Sayfa Yükleniyor...
Usta Çizer Lütfü Çakın ile karikatürü konuştuk. Çizgilerinde toplumsal yaralara yer veren usta çizer, sanata olan hikayesini gazetemiz İlkses’e anlattı
ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ
Diyarbakır Ergani doğumlu, yaşamını Kuşadası’nda sürdüren Usta Çizer Lütfü Çakın ile karikatürü konuştuk. 1979 yılında ilk karikatürünü Yeni Asır’ın bünyesinde çıkan Gıcık’ta yayınlayan Çakın devamında çizgileriyle büyük başarılara imza attı. Son olarak uluslararası düzeyde düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından karikatüristlerinin yarıştığı Portekiz’de gerçekleştirilen Word Press albümünde çalışmasıyla yer almayı başaran Çakın, çizgilerinde toplumsal yaralara yer veriyor.
Klasik bir soru ile başlayalım istiyorum. Sizin kelimelerinizle Lütfü Çakın kimdir?
1962 Diyarbakır Ergani’de doğdum. Lise eğitimine kadar Ergani’de yaşadım. 1979 yılında İzmir’e geldiğimde portre karikatüre ilgi duymaya başladım. İlk karikatürüm Yeni Asır Gazetesi’nin Gıcık dergisinde yayımlandı. Daha sonra Gırgır, Çarşaf, Limon, Turkish Daily News, Batısöz, Söke Gerçek, Kuşadası Postası, Ergani Haber, Cumhuriyet, Ankara Postası, Homur, Sivilce, Bayraklı, Maydanoz, İzhaber, Sözcü, Taka dergi ve gazetelerinde yayınlandı. Karikatürlerim çeşitli yarışmalardan yurtiçi ve yurtdışından toplam 18 adet ödül aldı. Birincilik, ikincilik, başarı ve mansiyon ödülleri haricinde yüzlerce sertifika ,diploma kazandı. Turizm beldemiz Kuşadası’nda 30 yıldan beri portre karikatürler çiziyorum.
Karikatüre olan ilginiz başladı, ilk profesyonel çiziminizi ne zaman yaptınız ve nerede yayınlandı?
1979 Yılında. Yeni Asır gazetesinin Gıcık mizah ekinde yayınlandıktan sonra profesyonelliğe geçiş başladı. Teklifler gelmeye başladı. TRT Televizyonu’nda 1997’den 2002 yılına kadar doğaçlama karikatür resim, vinyet, illüstrasyon tarzı çalışmaları canlı yayında çizdim.
PORTRE KARİKATÜRCÜ
Ne türde çizimler yapıyorsunuz?
Portre karikatürcü olarak biliniyorum. Oysa yarışma ve çeşitli dergi ve gazetelere de çizdiğim dönemler oldu. Bugüne kadar dergi, gazete, televizyon canlı yayınlarında çeşitli çalışmalar yaptım.
Usta bir çizer olarak, karikatüristlerimizin yaşadığı sıkıntılar nedir?
Sorunlar sadece Türk çizerler için değil dünya çizerleri içinde geçerlidir. Özgürlük ve demokrasiden övünen ülkeler ve liderleri maalesef hiciv, yergiye gelemiyorlar. Başta özgürlükler ülkesi olarak bilinen ülkeler çizim alanına direk müdahale ediyorlar. Ama tabi en önemlisi karikatür sanatının bir sınırı olmalıdır. Bana göre karikatür en güzel sanat dallarından biridir. Kimseye saldırı hakkı vermez Charlie Hebdoyu bende kınıyorum. Değerlere saldırmak yanlış.
Usta-Çırak ilişkisi ile sürdürülen bu sanat günümüzde ne durumda gelenek devam ediyor mu?
Evet, bu gelenek hala sürdürülmeye devam ediyor. Ben usta olduğumu söyleyemem halen dönem dönem çok değerli üstatlarımı arayıp onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışırım.
Koronavirüs pandemisi ile birlikte ortaya yeni normal olarak adlandırılan bir yaşam tarzı ortaya çıktı. Peki, karikatüre bu durum nasıl yansıdı?
Korona virüs illeti dünyayı ve ekonomiyi olumsuz etkiledi. Özellikle sanat sektörüne çok büyük zarar verdi. Umarım en kısa zamanda bu belayı atlatır rahatlarız. Özgürlüğümüze kavuşuruz. Karikatürün gelişmesi adına belediye kültür merkezlerinde çeşitli atölye çalışmaları yapıyorum. Çocuklara karikatür sanatının inceliklerini aktarmaya, öğretmeye çalışıyorum.
Çizgilerinizi ortaya çıkarırken beslendiğiniz kaynaklar nedir?
Her şey toplumsal yaralar. Kadına, çocuğa şiddet, hayvana ve doğaya verilen şiddet dünyanın sonunu getirmeye gayret eden birileri var sanki dağ, taş her yer ev oldu. Doğanın ekolojik dengesini bozup iklim değişikliğine neden oluyorlar. Hiç bir kapitalist sektör iyi bir adım atmıyorlar acil önlemler alınması şart oldu diye düşünüyorum.
Haber Merkezi