- Kültür-Sanat
- 20.05.2025 17:01
Pakistanlı ve Danimarkalı müzisyenlerden oluşan Rocqawali grubu, dinleyicilerine Güney Asya’nın sufi müziği kavvaliyi rock müzikle buluşturarak sunuyor
Danimarka’da göçmenlerin topluma katkıları üzerine yapılan bir belgesel için Pakistan’a gelen grup açıklamalarda bulundu. Grubun solisti Ejaz Şer Ali, “Grubu 2012’de kurduk. Kavvaliyi rock müzikle birleştirerek aynı zamanda kültür alışverişi yapmış oluyoruz.” diye konuştu. Seslendirdikleri eserlerde sufi şairlerin şiirlerindeki sevgi ve barış mesajlarını dile getirdiklerini söyleyen Ali, “Hem seyirciden hem de kavvali yapanlardan çok iyi tepkiler alıyoruz. Sufilerin barış ve sevgi mesajlarını bu şekilde veriyoruz. Başka ülkelerde yapılan sufi müzikleri de rock müzikle birleştirerek söylemek istiyoruz.” dedi. Kavvali öğrenmek için 2004’te Pakistan’a gelen ve Ali’nin babası Şer Ali’yle çalışmaya başlayan Stampe, grubun kuruluşunu şöyle anlattı: “Ali’nin babasından kavvali yapmayı öğreniyordum. Ali de o zaman ailesinin grubuyla söylemeye başlamıştı. Böylece bir arkadaşlığımız oldu. 2012’de grubu kurmaya karar verdiğimizde önce Stephan Grabowski (baterist) ile sonra da Tin Soheili (gitarist) ile tanışarak grubu kurduk.”
ESERLERİMİZİ TÜRKİYE’DE SÖYLEMEK İSTİYORUZ
Grup üyeleri farklı ülkelerde yaşadığı için sık sık bir araya gelemeseler de yılda birkaç defa buluşarak konser veriyor. Bunun yanında Ali, babası ve amcasıyla söylediği grubuyla konser verdiği ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. Ailesiyle Konya Uluslararası Mistik Müzik Festivali’ne katıldıklarını belirten Ali, Rocqawali grubuyla da bu festivale yeniden katılmak istediğini söyleyerek “Eğer yeniden davet edilirsek gelmek istiyoruz. Mesnevi’den bestelediğimiz bir eserimiz de var onu söylemek isteriz. Kavvalide Mevlana’dan bestelenmiş birçok eser bulunuyor.” ifadesini kullandı.
13. YÜZYILDA ORTAYA ÇIKTI
Türkiye’de Mevlevilerin sema töreninde yaptığı müziğe benzer özellikler taşıyan kavvalinin ortaya çıkışı 13. yüzyıl sonlarına dayanıyor. Hindistan ve Pakistan başta olmak üzere Güney Asya’daki sufi tekkelerinde ortaya çıkan kavvalide bir eser yaklaşık 15 dakika sürüyor ve Allah’a hamd ile başlayıp Hazreti Muhammed’i anlatan naat bölümüyle devam ediyor. Hazreti Ali başta olmak üzere önemli şahsiyetlere de övgüler yapılan eserler Allah’a dua ile sona eriyor. Müziğin dünyaya yayılması ise Nusret Fatih Ali Han’ın Batı’da verdiği konserler ve Peter Gabriel’le 1990’larda yaptığı anlaşmayla oldu. AA