Sayfa Yükleniyor...
Emre Yeksanın ilk uzun metrajlı filmi Körfez / The Gulf'in çekimleri İzmir'de tamamlandı. Film ekibi post-prodüksiyon masraflarının bir kısmını karşılayabilmek için tüm sinemaseverlere çağrı yaptı
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Körfez, tamamı İzmir'de çekilmiş olan uzun metraj bir sinema filmi. Emre Yeksan'ın ilk uzun metrajlı filmi Körfez, bir İzmir'e dönüş hikayesi anlatıyor. Körfez, İzmiri Alsancaktan Karşıyakaya, Göztepeden Çiğliye, Bayraklıdan Kadifekaleye kadar, sokak sokak arşınlıyor. Başroldeki Ulaş Tuna Astepe'nin canlandırdığı Selim karakteriyle seyirciler de İzmir'i farklı yönleriyle keşfetmiş olacak. İzmirin keşfedilmemiş yerlerini film mekanları olarak sinemada ölümsüz kılmayı hedefleyen Körfez'in yapımını İstos Film üstleniyor. Senaryo aşamasından çekimlere kadar farklı kurumlardan çeşitli destekler alan film, tamamlanmak için sinemaseverlerden son bir destek bekliyor.
KÖRFEZİ TAMAMLAYABİLMEMİZ İÇİN DESTEK OLUN
Film ekibi, çekimleri tamamlanan filmin post-prodüksiyon sürecinin masraflarını karşılayabilmek için sinemaseverlerden destek bekliyor. Ufak katkılarla bile destek verebileceğiniz filmin kampanyası Fongogo'da devam ediyor. Sinemamızda daha önce de örneklerini gördüğümüz kampanyada destek verenleri sinema biletinden, kitaba, DVD'den gala davetiyesi ve filmin festival yolculuklarına kadar çeşitli hediyeler bekliyor.
KÖRFEZ, UMUDA İŞARET EDİYOR
Yönetmen Emre Yeksan, insanın doğaya karşı yüzlerce yıllık mücadelesinde artık yok etmenin değil uyumun, bir arada var olmanın yöntemlerinin aranması gerektiğini vurgulayarak film hakkında şunları söylüyor: Geleceğe dair düşüncelere daldığımızda endişeli ya da hülyalı olması fark etmez iki farklı şeydir bizi meşgul eden. İlki kendi hayatımız, önümüzdeki yılları neyle dolduracağımızdır. İkincisi ise bizim varlığımızdan bağımsız, yaşadığımız dünyanın, çocuklara bırakacağımız hayatın ne olacağıdır. Bu iki fikir aslında birbirinden çok da bağımsız değil. Hele ki doğanın farklı biçimlerde alarm vermeye başladığı çağımızda yakın gelecekte bizi bekleyen felaketlerden endişe duymamak mümkün değil. Körfezin hikayesinde geçmişe duyulan nostaljiyle geleceğe dair böylesi bir endişeyi harmanlayarak, içinde bulunduğumuz durumun ne kadar komik ve saçma olduğunu da vurgulayıp, umuda doğru bir ihtimalin varlığını işaret etmek istiyorum. İnsanın doğaya karşı yüzlerce yıllık mücadelesinde artık yok etmenin değil uyumun, bir arada var olmanın yöntemlerini aramak gerekiyor. Bunun için de hem kendi geçmişimize, hem de insanlık tarihine bakıp geleceği yeniden hayal etmeliyiz. Körfezin bu hayale ufak da olsa bir katkı sağlayacağını umuyorum.
BAŞROLÜNDE İZMİR VAR
30lu yaşlarında, yeni boşanmış Selim, ailesinin yanına İzmire döner. Selim, eski hayatının izleriyle karşılaşırken, körfezde gerçekleşen bir kaza şehirdeki hayatı derinden sarsar. Kazanın ardından kimileri şehri terk ederken Selim bambaşka bir dünyayla karşılaşır.
Haber Merkezi