Sayfa Yükleniyor...
Geleneksel El Sanatları Sanatkarı Ahşap Oyma Hat Sanatçısı Durmuş Turanoğlu, sabır isteyen bir sanatı icra ediyor
HAKAN KARACA
Adı Durmuş Turanoğlu. Aslında o bir asker. Ancak mesleğini bir iş kazası sonucu yarım bırakmak zorunda kalan Turanoğlu, 1999 Büyük Marmara Depreminde eşi ve kızını kaybedince hayatta yapayalnız kalmış. Ardından da hayata tutunabilmek için kendini sanata vermiş. Sanat derken yeni bir buluş yapmıyor, başlı başına bir eser meydana getirmiyor. Geleneksel hat sanatımızda sanatçılarımızın ortaya koyduğu değerleri, birebir orijinallerine sadık kalarak ağaç tuvallere işliyor. Elbette bu uğraşı ile o da bir sanatçı. Ağaca ruh veren adam o
EL EMEĞİ GÖZ NURU
Ahşap üzerine oyma olarak hat sanatıyla yaptığı Atatürk silueti gibi eserlerini ağacın doğallığını bozmayacak şekilde çalışmalar yapıyorum. Bunlar gerçekten değerli, el emeği göz nuru. Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığım eserleri inceledi. 13 ay sonra geleneksel el sanatkarları sanatçısı kimliği verdi. 37 sergimi Bayındırda açtım. Ege Üniversitesinin daveti üzerine gittim. O kendini mütevazi sözlerle böyle anlatıyor. İl il, ilçe ilçe geziyor, onca sene sonra kendine ikinci meslek edindiği sanatını icra ediyor.
Geleneksel El Sanatları Sanatkarı Ahşap Oyma Hat Sanatçısı Durmuş Turanoğlu, kendini şu sözlerle anlatıyor: Hat sanatını ahşap üzerine oyarak icra ediyorum. Hattatlarımızın yaptığı eserleri hiçbir şeyi değiştirmeden 50-60 senelik yarılması çatlaması kurtlanması sıfırlanmış ağaçları bularak bu şekilde hat sanatını icra ediyorum.
FAYDALI OLUYORUM
Turanoğlu sanatını icra ederken adeta kendini bulmuş. Para kazanmasam da olur diyor. Turanoğlu, İnsanların ilgisi çok güzel. Fakat insanların alım gücü olmadığı için ondan da geri dönüş olmuyor. Ondan da bir şikayetim yok. İnsanlara yapmış olduğum sanatı gösteriyorum faydalı oluyorum. Boşta kaldığınızda depresyona girebiliyorsunuz. Bu sanat sıkıntı ve depresyondan kurtulmak için birebir. Bütün negatif enerjinizi bu sanat sayesinde atmış oluyorsunuz dedi.
ÇOK GÜZEL BİR DUYGU
Turanoğlu, Peki, Turanoğlunun yaptığı sanatı herkes yapabilir mi? Bunu yapmak için gönülden istemek gerekiyor. Her şeyinizle içine girerseniz yapabilirsiniz? sorusunu şu şekilde yanıtlıyor: Hata yapmadan uğraşıp bir eser meydana getirdiğinizde, çok güzel bir duygu.
ESERLERİN YAPILIŞI
Turanoğlu, eserlerinin yapılışını ise şöyle izah ediyor: Yapılan tüm eserler orijinal hattat yazıları olup orijinali değiştirmeden ağaç (ahşap) üzerine yapıştırma yapmadan tek tek oyularak ve sadece kenar süslemeleri eklenerek, sıfır hata ile yapılıyor. Zemindeki doku aynı ahşap üzerine kumlama tekniği ile hazırlanıyor. Kullanılan ağaçlar 50-60 yıl kullanılmış olup ilaçlanmış, deniz suyunda bekletilmiş, iyice kurutulmuştur. Ahşaplar genellikle Afrika kökenli, maun, tik, ceviz, kayın gibi sert dokulu ağaçlardır. Eserlerin hiçbirinde boyama, renklendirme, eskitme yapılmıyor ve ahşabın orijinal rengi kalıyor. Ayrıca eserlerin üzerinde iki kat koruyucu madde bulunuyor.
EVİ SERGİ SALONU GİBİ
Her şeyin başı Besmele-i Şerif, Allahın Lafza-i Celali, Mevlanadan beyitler, sure ve ayetlerden parçalar, Atatürk portre ve siluetlerinden oluşan onlarca eser. İlk sergisini Ocak 2006da İzmir Resim ve Heykel Müzesinde açan Turanoğlu, bugüne kadar 20nin üzerinde sergi açtı. Turanoğlunun eserleri 15in üzerinde sanat galerisinde de sergilendi. Turanoğlunun eserlerini vücuda getirdiği Foça Bağarasındaki ikametgahı ve atölyesi de adeta bir sergi salonu gibi. Müstakil evinin çatı katını bu işe tahsis eden Turanoğlu, burada huzur buluyor ve sergi ve etkinlikler dışında zamanını burada geçiriyor.
ESERLERİNİN TANINMASINI İSTİYOR
Kültür ve Turizm Bakanlığından tescilli ahşap oyma hat sanatçısı olan Durmuş Turanoğlu; yaptığı işin daha çok tanınmasını ve bu yolla topluma mal olmasını istiyor. Onca sergi açtığı, eserlerini galerilerde sergilediği halde devletin üst kademesindeki yöneticilerden gereken ilgiyi bugüne kadar göremediğinden yakınan Turanoğlu; Yaptığım eserler aynı zamanda dini bir süsleme sanatı. Ama mesela Diyanetten bir dönüş olmadı. Ya görmediler ya da ilgi duymadılar. Ancak ben Bakanlıktan onaylı bir sanatçı olarak diğer kurumlardan ilgi görmek istiyorum. Sağ olsunlar üniversiteler ve onların önayak olması ile yerel yönetimler bana ilgi gösteriyor, eserlerimi gösterebilmem için fırsat tanınıyor. Ama bunun yeterli olmadığını düşünüyorum diye konuşuyor.
DURMUŞ TURANOĞLU KİMDİR?
1957 yılında Konya Meram Gilisıra Köyünde doğdu. 5 yaşındayken ailesiyle İzmire yerleşti. İlk, orta ve lise eğitimini İzmirde tamamladıktan sonra, 1975 yılında Deniz Astsubay Hazırlama Okuluna gitti. 1976 yılında deniz astsubayı olarak göreve başladı. 1977de ilk evliliğini yaptı. 1996 yılında görev başında geçirdiği bir iş kazası sonucunda sol bacağını diz üstünden kaybetti. 1999daki Marmara Depreminde ise eşini ve kızını kaybetti. 2000 yılında vazife malulü olarak emekli oldu. Emekli olduktan sonra yalnız geçirdiği 3 yıllık sürede sanata yöneldi. İlk olarak kağıt ve cam üzerine boyama tekniği ile hat üstatlarının yapmış olduğu eserleri süsleyerek sanat yaptı. 2002 yılında ikinci evliliğini yaptı. Evlendikten sonra eşinin çizdiği desenlerle hat üstatlarının eserlerini kompozisyon halinde ahşap üzerine oyarak işlemeye devam etti. Halen çalışmalarına İzmir Foça Bağarasında bulunan evindeki atölye ve sergi salonunda devam ediyor.
Haber Merkezi