- Kültür-Sanat
- 21.05.2025 16:29
İKÇÜ tarafından ilk kez düzenlenecek film festivali kapsamında İzmir’in 3 ayrı noktasında film gösterimleri yapılacakken; festivalde Gazze için özel bir bölüm de ayrılmış durumda.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nin (İKÇÜ) bu yıl ilk kez düzenlediği İKÇÜ Film Festivali sinema sanatının farklı anlatım biçimlerini gençlerle ve İzmirli sinema severler ile buluşturmak için gün sayıyor. Kısa Film kategorisinde 11, Belgesel kategorisinde 7 ve Öğrenci Filmleri kategorisinde 6 filmin finalist olarak yer aldığı 27-30 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek festival öncesi İKÇÜ yerleşkesinde bir basın toplantısı düzenlenirken; toplantıya İKÇÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirkıran, İKÇÜ öğretim üyeleri ve öğrencilerin katılımı ile gerçekleşti.
Festivalde odaklanacak mottolara üniversitenin adını aldığı Kaşif Katip Çelebi’den ilham verdiğini dile getiren Bulduklu, “İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak bizim açımızdan ilki başlatıyoruz ve bundan sonraki süreçte devam edeceğini umduğumuz önemli bir adımı sizlerle birlikte atıyoruz. İKÇÜ olarak sanat alanında da farklı olduğumuzu ortaya koymak adına her yıl yeni bir motto ile sürdürülecek kendine özgü bir Film Festivali’mizin olmasını ve yerelden küresele yayılacak bir organizasyonu uzunca bir zamandır planlıyorduk. Gelinen noktada 27-30 Mayıs 2025 tarihleri arasında bu hayali gerçeğe dönüştürüyor, hayalimizi hayata geçiriyoruz. Bu önemli etkinliğin tanıtım toplantısını teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Her yıl farklı bir tema ile yapmayı amaçladığımız festivalin bu yılki mottoları ‘keşif ve bilgi’ ile ‘aile’. Ben öncelikle bu mottoların neden seçildiği hususunda kısa bir bilgi vermek istiyorum. Adını taşıdığımız Kâtip Çelebi’nin felsefesinde ve eserlerinde keşif ve bilgi önemli vurgularla öne çıkarılan birbirinden ayrı ama amacı aynı iki kavram. Bilindiği üzere Kâtip Çelebi 17’nci yüzyılda yaşamış, döneminin önemli tarihçi, coğrafyacı, bibliyograf ve düşünürlerinden biri. Onun bakış açısından keşif, bilgiyi aramanın, varoluşun sırrını kavramanın ifadesi. Bilgi, onun ifade ettiği şekliyle gerçeğe ulaşmanın yolu ve hakikatin göstergesi. Hakikatin ışığı olarak onun öğretisinde anlam bulan bilgi olmadan gerçeğe ya da hakikate ulaşmak olası değil.” ifadelerini aktardı.
