Korona günleri keşif niteliğinde

Korona günlerini, bireyler için bir keşif niteliğinde olarak değerlendiren Yazar Fatma Akı, “Önce kendimizi, sonra etrafımızdaki diğer canlıları yakın ve uzak çevresindeki her şeyi keşfetme zamanı sanki” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 27.05.2020 07:44
  • Güncelleme Tarihi : 27.05.2020 07:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Korona günleri keşif niteliğinde

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Korona Günlerinde Yazarların Penceresinden köşemizde bugün Yazar Fatma Akı’yı konuk ettik. Korona günlerinde her normal insan gibi kaygı, endişe ama aynı zamanda umut ile geleceğin getireceklerini sabır içerisinde beklediğini belirten Yazar Akı, “Belki biraz daha farklı olarak, baktığımız pencere daha geniş olabiliyor. Yani en azından bu benim için böyle. Neden bunlar oldu diye sorgulamayı bırakıp bundan sonra bir fert, her şeyden önce bir insan olarak dünyayı, geleceği, doğayı, doğada var olan her bir canlıyı daha iyi nasıl korur ve bu konuda neler yapabiliriz diye düşünüp yaşantımı da bu yönde elimden geldiğince yönetmeye çalışıyorum. Ayrıca ben normal şartlarda da çok kalabalığı sevmeyen sosyalleşmeyi çok yakın arkadaşlarım, eşim dostum ile gürültüden uzak belki bir yemek eşliğinde ya da bir kahve vb. sohbet ederek gerçekleştiren biri olduğum ve güzel bir sahil kasabasında yaşadığım için virüsten dolayı evde kalmak beni sosyalleşme açısından çok etkilemedi” dedi.
DİBİ GÖZÜKMEYEN DENİZ…
Belli kalıplarda yazamadığını ya da yazmak için oturup günlerce vakit geçirmediğini dile getiren Yazar Akı, “O yüzden bu süreçte özellikle kâğıda kaleme sarılıp karantina sürecinde olanları anlatan hikayeler yazmıyorum. Her yazarın ki ben kendim için tam bir yazar olduğumu söyleyemem yani evet küçük kısa hikâyeler yazıyorum ama şöyle de bir gerçek var bugün hemen herkes kitap yazabiliyor. Bu yani yazarlık çok büyük ve dibi gözükmeyen bir deniz. Ben bu denizde şu an sadece bir dalgayım. İlham dediğimiz o tılsım farklı zamanlarda ortaya çıkar. Kiminin kötü zamanlarda,kiminin mutlu zamanlarda kiminin herhangi bir zamanında. Yani sözün kısacası yeni projeler var” diye konuştu.
HER ŞEYİ KEŞFETME ZAMANI
İnsanoğlunun bu salgın ile hayatın anlamını ve bu anlamdaki önemini, yerini, yapması gerekenleri ve en önemlisi yapmaması gerekenleri, durması ve ilerlemesi gereken zamanları sorgulaması gerektiğini ifade eden Yazar Akı, “Belki biraz psikolojik bir cevap olacak bu verdiğim cevap ama durum bu. Atalarımız ne demişler; ‘Bir musibet bin nasihatten iyidir.’ Bu salgın bireyler yani insanlar için bir keşif niteliğinde. Önce kendini sonra etrafındaki diğer canlıları yakın ve uzak çevresindeki her şeyi keşfetme zamanı sanki. Her şey daha saf şu an. Doğa, dünya hatta her ne kadar fark etmesek de biz insanlar, bireyler kendilerini keşfetmeliler. Evde boş boş oturursanız elbette ki canınız sıkılır. Ama bu salgın uzun zamandır aile olabilme özelliklerimizi unuttuğumuz şu günlerde bu özellikleri tekrar keşfetmemiz için en güzel zaman. Ailece vakit geçirmek, yemek yemek, oyun oynamak vb.. günleri en verimli şekilde geçirmek bizim elimizde” şeklinde konuştu.
ÇEVREMİZE ÖRNEK OLMALIYIZ
