç mimar. Vokalist Nevin Hetmanek, uluslararası ilişkiler eğitimi almış eşi Tomas Hetmanek ise sosyal pedagoji eğitimi almış fakat müziğe odaklandıkları için eğitimini aldıkları mesleği icra etmiyorlar. İzmirli Tamer Temel ise İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Caz Bölümü’nde dersler veriyor.
KENDİLİĞİNDEN OLUŞTU
Grubun oluşmasında Tomas ve Erhan’ın İstanbul’da bir arkadaşlarının konserinde tanışmaları ve sonrasında müzik yapmak için sürekli bir araya gelmeleri yatıyor. Aslında grup kurmak için ekstra bir çaba sarf edemediklerini dile getiren grup üyeleri bunun olağan süreçte organik olarak oluştuğunu belirtiyor. Sonrasında ekibin giderek büyüdüğünü ve kendiliğinden bir oluşum olduğunu da ekliyorlar. Gurubu diğer caz gruplarından ayıran ve özel kılan şeyin odaklandıkları dönem olduğunu belirten Flapper Swing üyeleri “Caz müziği öğrenmeye başlayan gençler genellikle 1950-1960 sonrasına odaklanarak bunu yapıyorlar. Sorduğunuz zaman 1920-1930 yılları Swing dönemi ile ilgili çok da bilgi sahibi olmayabiliyorlar. Biz ise o dönemin ruhunu dinleyicilerimize yansıtmak adına bir bütünlük sağlamaya çalışıyoruz repertuvar seçiminden, düzenlemelere ve hatta kıyafetlere kadar elimizden geldiğince otantik olmaya özen gösteriyoruz” diye konuştu.
ÇİNGENE CAZI
Gurubun Fransız cazına olan ilgisi hemen hemen beraber başlıyor. Çaldıkları müziğin aslında Fransız müziğinin jazz ile buluşmasından ortaya çıkan “Gypsy Jazz” (Çingene Cazı)’ın bir kolu olduğunu dile getiriyorlar. İstanbul temelli olarak yurt içinde ve yurt dışında konserler veren grup caz müziği sevmeyen veya yeni başlayanlar için konserlere gitmelerini ve o ortamın enerjisini almalarını mutlaka öneriyor. Her yıl düzenlenen İzmir Avrupa Caz Festivali’ne hiç katılmayan grubun teklif geldiği takdirde Jazz müzik severlerden tam not alacağı kesin.
GYPSY JAZZ NEDİR?
Çingene cazı da denilen Fransız cazı, 1930’lu yıllarda Paris kulüplerinde Django Reinhardt’ın beraber müzik yaptığı gruplar ile duyulmaya başlıyor. En ünlü gurubu ise kemancı Stephane Grapelli’nin de içinde bulunduğu “Quinette du Hot Club de France”dır. Grubun en ünlü eseri ise Minor Swing. Çingene cazında temel enstrümanlar gitar ve kemandır; bunun yanında klarnet, kontrbas ve akordeon kullanımı da yaygındır. Vurmalı çalgılar ise görülmez. Bunun sebebi ise “la pompe” denilen özel bir ritim tekniği ile bir veya iki gitaristin “vurmalı etkisi” yaratarak davul gibi perküsyon aletlerinin yerini almasıdır. Çingene cazı için Selmer tarzı akustik gitarlar tercih edilir.

Haber Merkezi