Sayfa Yükleniyor...
Akhisar Belediyesi öncülüğünde ve destekleriyle başlatılan kazı çalışmaları projesinin 8. yılı temmuz ayı başı itibariyle başladı ve eylül ayını ortalarına kadar sürecek. Eski Devlet Hastanesi alanında bulunan höyük içerisinde yapılan çalışmalarda birçok tarihi yapıya ulaşıldı
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı ve beraberindeki Türkiye’ye bir dizi ziyaretler için gelen Bosna Hersek kardeş şehir Donji Vakuf şehrinin Belediye Başkanı Huso Susic ve heyetiyle birlikte kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Projeyi en başından beri bizzat takip eden Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Engin Akdeniz çalışmalarının geride kalan 7 yılında çok büyük veriler elde ettiklerini, çalışma sahası içerisinde bulunan eski devlet hastanesi binasının da yıkılmasıyla çalışma sahasının daha da genişlediğini ifade etti.
EN ESKİ YERLEŞİM YERİ
Çalışma yapılan alanın yaklaşık 5 bin yıldır yerleşim yeri olarak kullanıldığına dikkat çeken Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Engin Akdeniz, “Burası Thyateira Antik Kenti’nin yayılım sahası içerisinde olan hastane höyüğü. Höyük dediğimiz bu alan, farklı kültürler ve farklı dönemler tarafından tabaka tabaka yerleşilmiş farklı zamanlarda iskan edilmiş bir arazidir. Aslında hastane höyüğü Akhisar’ın en eski yerleşim yeridir. Yaklaşık 5 ile 6 bin yıldır insanlar Akhisar’da bu noktaya yerleşmişler. Bizim tarih öncesi dediğimiz arkeolojide preseorik dönemler adı ile geçen zaman burada yaşanmıştır. Ardından Lidya uygarlığı hastane höyüğünde yerleşim sahası bulmuştur kendisine. Takip eden dönemlerde Helenistik çağda, Roma döneminde, Bizans döneminde ve nihayet Osmanlı döneminde hastane höyüğünde yerleşim alanı söz konusudur. Hastane höyüğündeki en önemli yapı anıtsal boyutlarda bir tapınak yapısıdır. Helenistik döneminden itibaren yani Büyük İskender’den itibaren Roma dönemi başlarında da bu tapınak kullanılmıştır. Gördüğümüz bu tapınak doğu-batı doğrultusunda uzanmakta, girişi doğu cephesinden ve batıya doğru dikdörtgen bir şekilde uzanıyor” dedi.
“OSMANLI VE BİZANS”
İnsanların höyüğün bulunduğu bölgede yüzyıllar boyunca ibadet yaptığını söyleyen Akdeniz, “Batı Anadolu’daki benzerleri karşılaştırdığımızda M.Ö. 4. yüzyıl kadar belki de 3. yüzyıldan itibaren birkaç yüzyıl boyunca bu tapınak kullanılmış ve burada ibadetlerini yapmışlar. Tapınağın büyük olasılıkla tek tanrılı dinlere geçişten sonra terk edilmesinin ardından da burası bir dönem mezarlık sahası olarak kullanılmış, ardından da Bizans ve Osmanlı yerleşimleri aynı arazi de yerleşim bulmuştur” diye konuştu. İHA
Haber Merkezi