Sayfa Yükleniyor...
Antik Çağ’da İzmir’de yapılan ve bin 500 yıl önce üzeri toprakla kapanan Smyrna Tiyatrosu kazılarında dönemin sanatçılarına hayranlığı gösteren “pişirilmiş topraktan yapılan heykelcikler” bulundu
Antik Çağ’da yapılmış Smyrna Tiyatrosu’nun kazıları sırasında, sanatçılara hayranlığı ifade eden ve figürin olarak adlandırılan pişirilmiş topraktan yapılan heykelciklere rastlandı.
İzmir’de yapılan ve bin 500 yıl önce üzeri toprakla kapanan Smyrna Tiyatrosu kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarken, dönemin sosyal, kültürel ve siyasal yaşamına da ışık tutuyor. Yaklaşık 2 bin 400 yıllık Smyrna Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) adına kazı çalışmaları yapan ekip, kentin Kadifekale yamacında kurulu tiyatrosunun bir kısmına ulaşırken, kazılar sırasına pişirilmiş topraktan yapılan insan heykelcikleri buldu. “Figürin” adı verilen heykelciklerin, Antik Çağ’da tiyatroda oyunlar sergileyen dönemin sevilen sanatçılarına benzetildiği, hayranlığın bir ifadesi olarak ve Smyrna Tiyatrosu’nda saklandığı belirlendi.
MODERN ÇAĞDAKİ “FUN CLUB”
Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı DEÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Akın Ersoy, yaptığı açıklamada, İzmir’in 8 bin yıllık yerleşim tarihinin son halkasını Kemeraltı ve Kadifekale arasındaki yamaçların oluşturduğunu kaydetti. Yamaçlardaki yaklaşık 19 bin kişilik tiyatronun, milattan önce 3. yüzyılda yapıldığını ve 700 yıl boyunca hizmet verdiğini kaydeden Ersoy, bu süre içinde yapının oyunlara, dini ritüellere ev sahipliği yaptığını aktardı. Ersoy, tiyatro kazılarına 2012 yılında başladıklarını ve ilk basamaklara ulaştıklarını ifade ederek, şehirler arasındaki rekabetin yapıların ihtişamına da yansıdığını, büyüklük bakımından Smyrna’daki tiyatronun Efes’teki tiyatro ile yarışan büyüklüğe sahip olduğunu dile getirdi.
Tiyatronun yapısal özelliklerinin ortaya çıkmasıyla dönemin sosyal, kültürel ve politik yaşamının da aydınlandığını anlatan Ersoy, şöyle devam etti: “Burası bir tiyatro, burada oyunlar oynanıyor. Arkeolojik kazılarda çok sayıda figürin parçası bulduk. Oyunlardaki aktörlerle ilişkili heykelcikler. Belli ki aktörlerin figürinleri yapılmış ve hayranları tarafından saklanıyor. Günümüzde insanların futbolcuların, sanatçıların resimlerini saklaması gibi. Tiyatrolarda bu tür figürünlere rastlanabilir. O dönemde fotoğrafın, görselin olmadığını düşünürsek insanlar sevdiklerine ait anıları saklamak istemişler. Örneğin, Smyrna Agorası’nın duvarları üzerinde gladyatörlerin resimlerinin yanı sıra isimleri de yer alıyor. Belli ki onları seven, tutan gruplar var. Bir hayran kulübü var diyebiliriz.”
Akın Ersoy, buldukları sanatçı figürinlerini, diğer buluntular gibi müzelere teslim ettikleri bilgisini verdi. Smyrna Tiyatrosu’nun sadece sanatsal etkinliklere değil toplumu ilgilendiren toplantılara, ayinlere de ev sahipliği yaptığını tarihsel kaynaklardan öğrendiklerini söyleyen Ersoy, İzmir’in, ilk Hıristiyan topluluklara ev sahipliği yapan kentlerden biri olduğunu kaydetti. Ersoy, Batı Anadolu’da inşa edilen 7 büyük St. Jean Kilisesi’nden birinin de İzmir’de olduğunu anımsatarak, bu topluluğun liderlerinden biri olan Aziz Polikarp’ın milattan sonra 2. yüzyılda bölgede yaşadığını ifade etti. AA
Haber Merkezi