Üniversite olarak bilgiyi sanatın gücünden faydalanarak yaymak istediklerini ifade eden Bulduklu, “Keşif, bilgiye ulaşmanın yoludur ve her keşif bilineni yani bilgiyi artırır. Keşif merakla başlar ve her keşfedilen bilimsel bilgiye de yol gösterir. Diğer bir deyişle bilgi, keşfin sonucu olarak ulaşılan çıktıdır. Biz de üniversite olarak bilgiyi yaygınlaştırmak ve sanatın gücünden yararlanmak yoluyla sosyal fayda üretmeye katkıda bulunmak istiyoruz. Ayrıca bu temalarla başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm izleyicilerde eleştirel düşünme, sorgulama ve farkındalık oluşturma amacındayız. Bu amaç çerçevesinde bilimin, felsefenin, arayışın, buluşların ve nihayet keşif hikâyelerinin gösterimini yaparak yaratıcılık duygularını harekete geçirmek istiyoruz. Mevcut bilginin nasıl ortaya çıktığını sinema aracılığıyla göstermek, yeni bilgi arayışlarına ilişkin motivasyon oluşturmak arzusundayız. Bilim kurgu sineması örneklerinden hareketle esasen tüm teknoloji ya da buluşların bir hayalle başladığını, gösterimde ütopik olanların bir süre sonra icat olarak karışımıza çıktığını görüyoruz. İşte bu hayali oluşturabilmek ve peşinden giden kaşifleri yetiştirebilmek için sinemanın güçlü anlatısını kullanmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
Festivalin odaklandığı diğer bir konunun da aile olduğunu ifade eden Bulduklu, “Festivalin ana odağına, film kategorilerine ve seçkilere ilişkin bilgileri Cenk Hoca paylaşacak. Ancak ben öncesinde yine bu yılın aile yılı olması nedeniyle özel olarak belirlediğimiz ‘Aile’ konusunda da birkaç söz etmek istiyorum. Bilindiği üzere içinde bulunduğumuz yıl, Cumhurbaşkanımız tarafından ‘Aile Yılı’ olarak ilan edildi ve ailenin bireyin ilk sığınağı, toplumun ilk yapı taşı ve insanlığın ortak mirası olduğu vurgusu öne çıkarıldı. Bu ilan ile hayatın merkezinde yer alan aile kurumuna yeniden bakmak, giderek parçalanmaya yüz tutan ailenin korunması ve güçlendirilmesi için farkındalık oluşturmak amaçlanmış durumda. Modernizm ve teknoloji ile dönüşen dünyanın aile bağlarını zayıflattığı bilinmektedir. Günümüzde görünürde aile olarak yaşayan yalnız bireyler, giderek bencilleşen ve daha fazla pragmatist hale gelen kişiliklerle karşı karşıyayız. İşte aile konusundaki günümüz sorunlarına da sanatın dili ile dikkat çekmek istiyoruz” dedi.
Gazze’de yaşanan insanlık dramına sanatın evrensel dili ile dikkat çekmek istediklerini söyleyen Bulduklu, festivalde Gazze için ayrı bir bölüm ayırdıklarını belirterek, “Festivalde savaşın soğuk yüzüne ilişkin de bir bölüm oluşturduk ve 7 Ekim 2023’ten bu yana yani 592 gündür devam eden sistemli yok etme ve bilinçli sindirme çerçevesinde işleyen soykırıma dikkat çekmek de istiyoruz. Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu soykırımı ‘Kamera Gazze’ adlı bölümümüz ile sinema aracılığıyla anlatmak arzusundayız. Zira Gazze’de insanlar sadece bombalanmıyor, aynı zamanda aç bırakılıyor, elektriksiz, ilaçsız, susuz bir hayata mahkûm ediliyor. İnsanlık onuru, kameralar önünde yerle bir ediliyor. Biz de kameraların gösterdiğine sessiz kalan dünyayı yine sanatın evrensel dili ile uyandırmak, dünya susarken öldürülen çocukları gündeme taşımak, sessiz kalan küresel güçleri harekete geçirmek, insanlığın vicdanına sinema ile seslenmek istiyoruz. Sonuç olarak biz yüksek amaçlarla ve büyük beklentilerle çıktığımız bu yolda sürekliliği olan bir festival amaçlıyoruz ve yıllarca devam edeceğine inanıyoruz. Bu ilk adımımızda bizi yalnız bırakmayan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığına, Avek Otomotive, ÜLKEA’ya Can Kardeşler Kuruyemişe, Renk Sineması İstinye Park’a, Urladam ve tüm sponsorlarımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum. Emekleri ile bu hayali gerçeğe dönüştüren Festival Koordinatörlüğümüze, çalışma arkadaşlarıma ve öğrencilerime çok teşekkür ediyorum. Katılımlarınızla bize güç verdiğiniz ve bu önemli günde yanımızda olduğunuz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, hayırlı olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
