Sayfa Yükleniyor...
Anı-Öykü-Anlatı-Günlük-Seyahatname, Edebiyat, Öykü kategorilerinde eserler yazmış olan Yazar Aydan Ay’ın yeni öykü kitabı ‘HemDem’ raflarda yerini aldı
ONURHAN ALPAGUT
Klaros Yayınları’ndan çıkan ve “Çok iyi dost, can dost” anlamına gelen HemDem adlı öykü kitabı raflarda yerini aldı.Yazar Aydan Ay tarafından yazılan kitap 14 öyküden oluşuyor. Kitapta beş öyküde insan ve hayvanın ilişkisine, dostluklarına yer veriliyor. Yazarın daha önce yayınlandığı; Bay Daktilo’dan Mektuplar, Gidemediğin Yol Senin Değildir, Renkli Buzlar, Zühal ile Cemal kitapları bulunuyor.
“HAYVANLARDAN ALACAĞIMIZ DERSLER VAR”
Yeni kitabına dair açıklamada bulunan Yazar Aydan Ay, “ Kitabımda 14 öyküm yer alıyor. ‘Hemdem’ biliyorsunuz ‘Çok iyi dost, can dost’ anlamına gelmektedir. Kitapta 5 öyküm de, bir insanla bir hayvan ilişkisine, dostluklarına, onları konuşturarak yer verdim. Doğada yaşayan hayvanlardan, biz insanlar mutlaka öğreneceğimiz ya da ders alacağımız çok şey vardır. Cahide’adlı bir kediden, karınca ile adam’dan, Angut Kuşu’ndan, Mavi adlı köpekten… Öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki… Ayrıca yaşadığımız şu zor günlerde, kitapta bir öykümle koronavirüsle de dalgamı geçtim. ‘Virüsle Beş Çayı’ adlı öykümde, virüsle bir kadını konuşturdum. Hatta virüs kadına aşık oluyor. Ben bu öyküleri yazarken çok keyif aldım. Okuyucularımızın da keyifle okuyacağını düşünüyorum” dedi.
“YAZARAK MUTLU OLAN BİR İNSANIM”
Yazar Aydan Ay, kendisine edebiyatta nasıl bir yol haritası izleyeceğine dair sorduğum soruya şu cevabı verdi: “Öncelikle kendim için yazıyorum. Ben yazarak mutlu olan bir insanım. Kitap Fuarlarında, imza günlerimde tanıştığım ve hep dost kaldığım okurlarım var. Mutlaka her yeni kitabımı alıp, okurlar. Yazar tüccar değildir, edebiyatta ticarethane değildir. Baskılar tükensin, kitaplarım çok satsın diye bir beklentim yok. Ödüllere karşıyım. Bu nedenle kitaplarımı, ödüllere göndermem. Bir yazar için okur, en güzel ödüldür. Edebiyatta yol haritam budur.”
‘VİRÜSLE BEŞ ÇAYI’ ADLI ÖYKÜDEN ALINTILAR
“Kahverengi gözlerinde, dolgun bir kara sıkıntı var şu an. Işık yok. O güzelim gözlerinin hakkını hangi ressam verebilir ki? Korkma sana kendimden bir tane bile bulaştırmayacağım. Sevdim seni…” (Sayfa:156)
“Gitmişti. Kaygıyla beklediğim şey ölüm değilmiş… Yitip giden cesaretimmiş. Döndü. Pencerenin önünde sıralanan menekşelere baktım. Birdenbire ev çiçeklendi. Madem ben dışarıya çıkamıyorum, bahar içeri girmişti. Evi Strauss’un melodileri dolduruvermişti. Gel de canlanma… Haydi valse!” ( Sayfa:159)
Haber Merkezi