Festivalin en doğal hali

Araştırmacı Yazar Kemal Güzelsin Selçuk Efes Kent Belleği’nde düzenlenen söyleşide “Şifalı Bitkiler Dünyasının Efendisi” olarak nitelendirdiği sarı kantaronun tarihçesi ve şifa verici özellikleri hakkında önemli bilgiler verdi.

MARKALAŞABİLİR

“Kantaron otu doğru toplanır, iyi bir zeytinyağında bekletilirse iyileştirici özelliği ortaya çıkar. Kantaron ot olarak olduğu kadar yağ olarak da doğanın mucizesidir. Kantaronun en büyük özelliği birçok yarayı hızlı bir şekilde iyileştirebilmesidir” diyerek sözlerine başlayan Kemal Güzelsin kantaronun Avrupa literatüründe Saint John Wort Otu olarak geçtiğini ifade etti. Güzelsin, Selçuk ile yakın ilişkili olan Saint John otunun mitolojik ve dinsel bir geçmişi var. Bu sebeple kantaronun Selçuk’ta markalaşabileceğini düşünüyorum. Mitolojik kaynaklara göre kantaron çok eski çağlardan itibaren savaşlarda yaralanan askerler tarafından kullanılıyordu. Osmanlı’da yeniçeriler yanlarında kantaron taşırdı. Kantaron dış yaralanmalar, ezikler, çürüklerin yanı sıra sıtma, özellikle Almanya’da küçük ve orta ölçekli depresyon, kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Oksijen ve tentürdiyotun olmadığı zamanlarda kantaron bir acil yardım maddesiydi” dedi.

TADI VE KOKUSU İYİ OLMALI

İstasyon Meydanı’nda gerçekleşen Selçuk Efes Kantaron Festivali’nde Zeytin Dostu Derneği Tadım Panelisti Gıda Yüksek Mühendisi Birsen Pehlivan, kurulan zeytinyağı tadım atölyesinde kaliteli zeytinyağının seçimi hakkında önemli bilgiler verdi. Zeytinyağının tadı ve kokusuna çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Pehlivan, “İyi bir zeytinyağı taze kokmalıdır. İkinci aşama ise zeytinyağının tadıdır. Tıpkı kokusu gibi zeytinyağının tadı da taze olmalıdır. Kaliteli bir şekilde işlenen zeytinyağı taze kokar ve tadı da taze olur. Ağır küf kokusu varsa; ağır oksidasyon, fermantasyon kokuları varsa zeytinler bozulmuş ya da zeytin yağının yapım aşamasında bazı hatalar olmuş demektir. Zeytinyağı için doğru ambalaj camdır, zeytinyağı asla plastik ambalajda saklanmamalıdır” dedi.

“Festivalin en doğal hali” sloganıyla düzenlenen Selçuk Efes Kantaron Festivali’nde genetiği değiştirilmemiş tohumlar da dağıtıldı. Maydanoz tohumu, acı biber, pazı, pembe domates ve patlıcan tohumları Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı tarafından vatandaşa dağıtıldı.

NEFİS YEMEKLER

Festivalin ilk gününde oldukça ilgi çeken yemek tadımları ikinci gün de devam etti. Selçuklu usta aşçıların elinden çıkan zeytinyağlı enginar ve salyangoz katılımcıların büyük beğenisini kazandı.

İlk gününde Selçuk’un lezzetlerinin yarıştığı festivalin son gününde “Yabancı Gelinler Yarışması” düzenlendi. Yabancı gelinlerin hazırladığı yaprak sarması, börülce, kabak tatlısı, biber dolması gibi yemekler katılımcılardan tam not aldı. Yarışmada birincilik ödülünü Alfina (Alona) Uzun kazandı.

HER ŞEY SELÇUK İÇİN

Selçuk Efes Kantaron Festivali’nde eğlence devam etti. Kuşadası Çınar Köyü’nden gelen ve köy halkından oluşan Zeybek Ekibi’nin gösterisi büyük ilgi topladı. Selçuk Efes Kantaron Festivali Işıl Günay ve Orkestrası’nın konseri ile devam etti. Selçuk Efes Kantaron Festivali’nin son etkinliği olan konserde Selçuklular doyasıya eğlendi. Konser sonrasında Işıl Günay ve orkestrasına teşekkür eden Başkan Bakıcı, “Bir festivali bu şekilde tamamladık. Bizim için önemli olan esnafımızın ve insanımızın memnuniyetidir. Her şeyin ana unsuru insanımızdır. Onları odak noktasına koyduğumuz her çalışmanın başarılı olacağına inanıyorum. Kendi insanımızla yaptığımız her etkinliğin anlam ve önemi çok daha farklı oluyor. Düzenlediğimiz Kantaron Festivali’nin iyi bir şekilde geçtiğini düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte çok daha iyi organize olmuş festivalleri Selçuk’ta yaşatacağız” dedi. (İHA/İZMİR)

Haber Merkezi