Sayfa Yükleniyor...
Mask sanatçısı Eylem Sürer, edebiyat dünyasının önemli isimlerinden aldığı yüz kalıpları 29 Ocakta İzmir Mask Müzesinde sergileyecek
E. ÇAĞLA GENİŞ
18 yıl süren evliliğin ardından dört duvar arasına sıkışıp kalmamayı tercih ederek elinin hamurunu kenara sıyıran Eylem Sürer, Türkiyede bir ilke imza atıyor. Berin Taşan, Nuran Harari, Şadan Gökovalı, Muzaffer İzgü, Hüseyin Yurttaş, Hidayet Karakuş, Efdal Sevinçli, Halim Yazıcı, Sina Akyol, Hülya Deniz Ünal, Yıldız Ünal gibi edebiyat dünyasının önemli isimlerinin yüz kalıplarını alan Sürer, 29 Ocakta Mask Müzesinde Yaşayan Yüzler sergisini açıyor.
HİÇBİR ŞEY İMKANSIZ DEĞİLDİR
Bir süre Çiğli Halk Eğitim Merkezinde takı kursu veren Eylem Sürer, daha sonra Menemen Halk Eğitim Merkezine başvurmuş. Sürer, mask hikayesinin orada başladığını şu sözlerle anlattı: O ara iş arıyordum ve tüm kapılar yüzüme kapanıyordu. Dönemin müdürü mask yapmayı bilip bilmediğimi sordu. Bildiğimi söyledim ama aslında bilmiyordum. Hayatım boyunca hiç maska dokunmamıştım. Ama şunu biliyordum ki hayatta hiçbir şey imkansız değildir. Yeteneğime güvendim ve ben bunu yaparım dedim.
EDEBİYAT DÜNYASIYLA SINIRLI KALMAYACAK
Uzun zamandır çabaladığı ve yapılması gerektiğine sonuna kadar inandığı Yaşayan Yüzler projesini kendi çabalarıyla hayata geçiren Sürer, Aziz Nesinin ölüm maskı Yaşayan Yüzler sergisi için ilham kaynağı oldu. Önce kendi yüzümde denedim. Tatmin edici sonuçlar alınca çevremdeki insanlarda denedim. Uzun süre araştırmalarım devam etti ve ülkemizde bu anlamda bir eksiklik olduğunu gördüm. Dünyada birçok ünlü ismin maskesi var. Bu geleneği sürdürmek gerektiğine inananlardanım. Çünkü bu resim, heykel değil bu yüzünüzün sonraki kuşaklara taşınmasının bir yolu. Projem elbette 11 kişiyle ve sadece edebiyat dünyasıyla sınırlı kalmayacak. Bu sadece ilk adım dedi.
ASLA SIRADAN BİR EV KADINI OLMAYACAĞIM
Kendini topluma karşı sorumlu hissettiği için değerli yüzleri geleceğe taşıma kaygısı güden Sürer, Birçok değerli isimle yüz yüze geliyorum. Dahası hayatlarının ve tabi hayatımın bir noktasında yüzlerine dokunuyorum. Onların yüzleri ve elbette o an hissetliklerini duyumsuyorum. Duygularını alıyorum. Aldığım her duygu çabamı, inancımı ve inadımı doğruluyor. Bunu yürekten ve tüm samimiyetimle toplum adına minnet duygusuyla yapıyorum. Asla sıradan bir ev kadını olmayacağım dedi.
Haber Merkezi