Festivalin İzmir’in sanatsal yönünün dünyaya duyurulmasına yardımcı olacağını dile getiren Demirkıran, “İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Film Festivali üniversite olarak bir hayalimizdi. İşte bugünün bizim için önemi bu hayalimizi sizlerle paylaşmak. Böylece sizlerin aracılığıyla İzmir’e, Türkiye’ye ve dünyaya duyurmak. Biz İKÇÜ Film Festivali ile İzmir’in sanat peyzajına yeni bir bakış açısı getirme amacıyla yola çıktık. Film Festivalimizi tasarlarken esin kaynağımız, adını taşıdığımız Türk bilim insanı Kâtip Çelebi. Onun manevi mirasına yakışır bir şekilde festivalimizi keşif ve bilgi mottosu ile başlatıyoruz. Aslında bu motto sinemanın doğasıyla da örtüşüyor. Çünkü sinema da insanoğlunun dünyayı yeniden anlamlandırmaya çalışmasının bir yolu. Filmlerdeki her sahne birer keşifken, sinemanın her anlatısı bir bilgi aktarımı. İkinci mottomuz aile ise toplumun en küçük ama en güçlü yapı taşı olmasının yanında sevgi, dayanışma, aidiyet gibi birçok katman içeren bir kurum. Ve sinema sanatı aileyi ve toplumu anlamak için önemli bir araç. Biz burada öğrencilerimiz ve öğretim elemanlarımızla bir aile ortamında bilim ve sanat üretiyoruz. Festivalimiz de bu çalışmalarımızın bir ürünü.” diye konuştu.
Festival kapsamında sektör deneyimlerinin de aktarılmasını amaçladıklarını belirten Demirkıran, “Festivalimizin direktörlüğünü, sektörel birikimiyle vizyonumuza katkı sunabilecek deneyimli bir isme emanet etmeyi arzu ettik. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası film festivallerinde koordinatörlük görevlerinde bulunmuş, Burak Taylan Yılmaz ile iş birliği yapma kararı aldık. Festivalimize yaratıcı, stratejik ve uluslararası bir perspektif kazandıracağına inandığımız bu ortaklık için teşekkür ediyoruz. Festivalimizin Koordinatörlüğünü Medya ve İletişim Bölümümüzün hocalarından Uzaktan Eğitim Merkezi Müdür Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal yürütüyor. Kendisi üniversite film festivallerindeki deneyimini festivalimize aktarıyor. Teknik Koordinatörümüz yine bölümümüz hocası, İKÇÜ Medya Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan. Kendisinin sektörel birikimi festivalimizi teknik yönden güçlü kılıyor. Etkinlik Koordinatörümüz Seda Kanburoğlu, sinema sektöründe farklı alanlarda aktif rol alan aynı zamanda bir İKÇÜ yüksek lisans mezunu. Ayrıca ekibimizde Medya ve İletişim Topluluğu öğrencileri bulunuyor” dedi.
Festivalde verilecek ödüller hakkında bilgiler paylaşan Demirkıran, maddi ve profesyonel destek içerikli ödüller olduğunu dile getirerek, “Ben kısaca festivalimizin içeriği ile ilgili bilgiler vermek istiyorum. İKÇÜ Film Festivali 3 yarışma bölümünden oluşuyor: Kurmaca, animasyon ve yapay zeka filmlerden oluşan ‘Kısa Film Yarışması’. Belgesel Film Yarışması ve Öğrenci Filmleri Yarışması. Bu kategorilerde ‘en iyi kısa film’ , ‘en iyi belgesel film’, ‘ en iyi öğrenci filmi’ ödülleri verilecek. Her bir kategoride en iyi film ödülü ödül heykelciği ve 20 bin TL olacak. Ayrıca KFYD, Kısa Film Yönetmenleri Derneği jürisi, kısa film kategorisinde yarışan bir filme KFYD jüri özel ödülü ve öğrenci filmleri kategorisinde bir jüri destek ödülü verecek. Bu da yönetmenin bir sonraki filmi için danışmanlık ve yapım desteğini içeriyor.” ifadelerini aktardı.
