Sayfa Yükleniyor...
Korona günlerinde içinde bulunduğumuz durumu kabullenmek gerektiğini belirten Yazar Habibe Paşalı, “Hayat bakış açıma göre şekilleniyor. Nasıl algılamak istersem ona göre şekilleniyor” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Koronavirüs günlerinde yazarların penceresinden köşemize aynı zamanda Kişisel Gelişim Uzmanı ve Profesyonel Koç olan Yazar Habibe Paşalı ile devam ediyoruz. Koronavirüs günlerinde öncelikle herkesin her anlamda zor günler geçirdiğinin altını çizen Yazar Paşalı, “Global bir pandemi ve global bir sorunumuz var. Sorunumuzda tahmin ettiğimizden daha büyük. Hem sağlığımız, hem psikolojimiz, hem de ekonomimiz sarsıldı. Öncelikli olarak bu hepimizin ortak sorunu. Sorun sadece seninle yada sadece benimle ilgili değil, önce bunu hatırlatayım. Hepimiz aynı şartlar altında aynı mücadeleyi veriyoruz. İlk olarak içinde bulunduğumuz durumu kabul etmemiz gerekiyor” dedi.
ŞOK SÜRECİ GEÇİRDİM
Kabul etmenin pes etmek anlamına gelmediğini sözlerine ekleyen Yazar Paşalı, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm dünya mücadele ederken bende mücadeleyi bırakmayanlardanım. İlk günler, ilk kez karşılaştığımız bu durumla ilgili bende bir şok süreci geçirdim. Dürüst olayım hiçbir şey yapamadım, içimden gelmedi. Sonrada silkelen kendine gel Habibe dedim. İç motivasyonunu ve iç disiplinini kaybetmek yok; hadi dedim ve büyük bir destek verdim kendime. Önceliğim şu an için sağlıklı ve mutlu olmak. Şu an sağlıklı mıyım? Evet. Mutlu muyum? Belki. Hemen diğer soruyu sordum, kendime seni mutlu eden şeyler neler? Çünkü bunu yapmazsak hayatımızın direksiyonunu elimizden kaçırırız. Direksiyon kendi kendine dönmeye devam ederse beni nereye sürükleyeceği belli değil. Tekrar direksiyona geçme zamanı. Mutlu olduğum ve tatmin olduğum şeylerin listesini yapıp günlük programımı oluşturdum. Bilinçaltı kayıtlarıma her şey yolunda, güvendeyim mesajı vermem gerekiyor.”
YATIRIMI KENDİNİZE YAPIN
Koronavirüs günlerinde neler yaptığına da değinen Yazar Paşalı, “Neler mi yapıyorum; spor, meditasyon, yoga, kitap okumak ve yazmak, yeni bilgiler öğrenmek için sürekli araştırmak, online eğitimler hazırlamak ve uygulamak, canlı yayınlar ve konukları organize etmek, değişik tarifler deneyimlemek,örgü, İngilizcemi geliştirmek, ailemle geçen keyifli aktiviteler ve her gün sadece kendim için 1 saat ‘ne istersem’ saati… Bakın aslında yapacak ne kadar çok işim varmış. Hayat benim bakış açıma göre şekilleniyor. Ben nasıl algılamak istersem olaylar ona göre şekilleniyor. Bir kişisel gelişimci olarak iyi ki zamanında kendime gelişimim noktasında yatırım yapmışım. Bu süreci kolay geçirenler arasında kendimi çok şanslı hissediyorum. Onun için en büyük tavsiyem lütfen en büyük yatırımı kendinize ve gelişiminize yapın” diye konuştu.
ÇOCUKLARI SÜRECE ADAPTE ETMELİYİZ
Yazar Paşalı, bugünlerde hem yazar olarak, hem de kişisel gelişimci olarak görevlerinin devam ettiğine vurgu yaparak, “Yazmaya ve canlı yayınlar yaparak sizlere ulaşmaya ve bu süreçte kendinizi iyi hissettirecek projelere devam ediyorum. Diğer değineceğim nokta ise bir LGS annesiyim. Evden eğitimine devam eden ve sınava girecek olan çocuklarınıza da lütfen bu sürecin tatil olmadığını eğitimin devam ettiğini hatırlatıp onlarında bizler gibi programlı bir şekilde hayata devam etmelerini sağlayın. Süreçle ilgili kaygı oluşturacak söylemlerden uzak durmanızı tavsiye ediyorum. Fakat mümkün oldukça da dürüst olun ve açıklama yapın. Her şeyden önemlisi çocuklarımızın mutlu, sağlıklı ve güvende olmaları. Ebeveyn olarak bu kısımları doldurmak bizlere düşüyor. Çocuklarımızın psikolojilerini koruyarak sürece adaptasyonlarını sağlamalıyız” şeklinde konuştu.
ÇOCUKLAR GÖRDÜĞÜNÜ AYNALAR
Ülkemizde kitap okuma oranlarının çok düşük olduğunu ve bu krizin fırsata dönüştürülebileceğini belirten Yazar Paşalı, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kitap okuma alışkanlığı kazanalım ve çocuklarımıza da kazandıralım. Çocuklar gördüğünü aynalar. Sen okursan çocuğunda okur. Anne olarak bizlere daha büyük sorumluluk düşüyor. Anne doğuran ve geliştirendir. Önce gelişip daha sonra geliştirip çağdaş, aydın ve farkındalığı yüksek bireyler yetiştireceğiz. Şimdi ne okuyorsun diye sorarsanız Türkiye’nin tanıdığı en çağdaş en modern ve en güçlü kişiyi okuyorum. Yılmaz Özdil’den Mustafa Kemal. Daha ondan öğreneceğimiz çok şey var diye düşünüyorum. ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ diyorum ve güzel, sağlıklı ve mutlu günler diliyorum.”
Haber Merkezi