Yazarım diyen herkesin sadece böyle zor zamanlarda değil her gün normal fertlerden daha fazla sorumlulukları olduğuna inandığını belirten Yazar Akı, “Çünkü bizler insanlar için doğru şeyler yapmak zorunda olan göz önünde insanlarız. Yani biz kendimizi yazar olarak görüp, bu kıyafeti giyiyorsak üzerimize; sadece salgın günlerinde değil normal zamanlarda da diğer fertlerden fazla sorumluluklarımız olmalıdır. Önce kendimize sonra çevremize örnek olmalıyız. Konuşmalarımızla, kahkahamızla, düşünce ve duygularımızı dile getirmekte ki üslubumuzla, yaşam biçimimiz ile yaptıklarımız, yapacaklarımız ile. Ben her zaman ‘Kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkasına yapma’ prensibi ile yoluma devam ettim. O yüzden yaptığım ya da yapmak istediğim her şey aslında benim önce yakınlarıma sonrasında da çevreme karşı sorumluluğumdur” dedi.
KİTAPLAR ENERJİ VERİR
Sabah saatlerinin insan vücudunun ve beyninin en zinde olduğu saatler olduğuna dikkat çeken Yazar Akı, “Bu saatleri spor yapıp, kitap okuyarak değerlendirmek inanın o gününüzün çok daha enerjik ve güzel geçmesine sebep oluyor. Hele ki böyle bir dönemde her ikisi de sağlık açısından oldukça önemli. Şu anda iki kitap birden okuyorum. Dan Lewis – Artık Biliyorum ( Dünyanın En İlginç Gerçeklerinin Perde Arkasındaki Hikâyeler – Oldukça ilginç bir kitap. ) J.R.R. Tolkien – Beren ile Luthien ( Hazırlayan oğlu Christopher Tolkien ) Tavsiye edebileceğim kitaplar listesi oldukça uzun aslında. Ama beni en çok etkileyen birkaç kitap ismi verebilirim size. Jose Mauro De Vasconcelos – Şeker Portakalı, Antoine de Saint-Exupery –Küçük Prens, Christy Brown –Sol Ayağım, Milan Kundera-Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği, Sabahattin Ali–Kürk Mantolu Madonna ve İçimizdeki Şeytan” ifadelerini kullandı.
KENDİMİZE SAYGIMIZI UNUTMAYALIM
Yazar Akı, son olarak umudumuzu ve hayallerimizi ve evrene saygımızı unutmamız gerektiğinin altını çizerek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ama her şeyden önce kendimize saygımızı unutmayalım. Çünkü kendimize olan saygımız aslında etrafımıza, dünyamıza, doğaya ve tüm canlılara gösterdiğimiz saygıdır. Ve unutmayalım ki; güneş her gün battığı gibi her yeni günde de tüm ihtişamı ile tekrar merhaba der bizlere. Günlerimizi keşfederek geçirelim. Doğayı keşfedelim. Emin olun şu an doğa en saf halini sunuyor bizlere ve bunun kıymetini bilerek yarınlarımızda da bu kıymeti gösterelim. Öğrenelim. Unutmayalım ki bilginin ve onu öğrenmenin ne yaşı ne zamanı ne de yer kavramı vardır. Bol bol okuyalım. Unutmayalım ki yeni yerler keşfetmek için illa ki oralara gitmek gerekmiyor. Yeni bilgiler öğrenmek için illaki dokunup, görmek, tatmak vb. şeylere gerek yok. İşin aslı bu liste uzar gider. Çünkü aslında yapacak o kadar çok şey var ki bu dönemde. Ama bütün bunların başında en önemlisi sizlerin bütün bunları yapmak için isteğinizin olması. Unutmayın ki insanoğlu istedikten sonra her şeyi yapabilecek duygusal ve mantıksal zekâya ve güçlü bir maneviyata sahip. Şimdi ilk olarak yapmanız gereken şey bunu ortaya çıkartmak için kendinizi keşfetmeniz. Sonrası mı… Sonrası çorap söküğü gibi gelecektir zaten. Haydi kalın sağlıcakla…”

Haber Merkezi