Festival de yarışmanın ana kategorileri haricinde bölümlerde olacağını ifade eden Demirkıran, “Yarışma kategorilerinden başka Festivalimiz birçok bölümden oluşuyor. Kısayı Keşfet bölümünde kurmaca ve animasyon filmler yanında, yapay zeka ile üretilmiş film seçkileri yer alıyor. Keşif Zamanı bölümü belgesel film seçkilerinden oluşurken; Usta Dokunuşu bölümünde usta belgeselcilerin filmlerine yer veriyoruz. Bu arada duayen bir belgeselci de öğrencilerimiz ve sinemaseverlerle birlikte olacak: Yönetmen Ertuğrul Karslıoğlu. Belgesel film seçkilerimiz içinde kültürel miras ve insan hikayeleri önemli bir yer tutuyor. Festivalimizde ulusal uzun metraj filmler de özel bir bölümde toplanıyor. Kamera Gazze adlı bölümümüzde Gazze’deki insanlık dramını sinema yoluyla yansıtan filmler gösteriliyor” diye konuştu.
Festival kapsamında gösterimi yapılacak film ve belgesellerin İKÇÜ yerleşkesinin yanı sıra, İzmir’deki çeşitli mekanlarda da olacağı bilgisini aktaran Demirkıran, “Bir aile olarak öğrenci ve hocalarımızla bilim ve sanat ürettiğimizi konuşmamın başında belirtmiştim. İşte öğrencilerimizin ve öğretim üyelerimizin çektiği filmleri İKÇÜ olarak ‘Biz Neler Çektik’ adlı bölümde sinemaseverlerin beğenisine sunuyoruz. Festivalimizde toplam 81 film, 11 bölümde, 5 salonda ve 1 açık hava gösteriminde sinemaseverlerle buluşacak. Gösterim mekanlarımız Çiğli’de bulunan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi yerleşkesi, Renk Sineması-İstinye Park ve UrlaDam. Böylelikle Çiğli’den Balçova’ya ve Urla’ya uzanarak İzmir Körfezi’nin her iki yakasını filmlerle buluşturuyoruz” dedi.
Festivalin eğitici bir yönü olduğundan bahseden Demirkıran, bazı atölyelerinde sinema severler ve öğrenciler ile buluşturulacağını belirterek, “Film festivalleri sinema profesyonellerini, sinema öğrencilerini ve sinemaseverleri bir araya getirdiği gibi, alan eğitimi yönü de vardır. Bu kapsamda festivalimizde çeşitli atölyeler, konferans ve söyleşiler gerçekleşecek: Bunlardan bazıları ‘Komedi Senaryosu Yazımı’ atölyesi, ‘Formatın Peşinde’ adlı atölye, ‘Ekofilm Sürdürülebilir Film Yapımı söyleşisi’, ‘Hikayeler Evreninde Yolculuk’ adlı konferans. Festivalimizin ilk günü yerleşkemizde Açıkhava sineması gösterimi yer alacak. Açılışımızı film ekibinin ve oyuncularının da katılımıyla 2025 yapımı ‘Zorla Güvenlik’ adlı komedi filmiyle yapıyoruz.” ifadelerini aktardı.
Festival kapsamında İKÇÜ’nün çektiği bir belgeselin ilk defa gösteriminin yapılacağını da söyleyen Demirkıran, sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Ayrıca festivalimizde kendi ürettiğimiz filmlerden birinin de İzmir prömiyerini gerçekleştireceğiz. Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı TİKA ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi işbirliğiyle Moğolistan’da çekilen ve 23 Mayıs’ta Ankara’da ilk gösterimi yapılacak olan Göktürklerin Gizemli Mirası Taşbabaların İzinde adlı belgesel filmimizin ilk festival prömiyerini de festivalimizde yapacağız. Dolu, dolu; sinema dolu günler geçireceğiz ve akşamları da İKÇÜ Fest Bahar Şenliği konserleriyle müzikle buluşacağız. Hepinize şimdiden iyi seyirler diliyorum.”